Pilotları İranlı, keskin nişancıları ise Sırp...
Her geçen gün kan kaybeden ve ordusu çözülen Beşşar Esed çareyi yurt dışı transferlere çevirdi. Suriyeli muhaliflere göre elinde pilotu kalmayan Esed, pilotları İran'dan keskin nişancıları da Sırbistan'dan transfer ediyor.
Her geçen gün kan kaybeden ve ordusu çözülen BeÅŸÅŸar Esed çareyi yurt dışı transferlere çevirdi. Suriyeli muhaliflere göre elinde pilotu kalmayan Esed, pilotları Ä°ran'dan keskin niÅŸancıları da Sırbistan'dan transfer ediyor. Askerleri, generalleri hatta en yakınındaki isimler bile Suriye Devlet BaÅŸkanıÂ*BeÅŸÅŸar Esed'i terk ediyor. Ordudaki çözülme Esed'in kabusu oldu. O da savaÅŸ uçaklarını Ä°ranlı pilotlara teslim etti. Bosna'da binlerce Müslüman'ı katleden Sırp niÅŸancılar da artık baÅŸta Halep olmak üzere kritik noktalarda ölüm kusuyor.
Suriye'de izlenimlerini bugün Türkiye Gazetesi'nde okuyucusuyla paylaÅŸan Osman Sağırlı, iç savaşın yaÅŸandığı ülkede Esed'in düştüğü son durumu Suriyelilerin bilgileriyle verdi.Â*
Ä°ÅŸte Sağırlı'nın haberinden ilgili bölümler:Â*
"Minnakh Askeri Havalimanı'nın yanındaki mevzilerden birindeyim. Tepemizde yine MİG'ler dolaşıyor. Suyufi Eş Şahba (Halep Kılıçları) grubunun lideri Ebu Sabit, tam tepemizdeki uçağı gösterip,"Bak bu pilot İranlı" diyor. "Uçağın içindeki pilotun İranlı olduğunu nereden biliyorsun? Buradan görünüyor mu?" diye soruyorum.
Ebu Sabit, "Bu pilot Suriyeli olsaydı coğrafyayı çok iyi bilirdi. Tepemizde daireler çizmez, anında bombayı bırakır giderdi. Ama bu kesinlikle İranlı, o yüzden hedefi onaylatmaya çalışıyor" diyor. Bu sözlerinin çok iddialı olduğunu söylüyorum. Ebu Sabit iddiasını sürdürme niyetinde; "Muhalif grupların elinde çok sayıda İranlı var. Şu anda Katar'da Esad'a karşı çarpışırken ele geçirilen muhaliflere karşılık pazarlıklar sürüyor. Hatta biz burayı ilk muhasara ettiğimizde gözlerimizle gördük; iki nakliye uçağı sürekli cephane getiriyordu. Biri Suriye'ye, diğeri Rusya'ya aitti..."
DÄ°KKAT SIRP SNÄ°PER VAR!
Halep sokaklarında geçen hafta vurulan fırınları görüntülemek derdindeyim. Amr Bin As grubuna baÄŸlı muhaliflerin güvenlik tedbirleri arasında birkaç sokaÄŸa giriyorum. Yıkık binaların bulunduÄŸu bir sokaÄŸa girdiÄŸimde koÅŸarak bize doÄŸru gelen insanlarla karşılaşıyorum. Çatışma çıktığını söylüyorlar, geri dönmek zorunda kalıyorum. Havalimanına yakın bir bölgeye geldiÄŸimizde ise caddeyi kesen muhalif bir grup, araç içindeki ÅŸahıslara kimlik kontrolü yapıyor. Kimi aradıklarını bilmiyorum. Ancak aradıkları ÅŸahısların o araçların içinde oradan geçecek kadar saf olmadıklarını tahmin edebiliyorum. Tek mesele "biz güçlüyüz ve burası bizim kontrolümüz altında" mesajı vermek.Â*
Biraz daha ilerliyoruz. Binalardan bulunduğumuz caddeye doğru taciz ateşi yapılıyor. Muhalifler ateş edenlerin kim olduğu konusunda meraklanıyorlar. Küçük bir istihbarat çalışmasından sonra bölgeden ayrılmam noktasında fikir birliğine varıyorlar. Güvenliğimi sağlayan grubun lideri, "Arkadaşlarımız, binalarda Sırp keskin nişancıların olduğunu söylüyor. Seni hemen buradan çıkarmak zorundayız. Yoksa koruyamayız. Biz de kayıp veriririz. Bu riski göze alamayız!" diyor.
