Abdestsiz emzirilen süt

Abdestsiz emzirilen süt Muhammediye kitabının yazarı Yazıcıoğlu Muhammed Efendi, Edirne ve Gelibolu civarında yaşamıştır. Bu muhterem zatın bir de Ahmed-i Bîcan olarak bilinen kardeşi vardır. Ahmed-i Bîcan hazretleri, aynı zamanda ...


Ağaç Şeklinde Aç4Beğeni
  • 3 gönderen beyza
  • 1 gönderen alptraum

  1. Alt 02-09-2008, 23:46 #1
    beyza Mesajlar: 2.053
    Abdestsiz emzirilen süt
    Muhammediye kitabının yazarı Yazıcıoğlu Muhammed Efendi, Edirne ve Gelibolu civarında yaşamıştır. Bu muhterem zatın bir de Ahmed-i Bîcan olarak bilinen kardeşi vardır. Ahmed-i Bîcan hazretleri, aynı zamanda Envar-ül Aşıkın kitabını Farsça’dan tercüme eden zattır.

    İki kardeşten biri olan Ahmed-i Bîcan, bir gün bir camide vaaz etmekte iken ağabeyi Muhammed Yazıcıoğlu camiden içeriye girer ve küçük kardeşinin sohbetini dinlemeye başlar. Kardeşi ağabeyinin camiye geldiğinin farkındadır. Fakat bir de bakar ki, ağabeyi biraz sonra camiyi gülerek terk eder.

    Kürsüde nasihat etmekte olan Ahmed-i Bîcan hazretleri, ağabeyinin bu halinden bir şey anlayamaz ve akşam eve geldiği zaman olayı annesine anlatıp durumu öğrenmesini ister. Anne, büyük oğlu Muhammed eve geldiği zaman, (Oğlum, kardeşin camiden niçin gülerek çıktığını soruyor, bir hata mı işledim diyor. Kardeşinin dersinden niçin gülerek çıktın) diye sorduğunda şöyle cevap verir:

    “Anneciğim, ben kardeşimin vaazına gülmedim. Ben bir insanoğlunun sohbetini dinlemeye ne kadar melek gelmiş, oturacak yer bulamıyorlar da birbirlerinin üzerine oturuyorlar, onların hâli çok hoşuma gitti de ona tebessüm ettim. Ben de meleklerden camide oturacak yer kalmadığı için çıkıp gittim.”

    Annesi, ağabeyinin bu sözlerini anlattığında Ahmed-i Bîcan çok müteessir olup dedi ki:
    “Anneciğim, ağabeyim melekleri görebiliyor da, ben niye göremiyorum. Bunu ondan bir sorar mısın?”

    O güzide anne büyük oğluna bunu sorduğunda aldığı cevap şöyle oldu:
    “Anneciğim, bu noksanlığı sen kendinde araman lazım, sen benden daha iyi bilirsin.”

    O vakit düşünme sırası anneye geldi. Uzun müddet tefekküre daldıktan sonra bunun sebebini şöyle açıkladı:
    “Oğlum sana hiç abdestsiz süt emzirmedim. Ahmed’e ise henüz kundakta iken, ben namaza durmuştum, Ahmed de şiddetle ağlamaya başlamıştı. Bu sırada evimizde bir komşu kadın vardı. O, çocuk ağlamasın diye Ahmed’i aldı emzirmeye başladı. Ben hemen namazı kılıp elinden aldım ama, biraz emmişti. Sonra o kadına abdestli olup olmadığını sordum, bana abdestinin olmadığını söylemişti. Onun melekleri görmemesine sebep olsa olsa bu olmalı.”


    alptraum, N u M a N ve safinaz bunu beğendiler.
  2. Alt 02-09-2008, 23:53 #2
    alptraum Mesajlar: 38.107
    Blog Başlıkları: 28
    Evet Fatih sultan mehmedde ayni sekilde hic abdestsiz emzirilmemis bu hususun ne kadar kayda deger oldugunu görüyoruz ama ne zaman bu mevzuyu düsünsem ictigimiz meyva sularindaki dahi o alkol olayini düsünüyorum yani bu zamanda gercekden zorun ötesinde

  3. Alt 02-10-2008, 00:02 #3
    safinaz Mesajlar: 3.348
    Çok güzel bir konu.Altın nesil aslında kundakta deil,ana karnında yetimeye başlıyor.Her konuda çok dikkat etmek lazım ve eksikliklerimizi bilmek ve takvaya önem vermek elzem gelir.

