'Ateşkes, İsrail saldırganlığının sonu'   Konuyu açan: Sasha   İlk Mesaj: 11-26-2012 (13:29)   Son Mesaj: 11-26-2012 (13:29)    Cevap: 0    Gösterim: 316  

    11-26-2012

    'Ateşkes, İsrail saldırganlığının sonu'

    'Ateşkes, İsrail saldırganlığının sonu'
    'Ateşkes, İsrail saldırganlığının sonu'

    Arap dünyasının önde gelen düşünürlerinden Azmi Bişara, ''İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes, İsrail'in Gazze üzerindeki saldırgan politikasının çöküşüdür'' dedi.

    Arap dünyasının önde gelen düşünürlerinden Azmi Bişara, ''İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes, İsrail'in Gazze üzerindeki saldırgan politikasının çöküşüdür'' dedi. Filistin asıllı ünlü düşünür Azmi Bişara, İsrail-Hamas ateşkesini ve Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin ülkede tepkilere yol açan son anayasal düzenlemelerini AA'ya değerlendirdi.

    İsrail ile Hamas arasında yaşanan son çatışmaların İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırgan tutumunun bir devamı olduğunu söyleyen Bişara, ''İsrail'in esas amacı Hamas komutanlarından Ahmed el-Caberi'yi öldürmekti ve bu amaca ulaşmak için taraflar arasındaki her türlü barış girişimini bozmaya hazırdılar. Diğer amacıysa Gazze'ye yönelik baskı ve zorbalığını yeniden kurmaktı. Ama hesapladıkları gibi olmadı'' ifadelerini kullandı.

    Ateşkesi Hamas'ın zaferi olarak görmediğini belirten Bişara, ''Araplar zafer kelimesini çok kolay kullanıyor. Ben bunu bir zaferden ziyade İsrail'in Gazze üzerindeki baskıcı ve saldırgan politikasının aldığı büyük bir darbe, yenilgi olarak görüyorum'' değerlendirmesinde bulundu.

    ''İsrail Filistinlilerin gücünü kestiremedi''

    Arap dünyasında yaşanan devrimlerin de etkisiyle dengelerin değiştiğini ve Filistin'in güçlendiğini belirten Bişara, ''Filistinliler 2008'deki İsrail saldırısından itibaren, özellikle de Mısır devrimi sürecinde silahlanarak askeri açıdan kendini geliştirdi. İsrail son saldırıyı planlarken Filistinlilerin gücünü kestiremedi'' şeklinde konuştu.

    Filistin direnişinin İsrail için şaşırtıcı derecede güçlü olduğunun altını çizen Bişara, bunun neticesinde geri adım atmak zorunda kalan ve ateşkesi isteyen tarafın İsrail olduğunu ifade etti.

    Gelinen noktada Filistin'in önemli kazanımlar elde ettiğini savunan Bişara şöyle konuştu:

    ''Hamas başta olmak üzere genel anlamda Filistin direnişi, İsrail'e karşı daha önce sahip olmadığı kadar caydırıcı bir güç kazandı. Bunun yanısıra devrim sonrası yeni Mısır ile ilişkiler sağlamlaştırıldı. Arap ülkeleri İsrail ablukasının delinmesine destek oldu. Gazze'ye yapılan resmi ziyaretler de bu noktada önemliydi. Türkiye de güçlü bir şekilde Filistin halkının yanında yer aldı. Tüm bunlar Filistinlilere daha önce sahip olmadıkları bir güç ve moral verdi.''

    ''Türkiye, bölgenin demokratikleşmesinde itici güç''

    Türkiye'nin bölgedeki demokratikleşme sürecinde oynadığı role de değinen Azmi Bişara, özellikle Mısır ile gelişen ilişkilerin bölgenin geleceği için son derece önemli olduğunu belirtti. Bişara konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

    ''Türkiye ile Mısır arasında stratejik bir işbirliğine yönelik sinyalleri çok olumlu bir gelişme olarak görüyorum. İki ülke arasındaki ilişkiler bölgenin geleceği için büyük önem taşıyor. Bunun özellikle demokratikleşme alanında olumlu sonuçları olacağına inanıyorum. Türkiye demokrasi konusunda tecrübeli bir ülke, Mısır da bu alanda umut vaad eden adımlar attı. Türkiye'nin başta Mısır olmak üzere bölge ülkelerindeki demokratikleşme sürecini olumlu yönde etkileyeceğini düşünüyorum.''

    ''Mursi'nin kararı siyasi açıdan doğru ama sunumu hatalı''

    Azmi Bişara Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin, ülkede tepkilere yol açan son anayasal düzenlemelerini de değerlendirdi. Mursi'nin aldığı kararların ''siyasi olarak anlaşılabilir'' olduğuna dikkati çeken Bişara şunları kaydetti:

    ''Mursi'nin kendi kararlarına karşı yargı yolunu kapatması endişelere yol açtı. Söz konusu kararlar ülkedeki süreç göz önünde bulundurulduğunda anlaşılabilir; ancak Mursi bunu iyi pazarlayamadı. Halkına bu kararların sebeplerini açıklayamadı. İnsanlara bunun geçici olduğunu, anayasa yazıldıktan sonra her şeyin normale döneceğini anlatmalıydı. Kendi taraftarlarının düzenlediği bir gösteri esnasında konuşma yaptı, oysa doğrudan Mısır halkına hitap etmeliydi. Bu çok yanlış bir hareketti ve Mursi'nin, bir milletin liderinden çok bir partinin lideri gibi algılanmasına sebep oldu.''

    ''Mısır'daki ilerlemeyi Mursi bile durduramaz''

    Demokrasiye ilişkin endişeleri küçümsemediğini ancak bunların abartıldığını savunan Bişara, ''Endişe ve korkular, başka bir partiden birinin liderliğini kabullenemeyen siyasi gruplar tarafından büyütülüyor. Mısır'daki siyasi partiler kendileri dışındaki bir partinin yönetimine alışmalı. Bu, Mısır'da hala ciddi bir eksiklik'' ifadelerini kullandı.

    Mısır'da demokrasinin geleceğinden endişeli olmadığını, çünkü artık hiçbir gücün Mısır halkını bastıramayacağına inandığını dile getiren Bişara, şunları kaydetti:

    ''Demokrasi adına herhangi bir tehdit görmüyorum. Hiç kimse ya da hiçbir siyasi parti, buna Müslüman Kardeşler de dahil, bundan böyle Mısır halkını baskı altına alamaz. Devrimin getirdiği dinamizm sürecinde elbette bu tür hararetli tartışmalar yaşanacaktır. Fakat neticede bu sağlıklı bir dinamizm. Mısır'da kimsenin önünü kesemeyeceği açık bir toplum gelişiyor. Devrimin kazanımları kendini gösteriyor, Mısır'daki olumlu gidişatı bundan böyle Mursi dahil hiçbir güç durduramaz.''

    Kaynak: AA





    'Ateşkes, İsrail saldırganlığının sonu' Yorumları