Her geçen gün kan kaybeden ve ordusu çözülen Beşşar Esed çareyi yurt dışı transferlere çevirdi. Suriyeli muhaliflere göre elinde pilotu kalmayan Esed, pilotları İran'dan keskin nişancıları da Sırbistan'dan transfer ediyor.
Her geçen gün kan kaybeden ve ordusu çözülen BeÅŸÅŸar Esed çareyi yurt dışı transferlere çevirdi. Suriyeli muhaliflere göre elinde pilotu kalmayan Esed, pilotları Ä°ran'dan keskin niÅŸancıları da Sırbistan'dan transfer ediyor. Askerleri, generalleri hatta en yakınındaki isimler bile Suriye Devlet BaÅŸkanıÂ*BeÅŸÅŸar Esed'i terk ediyor. Ordudaki çözülme Esed'in kabusu oldu. O da savaÅŸ uçaklarını Ä°ranlı pilotlara teslim etti. Bosna'da binlerce Müslüman'ı katleden Sırp niÅŸancılar da artık baÅŸta Halep olmak üzere kritik noktalarda ölüm kusuyor.
Suriye'de izlenimlerini bugün Türkiye Gazetesi'nde okuyucusuyla paylaÅŸan Osman Sağırlı, iç savaşın yaÅŸandığı ülkede Esed'in düştüğü son durumu Suriyelilerin bilgileriyle verdi.Â*
Ä°ÅŸte Sağırlı'nın haberinden ilgili bölümler:Â*
"Minnakh Askeri Havalimanı'nın yanındaki mevzilerden birindeyim. Tepemizde yine MİG'ler dolaşıyor. Suyufi Eş Şahba (Halep Kılıçları) grubunun lideri Ebu Sabit, tam tepemizdeki uçağı gösterip,"Bak bu pilot İranlı" diyor. "Uçağın içindeki pilotun İranlı olduğunu nereden biliyorsun? Buradan görünüyor mu?" diye soruyorum.
Ebu Sabit, "Bu pilot Suriyeli olsaydı coğrafyayı çok iyi bilirdi. Tepemizde daireler çizmez, anında bombayı bırakır giderdi. Ama bu kesinlikle İranlı, o yüzden hedefi onaylatmaya çalışıyor" diyor. Bu sözlerinin çok iddialı olduğunu söylüyorum. Ebu Sabit iddiasını sürdürme niyetinde; "Muhalif grupların elinde çok sayıda İranlı var. Şu anda Katar'da Esad'a karşı çarpışırken ele geçirilen muhaliflere karşılık pazarlıklar sürüyor. Hatta biz burayı ilk muhasara ettiğimizde gözlerimizle gördük; iki nakliye uçağı sürekli cephane getiriyordu. Biri Suriye'ye, diğeri Rusya'ya aitti..."
DÄ°KKAT SIRP SNÄ°PER VAR!
Halep sokaklarında geçen hafta vurulan fırınları görüntülemek derdindeyim. Amr Bin As grubuna baÄŸlı muhaliflerin güvenlik tedbirleri arasında birkaç sokaÄŸa giriyorum. Yıkık binaların bulunduÄŸu bir sokaÄŸa girdiÄŸimde koÅŸarak bize doÄŸru gelen insanlarla karşılaşıyorum. Çatışma çıktığını söylüyorlar, geri dönmek zorunda kalıyorum. Havalimanına yakın bir bölgeye geldiÄŸimizde ise caddeyi kesen muhalif bir grup, araç içindeki ÅŸahıslara kimlik kontrolü yapıyor. Kimi aradıklarını bilmiyorum. Ancak aradıkları ÅŸahısların o araçların içinde oradan geçecek kadar saf olmadıklarını tahmin edebiliyorum. Tek mesele "biz güçlüyüz ve burası bizim kontrolümüz altında" mesajı vermek.Â*
Biraz daha ilerliyoruz. Binalardan bulunduğumuz caddeye doğru taciz ateşi yapılıyor. Muhalifler ateş edenlerin kim olduğu konusunda meraklanıyorlar. Küçük bir istihbarat çalışmasından sonra bölgeden ayrılmam noktasında fikir birliğine varıyorlar. Güvenliğimi sağlayan grubun lideri, "Arkadaşlarımız, binalarda Sırp keskin nişancıların olduğunu söylüyor. Seni hemen buradan çıkarmak zorundayız. Yoksa koruyamayız. Biz de kayıp veriririz. Bu riski göze alamayız!" diyor.
