PKK´ya adam kazandırana daha ağır ceza
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, terör örgütü kamplarına yeni eleman götürenlere verilen cezada değişikliğe gitti. Cezaların bundan sonra daha ağır cezayı gerektiren 'örgüt üyeliği'nden verilmesi istendi.
Metin Arslan'ın haberi
Yargıtay kararına göre, bu suçu işleyenlere 5 ile 10 yıl arasında hapis cezası verilecek.Terör suçlarının temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 9 Şubat 2012 tarihinde verdiği kararda, terör örgütü PKK'ya katılmak isteyenleri örgüt mensuplarına teslim eden kişilere verilecek cezayı artıran bir içtihada imza attı. Daire, terör örgütlerinin 'istihbarat, gizlilik, güvenlik ve denetim' konusundaki duyarlılıklarına atıf yaparak, 'örgütün hiyerarşik yapısına dahil edilmek üzere gönderilen elemanları, irtibat halinde olmadıkları, güvenilir bulmadıkları, denetleyemedikleri kaynaklardan' kabul etmeyeceğine vurgu yaptı. Daire, "Örgüte katılmak isteyen kişileri kendi aracıyla uzun süren bir yolculuk sonrası doğrudan örgüt mensuplarına teslim eden sanığın eylemi silahlı terör örgütü üyesi olma suçunu oluşturur." diyerek, yerel mahkeme kararını bozdu. Yerel mahkemenin 'silahlı terör örgütüne yardım etmek'ten verdiği cezanın doğru bir karar olmadığını bildirdi.
Yargıtay'ın içtihat kararına konu olan olay şöyle: Salih S. adlı kişi, 5 Kasım 2006'da örgüte katılmak isteyen Gurbet B. ve Suzan Ö. ile önce telefonla irtibata geçti. Onlara kod isimle kendini tanıtan Salih S., kod isimler verdiği iki kişiyle önce Silopi merkezde buluştu. Ardından kendi aracıyla Şırnak'a, daha sonra da Uludere'ye götürdü. Yolda muhtemel bir çevirme olması durumunda akraba olduklarını söylemeleri konusunda tembihleyen Salih S., Uludere'ye gelindiğinde örgüt mensuplarıyla telefonla irtibata geçti. Irak sınırında iki kişiyi terör örgütü mensuplarına teslim eden Salih S., bir süre sonra yakalanarak tutuklandı. Diyarbakır Özel Yetkili 5. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Haziran 2008'de verdiği kararla Salih S.'ye 'silahlı terör örgütüne yardım etmek'ten ceza verdi.
İtiraz üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesi, yerel mahkeme kararını bozdu. Daire, "Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır." hükmü uyarınca sanığın TCK'nın 314. maddesi kapsamında 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Yargıtay ayrıca Terörle Mücadele Kanunu uyarınca sanığa verilen cezanın 2/3'ünden az olmamak şartıyla artırım yapılması gerektiğine de vurgu yaptı. Yargıtay kararının Adalet Bakanlığı'nın örgüte yardım suçunun cezasını üçte ikisine kadar indirim yapılmasını öngören 'Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Hakkındaki Kanun Tasarısı'nın Meclis'e sevk edilmesinin sonrasına rastlaması dikkat çekti. Tasarıda, örgüte yardım suçunu işleyenlere örgüt üyeliğinden verilen ceza süresinin üçte iki oranında indirilmesi düzenleniyordu.
ZAMAN
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, terör örgütü kamplarına yeni eleman götürenlere verilen cezada değişikliğe gitti. Cezaların bundan sonra daha ağır cezayı gerektiren 'örgüt üyeliği'nden verilmesi istendi.
Metin Arslan'ın haberi
Yargıtay kararına göre, bu suçu işleyenlere 5 ile 10 yıl arasında hapis cezası verilecek.Terör suçlarının temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 9 Şubat 2012 tarihinde verdiği kararda, terör örgütü PKK'ya katılmak isteyenleri örgüt mensuplarına teslim eden kişilere verilecek cezayı artıran bir içtihada imza attı. Daire, terör örgütlerinin 'istihbarat, gizlilik, güvenlik ve denetim' konusundaki duyarlılıklarına atıf yaparak, 'örgütün hiyerarşik yapısına dahil edilmek üzere gönderilen elemanları, irtibat halinde olmadıkları, güvenilir bulmadıkları, denetleyemedikleri kaynaklardan' kabul etmeyeceğine vurgu yaptı. Daire, "Örgüte katılmak isteyen kişileri kendi aracıyla uzun süren bir yolculuk sonrası doğrudan örgüt mensuplarına teslim eden sanığın eylemi silahlı terör örgütü üyesi olma suçunu oluşturur." diyerek, yerel mahkeme kararını bozdu. Yerel mahkemenin 'silahlı terör örgütüne yardım etmek'ten verdiği cezanın doğru bir karar olmadığını bildirdi.
Yargıtay'ın içtihat kararına konu olan olay şöyle: Salih S. adlı kişi, 5 Kasım 2006'da örgüte katılmak isteyen Gurbet B. ve Suzan Ö. ile önce telefonla irtibata geçti. Onlara kod isimle kendini tanıtan Salih S., kod isimler verdiği iki kişiyle önce Silopi merkezde buluştu. Ardından kendi aracıyla Şırnak'a, daha sonra da Uludere'ye götürdü. Yolda muhtemel bir çevirme olması durumunda akraba olduklarını söylemeleri konusunda tembihleyen Salih S., Uludere'ye gelindiğinde örgüt mensuplarıyla telefonla irtibata geçti. Irak sınırında iki kişiyi terör örgütü mensuplarına teslim eden Salih S., bir süre sonra yakalanarak tutuklandı. Diyarbakır Özel Yetkili 5. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Haziran 2008'de verdiği kararla Salih S.'ye 'silahlı terör örgütüne yardım etmek'ten ceza verdi.
İtiraz üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesi, yerel mahkeme kararını bozdu. Daire, "Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır." hükmü uyarınca sanığın TCK'nın 314. maddesi kapsamında 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Yargıtay ayrıca Terörle Mücadele Kanunu uyarınca sanığa verilen cezanın 2/3'ünden az olmamak şartıyla artırım yapılması gerektiğine de vurgu yaptı. Yargıtay kararının Adalet Bakanlığı'nın örgüte yardım suçunun cezasını üçte ikisine kadar indirim yapılmasını öngören 'Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Hakkındaki Kanun Tasarısı'nın Meclis'e sevk edilmesinin sonrasına rastlaması dikkat çekti. Tasarıda, örgüte yardım suçunu işleyenlere örgüt üyeliğinden verilen ceza süresinin üçte iki oranında indirilmesi düzenleniyordu.
ZAMAN
