Fukuşima için Galata Köprüsü'nde insan zinciri
Nükleer Karşıtı Platform üyesi bir grup, Fukuşima'da yaşanan nükleer felaketin ikinci yılında hayatını kaybedenleri anmak ve Türkiye'de nükleer santral kurulmasını protesto etmek için eylem yaptı.
Nükleer Karşıtı Platform üyesi bir grup, Fukuşima'da yaşanan nükleer felaketin ikinci yılında hayatını kaybedenleri anmak ve Türkiye'de nükleer santral kurulmasını protesto etmek için eylem yaptı. Galata Köprüsü'nde insan zinciri oluşturan grup, açıklamanın ardından olaysız dağıldı.
Dünyada meydana gelen nükleer felaketlere dikkat çekip, Türkiye'ye kurulması planlanan nükleer santralin iptal edilmesini isteyen Nükleer Karşıtı Platform üyesi yaklaşık 100 kişi Karaköy'de toplandı. Türkçe, İngilizce ve Japonca 'Nükleere hayır' yazılı uzun bir pankart taşıyan grup, Galata Köprüsü'nde el ele tutuşarak insan zinciri oluşturdu. 'Nükleere hayır! Yaşasın hayat' sloganları atan grup Galata Köprüsü üzerinde açıklama yaptı.
Japonya'nın Fukuşima Nükleer Santrali'nde, dünyanın en büyük ikinci nükleer santral kazasının yaşandığını, 160 binden fazla insanın evlerini terk etmek zorunda kaldığını ifade eden Özgür Gürbüz, kazanın maliyetinin ilk 10 yıl için 250 milyar doları bulmasının beklendiğini aktardı. Felaketin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, toprakta ve suda yüksek seviyede radyasyon rastlandığını dile getiren Gürbüz, "Bölgedeki kelebeklerde görülen mutasyon, ileriki dönemlerde yaşanacak sağlık sorunlarının en büyük göstergesi. Hükümetin nükleer tehlikeyi ciddiye almadığı ortada. Nükleer Karşıtı Platform olarak kendilerini bir kez daha uyarıyoruz. Nükleer macerasından vazgeçilsin." dedi.
Nükleer atıkların ciddi bir sorun olduğunu vurgulayan Deniz Şener de "Nükleer atıkları asla yok edemiyoruz. Yok edemediğimiz için bize kanser olarak geri dönüyor. Kaldı ki bir güvenlik problemi var. Gök taşı bile düşebilir. Geçenlerde düştü. Bunun bir önlemi yok." ifadelerini kullandı.
"Nükleere hayır! Çünkü, nükleer insan yaşamına karşı olan bir şeydir." diyen Nazım Öztürk ise, "Nükleerin bir alternatifi vardır. En gelişmiş ülkelerden olan Almanya enerjisinin yüzde 21'ini yenilenebilir kaynaklardan üretmekte ve 2023'e kadar tüm nükleer santrallerini kapatma kararı almıştır. Çernobil'de yaşadık. Yakın tarihte Fukuşima'da yaşadık. Doğa yenilenebilir enerji kaynaklarını içerisinde bulundurmaktadır. Rant için bu işin peşinde gidenlere 'hayır' diyoruz." diye konuştu.
11 Mart 2011 tarihinde japonya'da meydana gelen deprem sonrasında oluşan tsunami sebebiyle Fukuşima şehrindeki nükleer santralde bir patlama meydana gelmişti. Büyük oranda radyoaktif madde salınımının olduğu kazayı uzmanlar, Çernobil felaketinden sonra en büyük ikinci nükleer kaza olarak tanımlamıştı.
Kaynak: CİHAN
Nükleer Karşıtı Platform üyesi bir grup, Fukuşima'da yaşanan nükleer felaketin ikinci yılında hayatını kaybedenleri anmak ve Türkiye'de nükleer santral kurulmasını protesto etmek için eylem yaptı.
Nükleer Karşıtı Platform üyesi bir grup, Fukuşima'da yaşanan nükleer felaketin ikinci yılında hayatını kaybedenleri anmak ve Türkiye'de nükleer santral kurulmasını protesto etmek için eylem yaptı. Galata Köprüsü'nde insan zinciri oluşturan grup, açıklamanın ardından olaysız dağıldı.
Dünyada meydana gelen nükleer felaketlere dikkat çekip, Türkiye'ye kurulması planlanan nükleer santralin iptal edilmesini isteyen Nükleer Karşıtı Platform üyesi yaklaşık 100 kişi Karaköy'de toplandı. Türkçe, İngilizce ve Japonca 'Nükleere hayır' yazılı uzun bir pankart taşıyan grup, Galata Köprüsü'nde el ele tutuşarak insan zinciri oluşturdu. 'Nükleere hayır! Yaşasın hayat' sloganları atan grup Galata Köprüsü üzerinde açıklama yaptı.
Japonya'nın Fukuşima Nükleer Santrali'nde, dünyanın en büyük ikinci nükleer santral kazasının yaşandığını, 160 binden fazla insanın evlerini terk etmek zorunda kaldığını ifade eden Özgür Gürbüz, kazanın maliyetinin ilk 10 yıl için 250 milyar doları bulmasının beklendiğini aktardı. Felaketin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, toprakta ve suda yüksek seviyede radyasyon rastlandığını dile getiren Gürbüz, "Bölgedeki kelebeklerde görülen mutasyon, ileriki dönemlerde yaşanacak sağlık sorunlarının en büyük göstergesi. Hükümetin nükleer tehlikeyi ciddiye almadığı ortada. Nükleer Karşıtı Platform olarak kendilerini bir kez daha uyarıyoruz. Nükleer macerasından vazgeçilsin." dedi.
Nükleer atıkların ciddi bir sorun olduğunu vurgulayan Deniz Şener de "Nükleer atıkları asla yok edemiyoruz. Yok edemediğimiz için bize kanser olarak geri dönüyor. Kaldı ki bir güvenlik problemi var. Gök taşı bile düşebilir. Geçenlerde düştü. Bunun bir önlemi yok." ifadelerini kullandı.
"Nükleere hayır! Çünkü, nükleer insan yaşamına karşı olan bir şeydir." diyen Nazım Öztürk ise, "Nükleerin bir alternatifi vardır. En gelişmiş ülkelerden olan Almanya enerjisinin yüzde 21'ini yenilenebilir kaynaklardan üretmekte ve 2023'e kadar tüm nükleer santrallerini kapatma kararı almıştır. Çernobil'de yaşadık. Yakın tarihte Fukuşima'da yaşadık. Doğa yenilenebilir enerji kaynaklarını içerisinde bulundurmaktadır. Rant için bu işin peşinde gidenlere 'hayır' diyoruz." diye konuştu.
11 Mart 2011 tarihinde japonya'da meydana gelen deprem sonrasında oluşan tsunami sebebiyle Fukuşima şehrindeki nükleer santralde bir patlama meydana gelmişti. Büyük oranda radyoaktif madde salınımının olduğu kazayı uzmanlar, Çernobil felaketinden sonra en büyük ikinci nükleer kaza olarak tanımlamıştı.
Kaynak: CİHAN
