Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik, Kronen Zeitung’a çarpıcı açıklamalarda bulundu. Plassnik, Yurtdışında yaşayan Türkleri kendi politikamıza alet olarak kullanmak, onların sorunlarına büyük anlayış gösterildiğinin bir işareti sayılmaz. Avrupa ülkelerindeki toplumsal siyasi görevleri Türk politikası yerine getirmez, bu söz konusu ülkeler ile bu ülkelerde yaşayan göçmenlerin görevidir. Kimse tarihini, kimliğini, ya da geldiği ülkeyi inkâr etmeye zorlanmıyor. Bu yüzden ‘asimilasyon’ deyimi ile yalnız sözde bile olsa, karanlık korkular uyandırmak, yapıcı bir tutum değildir’’diye konuştu.


Plassnik bu sözleri ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya’da yaptığı konuşmasına atıfta bulundu. Başbakan Erdoğan Almanya’da yaşayan Türklere hitaben yaptığı konuşmasında asimilasyon tehlikesine dikkat çekmiş ve Avrupa ülkelerini de bu konuda uyarmıştı.

İthal imamlara son verilmeli
Dışişleri Bakanı Plassnik, imamların yurt dışından getirilmesinden de yana olmadığını açıkladı. Avrupa’da eğitim görmüş kişilerin bu görevi üstlenmesi gerektiğine vurgu yapan Plassnik, yapılan vaazların da hangi ülkede yapılıyorsa o ülkenin dilinde yapılması gerektiğine işaret etti.

Plassnik’in ilgi çeken açıklamaları şunlar:

“Avrupa’daki Müslümanların büyük bir çoğunluğu zaten şeriat yasalarını değil, bizim değerlerimize ve insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü gibi temel özgürlüklere dayalı Avrupa toplumlarına, eşit haklarla katılabilmeyi istiyor”.

“Kültürel ve dini açıdan farklı olabilme hakkından, yalnız müşterek bu değerler temel alınarak başarılı bir şekilde yaralanılabilir. Bu en çok kadın haklarının muhafaza edilmesinde geçerli.”

“Müslüman gençlerin bizim yaşam modelimizi beğenmelerini sağlamalıyız. Bu onlara kendi içlerinden yetişmiş başarılı kişileri örnek olarak göstermekle başlar”.

“İslam’ın mesajı ılımlılığa dayanıyor. Bunun neticesinde, her türlü fanatik ve aşırıya kaçan eylem reddedilmeli”.

“Erkek ile kadın İslam’da birbirine eşit. Bunun da ötesinde birbirlerinin sorumluluğunu da taşıyorlar”

“Ancak yaşadıkları ülkenin dilini bilen kişi, kendini bu ülkenin gerçek bir parçası olarak algılayabilir”.