Yeni yılda dünya gündemi ekonomik   Konuyu açan: Güncelajans   İlk Mesaj: 12-31-2012 (13:28)   Son Mesaj: 12-31-2012 (13:28)    Cevap: 0    Gösterim: 415  

    12-31-2012

    Yeni yılda dünya gündemi ekonomik

    Yeni yılda dünya gündemi ekonomik
    Yeni yılda dünya gündemi ekonomik

    Yeni yılda Avrupa Birliği ülkeleri ile ABD'deki gündemi büyük ölçüde ekonomik sorunlarla mücadele belirleyecek.

    Yeni yılda Avrupa Birliği ülkeleri ile ABD'deki gündemi büyük ölçüde ekonomik sorunlarla mücadele belirleyecek. 2013'te ABD Kongresi'nde, stratejik kararlara darbe vuran Cumhuriyetçi-Demokrat çekişmesinin sürmesi beklenirken, yeni yıla ilişkin pek çok gelişmenin kaderini, saatler kalan "mali uçurum" tayin edecek. Obama kabinedeki isimlerden dış politikaya kadar, önemli bir dizi karar alacak. Avrupa Birliği'ni ise, ekonomik krizin Birliğin entegrasyonuna zarar vermemesi için yürütülecek çetin bir mücadele bekliyor.

    ABD'yi 2013'te hem siyasi hem askeri hem de ekonomik alanlarda çok zorlu kararlar, adımlar ve mücadeleler bekliyor. Bunların başında ekonomi geliyor. ABD Başkanı Barack Obama ve Kongre'nin hala bütçe konusunda anlaşamaması nedeniyle, ülkenin "mali uçuruma sürüklenmesi ihtimali artıyor. Dolayısıyla ABD'yi 2013'te, 1 Ocak tarihi itibarıyla ülkenin "mali uçurum"a sürüklenip sürüklenmemesine göre farklı tablolar bekliyor. Avrupa'daki finansal kriz ve ABD'nin mali politikaları nedeniyle Amerikan ekonomisindeki riskler 2013'te de devam edecek. Bu arada işsizlik rakamlarının yavaş bir hızla düşmesi bekleniyor. Ekonomide en çok tartışılan konulardan biri de yeni bir vergi sistemi oluşturulması. İyi bir beklenti olaraksa, emlak ve otomotiv sektörlerindeki iyileşme tahmini öne çıkıyor.

    İç politikada da ABD'yi hareketli bir yıl bekliyor.

    Obama, başkanlığa tekrar seçilmesinde çok etkili olan Latinler için ilk dönem gerçekleştiremediği "kapsamlı göçmenlik reformu" sözünü bu yıl yerine getirebilir. ABD Başkanı, bir röportajında bu konunun ikinci dönemindeki en öncelikli konular arasında yer alacağını belirtmişti.

    Connecticut saldırısının ardından, 2013 yılının ilk aylarının önemli gündem maddelerinden biri de, bireylerin silah kullanımı ve satın alımının sınırlandırılmasına yönelik yasa çıkarılması tartışmaları olacak.

    Obama, 2013'te "ulus inşası" stratejisi gereği, özellikle altyapı, enerji yatırımları ve eğitim gibi konulara ağırlık verecek.

    ABD'nin yeni kabinesi ise 2013'ün ilk aylarında belli olacak. Obama'nın, Dışişleri Bakanlığı için aday gösterdiği John Kerry'nin yanısıra, savunma, hazine ve adalet bakanlıkları gibi bazı makamlarda değişikliğe gitmesi bekleniyor. Obama'nın, David Petraus'ın istifasıyla boşalan CIA Başkanlığına ise, şu an vekaleten bu görevi yürüten yardımcısı Michael Morell ile mi devam edeceği, yoksa yeni bir isim mi atayacağı önümüzdeki günlerde görülecek.

    Kasım ayındaki seçimler sonucunda ABD'de yönetim ile Kongre'nin güç yapısında değişiklikler olmadığından, son 2 yılda olduğu gibi Obama ile Cumhuriyetçiler arasındaki bitmek tükenmek bilmeyen çekişme ve çıkmazlar, olağanüstü bir gelişme olmazsa, 2013'te de sürecek.

    Dolayısıyla, ülkenin belki de en büyük sorunu, hemen her konuda birbiriyle çekişen kendi siyasetçileri olmaya devam edecek.

    Dış politikada ise ABD'yi zorlu stratejiler bekliyor.