    Doktor bir arkadaşım,doğan özürlü bebeklerin çoğunun anne veya babasının gayrimeşru ilişkiler içinde olduğunu söylemişti.Bu da neslin bozulmasına sebep olabiliyor.

    Kesinlikle yanlış analşılmak istenmesin,ahlakla her zaman özrün ilişkisi vardır demiyorum,hatta diğer kardeşlerimi tenzih ederim.

  4. Alt 02-10-2008, 00:07 #4
    alptraum Mesajlar: 38.107
    Blog Başlıkları: 28
    Ben ise özürlü dogan cocuklarin gayrimesrulukla alakasi oldugunu sanmiyorum bu tez cok rahat cürür Bunun cvbini bir hoca su sekilde acikliyordu(dogrulugu kezlerce kez tartisilir)mübarek günlerde girilen iliskilerden dolayi örn.kadir gecesi gibi gecelerde dogan cocuklarin özürlü oldugunu söylüyordu tabi bunun yaninda akraba evliligi,kan uyusmazligi,genetik gibi durumlari göz önünde bulundurmadan söylüyordur eminim

    Yinede Allah c.c. bilir

    kutupy?ld?z? bunu beğendi.
  5. Alt 02-10-2008, 00:15 #5
    safinaz Mesajlar: 3.348
    Ben zaten genelleme yapmadım ama arkadaşımın dediğine katılıyorum.Çünkü çevremizde de böyle örnekler çok gördüm.
    Tekrar söylüyorum,kesinlikle bu genelleme değildir ki öyle yaparsak namuslu anne-babaları zan altında bırakmış oluruz.
    O dediğiniz hoca İbrahim Hakkı Hazretleri sanırım.

  6. Alt 02-10-2008, 00:30 #6
    alptraum Mesajlar: 38.107
    Blog Başlıkları: 28
    Yok degildi ama söyledigi bilgide Ibrahim Hakki hazertlerinden olabilir ama ben bu cocuk dogma meselesini tam anlayamadiydim örn. kitapda yaziyorki

    pzt girilen iliskide dogan cocuk aksi olur,tembel olur
    Sali dogan cocuk(huysuz ,savurgan olur)
    tabi sadece örneklemeydi bunlar
    yani hafta günlerine göre hesap yapilmis ama ben bu olayin felsefesinide anlamadim geometsinide anlamadim haftannin tüm günlerinde neredeyse cocugun negatif yanlari var yani bunu aklina koyan biri hem hanimina hem hayatina zulum edebilir cocugu ona göre degerlendirir hatta kafayi yemesine kadarda gidebilir

    Bu gibi durumlarda sünnete uymak en dogru yoldur bence yanlisim olabilir düzeltirseniz varsa yanlisim sevinirim

  7. Alt 02-10-2008, 00:45 #7
    safinaz Mesajlar: 3.348
    Konuyu çok dağıtmak istemiyorum ama gün olayları islami diye geçen konu ve kitaplarda çok olur.Şu günlerde tırnak kesilmez,şu saatlerde veya günlerde bany yapılmaz,yok şu günlerde saç kesilmez vs.

    Bence günlere saplantı yapmak yerine sadece hayırlı bulunan günlere ehemmiyet versek daha doğru olur.Mesela;cuma günleri,tırnak kesmek ve banyo yapmak ya da saç kestirmek sünnettir ya da perşembe geceleri...

    Benim bu konu ile alakalı söyleyebileceğim şey ise;bir kadın ya da erkek başkalarıyla kendilerine haram olan kişilerle gayr-i meşru ilişkiler yaşıyorsa,nikahlısı olduğu eşinden olan çocuklarından da ya hayır görmüyor ya da özürlü doğabiliyor.

Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın

Bu soru sistemi, zararlı botlara karşı güvenlik için uygulamaya sunulmuştur. Bundan dolayı bu kısımı doldurmak zorunludur.