El Hasavni: Türkiye ilhamımız olacak   Konuyu açan: Küba   İlk Mesaj: 04-28-2012 (00:58)   Son Mesaj: 04-28-2012 (00:58)    Cevap: 0    Gösterim: 421  

    04-28-2012

    El Hasavni: Türkiye ilhamımız olacak

    El Hasavni: Türkiye ilhamımız olacak
    El Hasavni: Türkiye ilhamımız olacak

    Eski Ürdün Başbakanı Avn Şevket el-Hasavni, Ürdün'de bir anayasa mahkemesi kurulduğunda, Türkiye'nin deneyimlerinden ilham almamızda yarar olacak" dedi.

    Eski Ürdün Başbakanı Avn Şevket el-Hasavni, Ürdün'de bir anayasa mahkemesi kurulduğunda, Türkiye'nin deneyimlerinden bir şeyler öğrenmelerinde ve Türkiye'nin anayasa mahkemesinin uygulama ve içtihatlarından ilham almalarında yarar olacağını söyledi.

    Anayasa Mahkemesi'nin 50. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Çırağan Sarayı'nda düzenlenen yemekte konuşan El-Hasavni, Türkiye'ye gelişi sırasında başbakanlık koltuğunda otururken, dün sabah kendisinin anayasal güçleri, yetkileri ve sorumluluklarıyla ilgili bir ihtilaf dolayısıyla istifa ettiğini kaydetti.

    Adaletin, kanunlarla ve mahkeme kararlarıyla somut hale getirilmesi gerektiğini ve bunun için de hakimlere ihtiyaç duyulduğunu kaydeden El-Hasavni, örneğin maddi hukuk anlamında insan haklarının ortaya konabilmesi için prosedürlerin gerektiğini, maddi hukuki çarelerin ortaya konabilmesi için de mahkemelere erişimin büyük önem taşıdığını anlattı.

    Anayasa mahkemelerinin ilk çıkış noktasının hukukun üstünlüğünü, hükümetleri ve parlamentoları korumak olduğunu, ancak bugün pek çok anayasada insan haklarına da yer verildiğini ifade eden El-Hasavni, Ürdün'de bir anayasa mahkemesi kurulmasına yönelik kanun taslağının parlamentoya sunulduğunu, yakın gelecekte bunun gerçekleşeceğine inandığını aktardı.

    El-Hasavni, sözlerini şöyle sürdürdü:

    ''Biz Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçasıydık, böyle bir eski geçmişimiz var. Bizim anayasa mahkememiz kurulduğu zaman Türkiye'nin deneyimine dönüp sizlerden bir şeyler öğrenmemizde ve sizin anayasa mahkemenizin uygulama ve içtihatlarından ilham almamızda yarar olacaktır. İki ülke anayasa mahkemelerinin enformal bile olsa bir işbirliği çerçevesi aramalarında fayda vardır. Böyle bir işbirliği yoluyla Türkiye ve Ürdün arasında zaten mevcut olan köprü daha da güçlenecektir.''

    Her ülkenin bir anayasa mahkemesi bulunmadığının altını çizen El-Hasavni, bu mahkemelerin varlık gerekçelerine ilişkin, iki temel unsura dikkati çekti.

    İlk olarak anayasanın gerçekleşen hukuki uygulamalar için bir ölçü zemini teşkil ettiğini söyleyen El-Hasavni, ''Bu tabii içeriğine de bağlı. Eğer bir anayasa insan haklarını, adaleti, demokrasiyi savunuyorsa toplumu ilerletir, ama dar kafalı bir ideolojinin prangası altındaysa ve anayasa mahkemesi üyeleri de zamana ayak uyduramıyorsa gericiliğin kalesi haline gelebilir'' diye konuştu.

    El-Hasavni, ikinci unsuru ise, ''demokrasinin bazen ayar gerektiren bir sistem olmasına'' dayandırdı.

    Hitler'in de demokratik yollarla iktidara geldikten sonra ırkçı ve ayrılıkçı kanunlar yapmaya başladığını anımsatan El-Hasavni, ''Halbuki iyi bir anayasa mahkemesi, popülist olmak üzere demokrasiden uzaklaştıran bu tür uygulamaları pekala önleyebilir. Avrupa'daki demokrasilere baktığımızda bir İslam korkusu ya da Müslümanları şeytan gibi gösterme durumu olabildiğini görüyoruz. Bu tür insanlar da oy toplamak için bu yollara sapabiliyorlar. İşte anayasa mahkemelerinin burada oynayacağı çok önemli bir koruyucu rol var'' şeklinde konuştu.

    Türkiye'deki anayasa mahkemesinin başlangıçta ortak değerleri korumaya yönelik olarak kurulduğunu, bireyi korumayı amaçlamadığını belirten El-Hasavni, 2010 yılındaki değişiklikle bireylerin Anayasa Mahkemesi'ne başvurma hakkının doğmasının, hakların korunması açısından büyük önem taşıdığını dile getirdi.

    -''İnsan haklarının ilerlemesi, geri dönüşü olmayan koordineli bir süreç''-

    El-Hasavni, sözlerini şöyle sürdürdü:

    ''Burada devlet dediğimiz şey, kolay pes eden bir şey değil, o yüzden hakimlerle karşılıklı denetim ihtiyacı var. Bireyden tarafa bakış açısı sergilediğimizde şöyle bir tehlike de var; Siyaset hukukileştirilmemeli ama bazen siyasetin hukukileştirilmesiyle hukukun siyasileştirilmesi dediğimiz şey arasında ince bir çizgi olduğunu görüyoruz. Dünyadaki pek çok anayasa mahkemesine baktığımızda insan haklarından yana bir hukuk savunuculuğu ile diğer taraftan devlet kurumlarını koruma arasında bir denge kurmak durumunda kaldıklarını görüyoruz. Halkın çıkarları, insan haklarının çıkarlarının gerçekleşebilmesi için yasama ve yürütme erklerinin koordineli hareket etmesi gerekiyor. Yasama ile yürütme çatışabilir bazen. Bazen bu iki erkten biri diğerinin daha arka planda kalmasını arzu edebilir, ama netice itibarıyla insan haklarının ilerleyebilmesi dediğimiz şey, geri dönüşü olmayan koordineli bir süreç. Ben umuyorum ki olaylar hem benim ülkemde hem de bütün dünyada bu şekilde gelişir.''

    Yemeğe, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ve eşi ile davetliler katıldı.




    El Hasavni: Türkiye ilhamımız olacak Yorumları