Göc: 'Türkiye'den Gelen İlticacıları Dikkate Almayın'   Konuyu açan: yabanGülü   İlk Mesaj: 03-12-2008 (21:12)   Son Mesaj: 03-12-2008 (21:12)    Cevap: 0    Gösterim: 1410  

    03-12-2008

    Göc: 'Türkiye'den Gelen İlticacıları Dikkate Almayın'

    T.C Viyana Büyükelçisi Selim Yenel , 'Avusturya göç konusunda en tutucu ülkelerden birisi haline gelmiştir. AB tarafından finanse edilen ve AB tarafından geliştirilen Migration Intergation Police Index konulu bir araştırmada Avusturya en gerilerde kalan ülkeler arasındadır.' dediği yorumunda 'Her zaman olduğu gibi göç edenlerin bir kısmı geri dönmüş ama büyük bir kısmı da Avusturya’da kalmıştır. Kalanların ancak küçük bir kısmı yeni koşullara uyum gösterebilmiş, diğerleri, yani uyum göstermeyenler kendi küçük dünyalarını yaratarak, yaşamlarını orada sürdürmüştür. Bu durum uyum çalışmalarını sıkıntıya sokmuştur.' diyerek uyumun zorluklarından bahsediyor.

    İşte Büyükelçi Yenel'in yazısı

    Göç konusu gazete sayfalarına sık sık taşınmaktadır. Her seferinde yeni yeni rakamlar sıralanmakta ve konu daima olumsuz açıdan ele alınmaktadır. Göç, ne Avrupa kıtasının ne de Avusturya’nın yabancı olduğu bir durumdur. Göç çeşitli nedenlerle hep gündemde kalmıştır.

    Ya başka ülkelerin sıkıntılarından kaçmak isteyenler ya da ev sahibi ülkenin işgücü ihtiyaçları göçe yol açmıştır. İlkinde göç, siyasi ve ekonomik nedenlere dayalı olarak olmuş, ikincisi ise daha çok ekonomik nedenlere dayanmıştır. Göçler, esasında bir hareketlilik, zenginlik sağlamaktadır. Göç edenler ya başka ülkelere devam etmekte, ya geldikleri yerlere geri dönmekte ya da bir kısmı bulundukları yeni ülkeyi benimseyip orada kalmaktadırlar. Avrupa
    Birliğinin zenginleşen ülkelerine göç, tabiî ki daha kötü durumda bulunan ülkelerden olmaktadır. İş piyasasındaki bir boşluğu doldurmakla beraber, uyum sorunları nedeniyle sosyal sıkıntılara da yol açabilmektedirler. Tabiî ki ev sahibi ülkenin yöneticilerine büyük
    görevler düşmektedir. Aynı sorumluluk gönderen ülke yöneticilerine de düşmektedir.

    Konuyu daha somutlaştırmak gerekirse, Avusturya göç konusunda en tutucu ülkelerden birisi haline gelmiştir. AB tarafından finanse edilen ve AB tarafından geliştirilen Migration Intergation Police Index konulu bir araştırmada Avusturya en gerilerde kalan ülkeler
    arasındadır.

    Bu durum çeşitli nedenlerle anlaşılabilir. Avusturya’da yaşayanların % 16 sının yabancı kökenli olduğu, bu oranın Viyana’da üçte bire kadar yükseldiği görüldüğünde, Avusturya’nın bir göç ülkesi haline geldiği söylenebilir. Avusturya artık daha zengin ve bu zenginliğin getirdiği huzuru muhafaza etmek isteyen bir ülkedir. Soğuk savaşın sona ermesinden sonra ve AB’ nin genişlemesinden sonra birçok doğu ülkesine kapılarını hemen açmadı.

    Buna mukabil 2008 yılında Schengen uygulamasının yeni üyelere de uyarlanması ile göçün kontrolü biraz zorlaşacak gibi görünmektedir. Daha şimdiden birçok AB ülkesinde yeni üye kökenli suç oranlarının yükseldiğine dair haberler artmaktadır. Öte yandan gerçek istihdam endişeleri de gündemdedir.

