Faruk Süren için 15 yıla kadar hapis talebi
Özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, aralarında iş adamları Dinç Bilgin, Faruk Süren ve Efe Önbilgin'in de bulunduğu 40 şüpheli hakkında, hazırlanan iddianameyi kabul etti.
Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Salim Duran tarafından hazırlanan ve İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen 207 sayfalık iddianamede, 17 ''müşteki'' ve aralarında BEDAŞ'ın da bulunduğu 3 şirket ''mağdur'' olarak yer alıyor.
İddianamede, 1 numaralı şüpheli olarak yer alan ve suç örgütünün ele başı olduğu iddia edilen Sinan Berberoğlu'nun, Danıştay saldırısı soruşturmasında adının geçtiği ve iddia edilen ''Ergenekon silahlı terör örgütü'' ile bağlantılı olduğu imajını vererek, söz konusu örgütün korkutucu gücünü kullanmaya çalıştığı öne sürüldü.
Berberoğlu ile İstanbul'daki çeşitli adliyelerde çalışan katiplerin de bulunduğu 17 kişinin haksız ekonomik çıkar amaçlı suç örgütü kurduğunun tespit edildiği belirtilen iddianamede, iddia edilen örgütün, yerel ve yüksek mahkemelerde soruşturma ile kovuşturma makamlarını yanıltarak sahtecilikle veya rüşvet karşılığı bazı kararların alınmasının sağladığı belirtildi.
İddianamede, şüphelilerin, bazı dava dosyalarına müdahale edilerek suç delillerinin yok edilmesi veya değiştirilmesi, adli sicili bozuk kişiler hakkında temiz adli sicil kaydı alınması, vergi borçlarının illegal olarak silinmeye çalışılması gibi eylemleri gerçekleştirdiği anlatıldı.
-Zekeriya Öz'ün imzasını sahte olarak atıldığı iddiası-
Başta yargı organları olmak üzere kamu kurumlarında işi olan bazı 3. şahısların çözüm bulmak için söz konusu suç örgütüne müracaat ettikleri, örgütün ise belli bir ücret karşılığında işi çözmek için her yola başvurduğu ifade edilen iddianamede, örgütün bazı adliyelerde çalışanları kullanarak suça konu eylemleri gerçekleştirdikleri iddia edildi.
İddianamede, şüpheli Sinan Berberoğlu'nun ikametine yapılan aramada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Zekeriya Öz imzalı bir talimat yazısının fotokopisine de el konulduğu belirtilen iddianamede, bu belgede yapılan kriminal incelemede imzanın Zekeriya Öz'ün el ürünü olmadığı ve sahte olarak atılmış olduğuna yer verildi.
İddianamede, ayrıca şüpheli Berberoğlu'nun Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) şifresi edindiği ve davaları buradan da takip ettiği belirtildi.
-''Sahte Çürük Raporu'' davasının sanığı da şüpheli-
Özel Yetkili İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ''Sahte Çürük Raporu'' davasının tutuklu sanıklarından Murat Tugay Tepe'nin de şüpheli olarak yer aldığı iddianamede, iki örgütün de ortak olarak eylemlerinde menfaat temin ettikleri ve bunu devlet memurları aracılığı ile gerçekleştirdikleri ifade edildi.
İddianamede, şüpheli Murat Tugay Tepe'nin iki örgütte yer aldığı ancak iki dosya arasında hukuki ve fiili irtibat bulunmadığının anlaşıldığı kaydedildi.
İş adamları Dinç Bilgin, Faruk Süren ve Efe Önbilgin, iddianamenin ''örgüte yardım ve yataklık edenler'' bölümünde yer aldı.
Şüpheli Önbilgin'in, Mete Can Kurt isimli şahsa olan borçlarının yeniden düzenlenmesi amacıyla örgütle irtibata geçtiği anlatılan iddianamede, örgütün yönlendirmesiyle iftira atarak soruşturma açılmasını sağladığı ve örgüt tarafından yazılan müzekkereleri şantaj amacıyla kullandığı iddia edildi.
İddianamede, şüpheli Faruk Süren'in ise örgüte yardım ettiği ve azmettirici olduğu öne sürülerek, Süren'in şüpheli Sinan Berberoğlu ile ticari ilişkisi olduğu, hakkında açılan soruşturmada lehe bilirkişi raporu yazdırarak takipsizlik kararı alabilmek için için örgüte başvurduğu ve bu kapsamda şüpheliler Erdoğan Maden ve Mehmet Nosel'e rüşvet verdiği iddia edildi.
