Kadıoğlu: Afet değil, ihmal yıkar   Konuyu açan: Güncelajans   İlk Mesaj: 04-20-2012 (11:56)   Son Mesaj: 04-20-2012 (11:56)    Cevap: 0    Gösterim: 444  

    04-20-2012

    Kadıoğlu: Afet değil, ihmal yıkar

    Kadıoğlu: Afet değil, ihmal yıkar
    Kadıoğlu: Afet değil, ihmal yıkar

    Uzmanlar, yurdun büyük bölümünde etkili olan şiddetli rüzgarın, Türkiye'nin deprem dışındaki afetlere karşı alınan tedbirlerin yetersiz olduğunu gösterdiğini söyledi.

    İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Afet Yönetimi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, olumsuz hava koşullarının iki gündür Türkiye'nin gündemine şekil verdiğini belirtti.

    İstanbul ve Ankara başta olmak üzere ülkenin büyük bir bölümünde 18 Nisan Çarşamba günü etkili olan hava koşullarının, atmosferde bir alçak basınç alanı çevresinde hızla dönen rüzgarların oluşturduğu şiddetli fırtına olarak tanımlanan siklonun sonucu olduğunu anlatan Kadıoğlu, ''alçak basınç merkezinin güneyden yaklaşması nedeniyle 992 milibar gibi derin bir siklonun meydana geldiğini'' ifade etti.

    Kadıoğlu, siklonun güneyden uzun bir yoldan gelmesi ve gittikçe de güçlenmesi nedeniyle özellikle Türkiye'nin batısının kuvvetli düz bir rüzgarın etkisi altında kaldığını dile getirerek, ''Bazıları hortum mu diye korkuyor. Hortum kendi etrafında dönen bir rüzgardır. Bu düz esen bir rüzgar'' dedi.

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün konuyla ilgili uyarıyı yaptığını hatırlatan Kadıoğlu, şöyle konuştu:

    ''Meteorolojinin söylemesiyle bir şey değişmiyor. Ağaçlar çürümüş kökünden sağlam değil. Çatıları ezbere yapıyoruz. Çatıların bina bağlantılarıyla ilgili her hangi bir yönetmelik yok. Çatıların yan yüzlerindeki duvarlar yine ezbere yapılıyor. Kimse pencerenin önüne saksısını koyarken 'rüzgarda bu düşer mi?' diye düşünmüyor. Tabelaları asıyoruz ama tabelalar kendilerini taşısın yeter. Depremde düşer mi, fırtına da düşer mi diye derdimiz yok.''

    Kadıoğlu, Türkiye'nin deprem bölgesi olması nedeniyle insanların bu konuda duyarlı olduklarını, özellikle de son yıllarda konuyla ilgili hassasiyetin artığına işaret ederek ancak tek doğal afetin deprem olmadığını kaydetti.

    -Yapı yönetmeliklerinde tüm afetlere yer verilmeli-

    Türkiye'de deprem dışındaki afetlere karşı alınan tedbirlerin yetersiz olduğuna ve son yaşanan fırtınanın bunun bir göstergesi olduğuna dikkati çeken Kadıoğlu, yapı yönetmeliklerinin tüm afetler dikkate alınarak hazırlanması gerektiğini söyledi.

    Kadıoğlu, İstanbul İstiklal Caddesi'nde fırtına nedeniyle ortaya çıkan görüntülere de değinerek, şöyle devam etti:

    ''Şehirlerde tabelalar konulurken, camlara klimalar yerleştirilirken fırtınanın da akla gelmesi gerekiyor. Bunların kuvvetli rüzgar ya da fırtına nedeniyle düşüp, insanlara zarar vereceği hususu göz ardı edilmemeli. Ağaçlara bakıp yapılırken, rüzgara dayanıp dayanmayacağını da incelemek gerekiyor. Risk analizi iyi yapılmalı. Çürük binalar nasıl insanları öldürüyorsa içi boşalmış, çürümüş, kurumuş ağaçlar da büyük bir tehlike. Bunlar mutlaka önceden incelenip, tespit edilmeli. Mevcut duruma göre güçlendirilmeli ya da kesilmeli.''

    ''Fırtına dünyanın manyetik hızından kaynaklanıyor'' şeklindeki yorumları da eleştiren Kadıoğlu, ''Öyle bir şey yok. Meteorolojide dünyanın manyetik hızına göre hava olayları diye bir şey yok. Manyetik hız farklı bir şey'' dedi.

    -Rüzgarda boğaz köprüleri trafiğine düzenlenme-

    Kadıoğlu, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü çıkışında Molla Gürani Viyadüğü'nde fırtına nedeniyle bir tırın devrildiğini hatırlatarak, hava muhalefeti nedeniyle Boğaziçi Köprüsü'nün de bir süre trafiğe kapatılarak, kontrol altına alındığını söyledi.

    Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprüleri gibi yerlerde, yüksek olmaları ve boğazın kanal etkisinden dolayı çok daha kuvvetli rüzgar estiğini vurgulayan Kadıoğlu, şunları kaydetti:

    ''Kasası yüksek olan araçlar daha fazla etkileniyor. Kamyon, otobüs, iki katlı otobüs gibi. Bunların savrulması, devrilmesi çok muhtemeldir. O yüzden belli bir rüzgar hızında bunlar trafiğe çıkmaz. Rüzgar hızı normale dönene kadar dünyanın her tarafında bunlar trafikten men edilir. Çok büyük kasa olmasa bile iki-üç şeritli yollarda araçlar savrulacağı için şeritler bire indirilir. Hız yavaşlatılır. Bu tür kurallar vardır. Meydana gelen afet dikkate alınarak, bu kuralları uygulamalıyız. Bu tür olaylar, nadiren olur. Ancak olduğu zamanda insanların canına, malına büyük zarar verebilir. Bunlar olmadan hazırlıklı olmak gerekir. Afet yönetiminin temeli, beklemek yerine hazırlanmaktır. Doğal afetlere karşı çocuklarımızı, insanlarımızı eğitiyor muyuz, olduğu zaman ne yapacağımızı biliyor muyuz, devlet ne yapacağını biliyor mu, toplum ne yapacağını biliyor mu? Asıl önemli olan budur''

    -Astım hastalarına uyarı-

    Üst solunum yolu hastalıklarını tetikleyen tozun, astım hastaları için büyük bir problem oluşturduğunu dile getiren Kadıoğlu, böyle dönemlerde hastanelerin acillerine, göğüs ve kulak-burun-boğaz hastalıkları servislerine büyük bir yığılma olacağı göz önünde bulundurularak, bunun da planlamasının yapılması gerektiğini anlattı.

    Kadıoğlu, havanın her zaman sürpriz yapmaya açık olduğunu, tren gibi rayda gitmediğini aktararak, hava koşullarının, yaşam tarzı olarak algılanması gerektiğini sözlerine ekledi.




    Kadıoğlu: Afet değil, ihmal yıkar Yorumları