''her yeri boyamışsın, çok güzel, ama burada biraz kan kalmış. zincir kalmış, kırbaç kalmış. sahneye çıkan hayvanların büyük uzantılarıyla ayaktasın, çok güzel, ama burada biraz aşk kalmış. sana dokunduğum günlerde bana 'sevgilim' derdin, şimdi 'ibne' diyormuşsun, çok güzel, ama burada biraz sonbahar kalmış. ihanet kalmış, bencillik kalmış. korkunç yolculuklar planlardık insanlardan uzağa. ellerimizi bırakıp, ayaklarımızı bırakıp gidecektik,çok güzel, ama burada benim çocuksu saflığım kalmış. aptallığım kalmış düşlerim kalmış.
bu gece benim için en iri şeyi ağzına al! evrendeki en iri şeyi:
adımı! ve sonra tükür onu havaya. altına geç ve bekle. çok güzel!ama burada biraz herşeye rağmen hala benim sana hasretim, benim senin göğsünü yumruklaya yumruklaya ağlayışım,benim...
benim senin bana hediyen lök gibi yalnızlığım kalmış!..''