    İçinden çıkılmaz bir krize dönüşen Suriye konusunda ABD yönetimi halen temkinli. Suriye muhalefetine yardımlarını insani yardımlar ve silah unsuru içermeyen yardımlarla sınırlayan ABD'nin, askeri bir adım atmak istemediği biliniyor ama bu noktadaki kırmızı çizgisi ise Esed rejiminin kimyasal silahlara başvurması. Dolayısıyla, ABD'nin Suriye krizine bakışı, muhalefeti ne kadar kapsayıcı gördüğü ve kimyasal silah sorunu ile daha çok netlik kazanacak.

    Beyaz Saray, İran konusunda 2013'te de, bir yandan yaptırımları daha da sertleştirmeye devam edecek diğer yandan diplomatik çözüm arayışlarını sürdürecek ancak İran sorunun nereye varacağını şu hiç kimse kestiremiyor.

    Arap Baharı'yla dönüşüm sürecine giren ülkeler ABD'nin 2013 gündeminde olmayı sürdürecek. İsrail-Filistin arasında doğrudan barış müzarekelerin başlaması için daha somut adımlar atıp atmayacağı belli olmasa da, ABD Afganistan'dan askerleri çekme ve güvenliği Afgan yetkililere devretme sürecini devam ettirecek.

    Bu arada, Hillary Clinton'dan boşalacak dışişleri bakanlığı koltuğuna aday gösterilen deneyimli senatör John Kerry'nin de, Obama'nın ikinci dönemindeki dış politikaya ne gibi etkilerde bulunacağı merak konusu.

    Avrupa Birliği

    Avro Bölgesi'ndeki borç kriziyle mücadele 2013 yılında AB'nin en önemli gündemi olmaya devam edecek. AB'de ekonomik, mali ve siyasi entegrasyonu derinleştirecek radikal adımların Almanya seçimlerinin ardından hızlanması bekleniyor. Öte yandan kemer sıkma önlemlerine karşı protestoların 2013'te daha da yaygınlaşarak devam etmesi beklentiler arasında.

    İngiltere'nin AB üyeliğinin gerek Birlik gerek İngiltere tarafında giderek daha fazla sorgulanacağı görülüyor. AB'de Avro Bölgesi'nin öncülüğündeki ekonomik ve siyasi entegrasyon çabalarına destek vermeyen İngiltere'nin süreçten daha fazla dışlanması söz konusu olabilir.

    Fransa'nın da, ekonomik gücüne paralel olarak Birlik genelinde etkisi artan Almanya'yı dengeleyebilmek için AB içinde destek arayışını sürdürmesi muhtemel. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ın eli, Almanya seçimlerinde Sosyalistlerin koalisyon hükümetine dahil olmaları halinde rahatlayabilir.

    İspanya, piyasa şartları zorlamadıkça borç kriziyle mücadeleyi AB desteğiyle başarmayı hedefliyor. Rekabet gücünü artırmaya ve emlak piyasasını canlandırmaya yönelik reformları yoğunlaştıracak olan İspanya yeni yatırımlarla ekonomisini toparlamaya çalışacak.

    Türkiye-AB gündeminde ise 2,5 yıldır beklemede olan katılım müzakerelerinin 2013'ün ilk yarısındaki İrlanda dönem başkanlığında yeni fasıllar açılarak yeniden canlandırılması için çabalar yoğunlaştırılacak. Fransa'nın Nicolas Sarkozy'nin cumhurbaşkanlığı döneminde tek yanlı olarak engellediği bazı fasıllarda blokajı kaldırması bekleniyor. Diğer yandan Türkiye'ye vize muafiyeti eylem planını sunması beklenen AB'yle vize pazarlıkları yoğunlaşacak. Avrupa Adalet Divanı'nın 2013'ün ilk yarısında Demirkan davasında vereceği karar, Türkiye'nin vizesiz Avrupa hedefinde kritik önem taşıyor.

    Türkiye'ye Patriot füzeleri gönderme kararının ardından 2013'te NATO'nun Suriye krizine ne ölçüde müdahil olacağı sorusuna da cevap aranacak. NATO, Afganistan'da güvenliği Afgan makamlarına devretmeyi 2013 ortalarında tamamlayacak ve uluslararası gücün bu ülkeden geri çekilmesi hızlanacak.

    Kaynak: AA





    Yeni yılda dünya gündemi ekonomik Yorumları