Suriye Kürtleri yol ayrımında   Konuyu açan: yurtdisihaber   İlk Mesaj: 04-25-2012 (11:44)   Son Mesaj: 04-25-2012 (11:44)    Cevap: 0    Gösterim: 421  

    04-25-2012

    Suriye Kürtleri yol ayrımında

    Suriye Kürtleri yol ayrımında
    Suriye'de Mart 2011'de başlayan rejim karşıtı gösterilere kitle eylemleriyle katılan Kürtler, şimdi büyük bir belirsizlikle karşı karşıya.

    Belirsizliğin nedeni, Beşşar Esed yönetimi ve Suriye Ulusal Konseyi ile ilişkiler konusunda Kürt partilerinin görüş ayrılığına düşmeleri. Esed yönetimi ile muhalefet arasındaki mücadelenin şiddetlenmesi, Suriye Kürtlerini bir an evvel tercih yapmaya zorluyor.

    Suriye'nin en büyük azınlığı

    Kürtler, Suriye'nin en büyük etnik azınlığı durumunda. Tamamına yakını Kürtçe'nin Kırmançi lehçesini konuşuyor. Büyük bölümü Sünni mezhebine mensup. Suriye'nin kuzeydoğusunda Irak-Türkiye sınırı boyunca yoğunlaşmalarına karşılık, yerleşim yerleri arasında coğrafi kopukluklar var. Sayılarına ilişkin resmi bir veri bulunmuyor. Suriye nüfusu içerisindeki oranlarına ilişkin yapılan tahminler, yüzde 8-12 arasında değişiyor. Bu oran, 2010'da resmi nüfusu toplam 23 milyon olan ülkede yaklaşık 1,8-2,7 milyon kişiye karşılık geliyor. Suriye Kürtlerinde son yıllarda gözlemlenen dikkat çekici hareketliliğin nedenleri şu gelişmelere bağlanıyor:

    -Saddam sonrası dönemde büyük kazanımlar elde eden Irak Kürtlerinin emsal teşkil etmesi;

    -Arap Baharı ile başlayan özgürlük taleplerinin Kürtleri de etkisi altına alması;

    -Beşşar Esed yönetiminin terör örgütü PKK ve uzantılarına yeniden hareket alanı açması.

    -Gruplaşmalar ve görüş ayrılıkları-

    Suriye'de muhalif gruplar arasında en köklü örgütlenmeler Kürtlere ait. Buna karşılık parçalı bir görüntü arz eden Kürt partileri iki farklı çizgide gruplaşmış durumda.

    Birinci çizgide, Suriye Kürtleri içerisinde en güçlü tabana ve örgüte sahip olan Demokratik Birlik Partisi (DBP) yer alıyor. Terör örgütü PKK'ya yakınlığıyla da bilinen DBP, örgüt elebaşısı Abdullah Öcalan'ın vizyonunu paylaştığını deklare etmişti. DBP, Beşşar Esed yönetimiyle reform müzakereleri yürüten ve ulusal bir oluşum olan Demokratik Değişim İçin Ulusal Koordinasyon Komitesi (DDUKK) içerisinde de yer alıyor. DDUKK temel olarak, Suriye'ye yönelik her tür dış müdahaleye karşı çıkıyor. Sorunların, Esed yönetiminin yapacağı reformlarla çözülmesini talep ediyor. DBP ise bunlara ek olarak, Kürtlere otonomi verilerek bunun anayasal güvenceye kavuşturulmasını istiyor. Ancak söylem bazında Esed yönetimine eleştirel yaklaşan DBP, uygulamada özellikle son dönemde yönetimle yakın bir işbirliği içerisinde. Örneğin Suriye'nin kuzeybatısındaki Afrin bölgesinde Esed yönetimi kontrolü fiilen DBP'ye bırakmış durumda. DBP ayrıca, Kürtlerin haklarının verilmesi noktasında Suriye Ulusal Konseyi'ne güvenilemeyeceğini savunuyor.

    İkinci çizgide, Esed yönetimine mesafeli duran Suriye Kürtleri Ulusal Meclisi'nin (SKUM) çatısı altında toplanan partiler bulunuyor. SKUM'un kurucusu olan Suriye Kürt Demokrat Partisi (S-KDP), Suriye Kürtlerinin en köklü partisi. Geleneksel olarak Irak'taki Barzani ailesine oldukça yakın. SKUM'a kısa bir süre öncesine kadar, S-KDP Başkanı Abdülhekim Beşer başkanlık ediyordu. SKUM, Esed yönetimiyle müzakere yapmayı reddediyor. Mevcut yönetimin tümüyle değişmesini istiyor. Kürt kimliğinin anayasada tanınmasını ve yönetimin ademi merkezileştirilmesini talep ediyor.