    Türkler Avusturya’ya 1960 lı yıllardan itibaren göç etmeye başladılar. Bu göç son zamanlarda aile birleşimi dışında yapılamıyor. Bu göç, Türk göçmenlerin yaşam sürecinde çeşitli değişimlere neden oldu. Her zaman olduğu gibi göç edenlerin bir kısmı geri dönmüş ama
    büyük bir kısmı da Avusturya’da kalmıştır. Kalanların ancak küçük bir kısmı yeni koşullara uyum gösterebilmiş, diğerleri, yani uyum göstermeyenler kendi küçük dünyalarını yaratarak, yaşamlarını orada sürdürmüştür. Bu durum uyum çalışmalarını sıkıntıya sokmuştur.

    Göçün çeşitli şekilleri vardır. Başlıcaları yasal ve gayri yasal göçtür. Bir başka yol da ilticadan geçmektedir. Ancak iltica yoluyla göç, yasal görülmekle beraber yasal veya doğru sayılamayacak unsurlar da içerebilmektedir. Türkiye’den 80 li yılların başlarında Avusturya
    dahil birçok Avrupa ülkesine siyasi nedenlerle ilticalar yapılmıştır. Siyasi durum zamanla değişmiş ve artık hiç bir gerekçe olmamasına rağmen, bu yoldaki başvuruların AB ülkelerinde hemen kabul görmesi ile bu kez nedeni esasında ekonomik kaygılar olmakla birlikte, ilticalar siyasi nedenlere dayandırılmıştır. Türkiye bugün AB ile üyelik müzakerelerini sürdürmektedir.

    Siyasi kriterleri yerine getiremeyen bir ülkenin müzakerelere
    başlayamayacağı açıktır. Ancak buna rağmen halen siyasi gerekçeler gösterilerek iltica başvuruları yapılmaktadır. Hatta bu yolda yalan beyan verildiği ortada iken, Büyükelçiliğimizin kendilerine yardımcı ve anlayış göstermesini istemektedirler.

    Dolayısıyla sanırım iltica yoluyla göçü kesmenin tek yolu Türkiye’den gelecek bu yöndeki başvuruları hiç bir şekilde dikkate almamaktadır. İleriye bakacak olursak Avusturya’da yaşayan mevcut Türklerle ilgili uyum çalışmaları yoğun şekilde sürmektedir. Gelecek için yeni bir durumun ortaya çıkması söz konusudur. AB araştırmalarına göre önümüzdeki 10 yıl içerisinde AB’ nin yaşlanan nüfusu nedeniyle yeni bir göç dalgasına ihtiyacı bulunacaktır.

    Bir yandan Türkiye’nin Avrupa Birliğine üyeliğinin istihdam nedeniyle yarattığı endişeler tartışılırken, gelecekte tam tersine bir durum, yani belki de Türkiye’nin nitelikli iş gücüne ihtiyacı gündeme gelebilecektir. Görülen bu durum için şimdiden hazırlıklar yapılmasına gerek vardır.Geçmiş hatalar tekrarlanmamalıdır. Bir yandan uyum gayretinin sürdürülmesi, Avusturya hükümetinin kapsamlı bir entegrasyon planı oluşturması ve Türkiye’nin de buna yardımcı olacak politikalar geliştirmesi gerekir. Tabiî ki ileride Türkiye’nin de ihtiyacı olacak bu iş gücünü kaybetmek istemeyeceği de göz önünde tutulmalıdır. Sonuç itibariyle göçler çok çeşitli nedenlerle ortaya çıkmakta, ama artık günümüzde bunun daha planlı ve programlı bir düzen içinde gerçekleştirilmesine geçilmelidir.

    Böylece olabilecek sıkıntılar daha aza indirgenmiş olur.




    Göc: 'Türkiye'den Gelen İlticacıları Dikkate Almayın' Yorumları