    PKK çizgisindeki DBP ile Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin desteklediği SKUM arasındaki gerginlik, "Suriye Kürtleri Diasporası Erbil Kongresi"nde su yüzüne çıkmıştı. Kuzey Irak bölgesel yönetimi lideri Mesut Barzani'nin davetiyle Ocak 2012'de gerçekleşen konferansa katılmayan DBP, konferansı sert bir dille eleştirmişti. Taraflar arasındaki gerginlik, karşılıklı demeçlerle hala etkisini sürdürüyor.

    Suriye Ulusal Konseyi, Kürtleri kazanabilecek mi?

    Suriye'nin Dostları Grubu'nun, "uluslararası camia nezdinde önde gelen muhatap" olarak kabul ettiği SUK, Esed yönetimine karşı en sert muhalefeti yapan, en büyük ulusal muhalefet koalisyonu durumunda. Suriye içerisinde faaliyet gösteren ve Esed'le müzakere yürüten DDUKK'tan farklı olarak SUK'un tüm üyeleri faaliyetlerini yurtdışında sürdürüyor. 310 temsilcinin yer aldığı SUK'ta 25 sandalye Kürtlere ayrılmış durumda. 26 temsilcinin yer aldığı Genel Sekreterlik'te ise Kürtler 4 sandalye ile temsil ediliyor. Buna karşılık, temel meselelerde uzlaşma sağlanamadığı için Kürt örgütlerinin çoğu SUK bünyesine katılmaya yanaşmıyor. SUK çatısı altında yalnızca Abdülbasit Sayda gibi bazı Kürt siyasetçiler ve Azadi Partisi yer alıyor.

    Suriye Kürtleri Ulusal Meclisi bünyesindeki Kürt partileriyle müzakereler devam ediyor. Ancak halen kesin bir sonuç alınabilmiş değil. Yeni Suriye yönetiminin Müslüman Kardeşler liderliğinde kurulmasına karşı çıkan SKUM'un ulusal muhalefetle birleşmek için öne sürdüğü dört temel şart şöyle:

    -Esed sonrası dönemde devlet sisteminin ademi merkezileştirilmesi ve laik olması,

    -Kürtlerin anayasada kurucu unsur olarak tanınması,

    -Suriye'nin toprak bütünlüğü içerisinde kendi kaderini tayin haklarının tanınması.

    Bu taleplerin tamamı kabul edilmese de SUK'tan yapılan açıklamada, Kürt kimliğinin Esed sonrası dönemde yeni anayasada tanınacağı belirtildi. Ancak Suriye'nin toprak bütünlüğüne de vurgu yapıldı. Konsey'in başkanı Burhan Galyun son yaptığı açıklamada ise, Konsey'deki grupların ülkenin idari sisteminin genel olarak ademi merkezileştirilmesinden yana olduklarını ancak etnik temelli ademi merkezileşmeye karşı çıktıklarını belirtti. Gaylun ayrıca, Konsey'in Kürtlerin kültürel haklarının tanınmasını da kabul ettiğini bildirdi.

    Paris toplantısı öncesinde, Suriye Kürtleri Ulusal Meclisi ile Suriye Ulusal Konseyi arasında anlaşmaya varılabilmesi için uzlaşma arayışlarının sürdüğü bildiriliyor.

    Barzani'nin tavrı

    Mesut Barzani liderliğindeki Irak Kürt yönetimi, Suriye Kürtlerinin kendi etki alanında olması ve PKK'nın etki alanına daha fazla girmemesi için yoğun çaba gösteriyor. Ancak PKK'ya yakın gruplar ile kendisine yakın gruplar arasındaki görüş ayrılıklarının ve gerginliğin daha fazla artmaması için temkinli bir tutum içerisinde. Barzani'nin bir diğer endişesi ise, Kürt grupların muhalefetle birleşerek Esed yönetimiyle çatışması halinde Suriye ordusuna direnecek yeterli güçlerinin olmaması. Barzani, Suriyeli Kürtlerle Ocak ayında yaptığı görüşmede şimdilik silah desteği dışında her türlü desteği vereceklerini belirterek öncelikle Kürtlerin kendi iç birlikteliklerini sağlamalarını istemişti. Barzani, Suriye Kürt muhalefetinin Esed yönetimine karşı Suriye Ulusal Konseyi ile birleşmesini desteklese de öncelikle Kürtlerin ileri sürdüğü önkoşulların kabul edilmesinden yana.

    Konsey yetkilileri, zaman zaman Mesut Barzani ile de görüş alışverişinde bulunuyor.




    Suriye Kürtleri yol ayrımında Yorumları