-Dinç Bilgin adına düzenlenmiş sahte pasaport-
Şüpheli Dinç Bilgin'in, söz konusu örgüte yardım ettiği ve azmettirici olduğu kaydedilen iddianamede, Bilgin'in sürmekte olan davaları nedeniyle hakkında yurt dışı çıkış yasaklarıyla ilgili örgüt aracılığıyla sahte pasaport düzenlettirdiği ileri sürüldü.
İddianamede, Bilgin'in ayrıca örgütün aktif olarak faaliyet gösterdiği kapatılan Şişli Adliyesi'nde görülmekte olan davalarıyla ilgili takipsizlik verilmesine yönelik girişimlerde bulunduğu da anlatıldı.
Şüpheli Berberoğlu'nun ikametinde yapılan aramada el konulan Dinç Bilgin adına düzenlenmiş bir pasaport bulunduğu belirtilen iddianamede, bu pasaportun yapılan kriminal incelemesinde sahte olduğunun tespit edildiği, ayrıca evde yapılan aramada Bilgin'le ilgili birçok mahkeme ve savcılık evrakı bulunduğu kaydedildi.
-İş adamı Süren için 15 yıla kadar hapis cezası talebi
Şüpheli Berberoğlu'nun ''suç işlemek için örgüt kurmak'', ''iftira'', ''mühür bozma'', ''mühürde sahtecilik'', ''nitelikli dolandırıcılık'' suçlarından 25 yıldan 84 yıla kadar hapsi cezası istenen iddianamede, İş adamı Faruk Süren hakkında ise ''örgüte yardım etmek'' ve ''rüşvet'' suçlarından 5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
İş adamı Efe Önbilgin hakkında, ''örgüte yardım etmek'' ve ''iftira'' suçlarından 2,5 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası istenen iddianamede, iş adamı Dinç Bilgin için de ''örgüte yardım etmek'' suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istendi.
İddianamede, diğer 36 şüpheli için ise ''haksız çıkar sağlamak amacıyla suç örgütü kurmak ve yönetmek, üye olmak'', ''nitelikli dolandırıcılık'', ''evrakta sahtecilik'', ''görevi kötüye kullanmak'', ''yargı görevini yapanı etkilemek'', ''şantaj'', ''tehdit'' ve ''rüşvet'' suçlarından 1 yıldan 49 yıla kadar değişen hapis cezaları istendi.
Şüphelilerin, 5 Haziran'da hakim karşısına çıkmaları bekleniyor.
Özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, aralarında iş adamları Dinç Bilgin, Faruk Süren ve Efe Önbilgin'in de bulunduğu 40 şüpheli hakkında, hazırlanan iddianameyi kabul etti.
Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Salim Duran tarafından hazırlanan ve İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen 207 sayfalık iddianamede, 17 ''müşteki'' ve aralarında BEDAŞ'ın da bulunduğu 3 şirket ''mağdur'' olarak yer alıyor.
İddianamede, 1 numaralı şüpheli olarak yer alan ve suç örgütünün ele başı olduğu iddia edilen Sinan Berberoğlu'nun, Danıştay saldırısı soruşturmasında adının geçtiği ve iddia edilen ''Ergenekon silahlı terör örgütü'' ile bağlantılı olduğu imajını vererek, söz konusu örgütün korkutucu gücünü kullanmaya çalıştığı öne sürüldü.
Berberoğlu ile İstanbul'daki çeşitli adliyelerde çalışan katiplerin de bulunduğu 17 kişinin haksız ekonomik çıkar amaçlı suç örgütü kurduğunun tespit edildiği belirtilen iddianamede, iddia edilen örgütün, yerel ve yüksek mahkemelerde soruşturma ile kovuşturma makamlarını yanıltarak sahtecilikle veya rüşvet karşılığı bazı kararların alınmasının sağladığı belirtildi.
İddianamede, şüphelilerin, bazı dava dosyalarına müdahale edilerek suç delillerinin yok edilmesi veya değiştirilmesi, adli sicili bozuk kişiler hakkında temiz adli sicil kaydı alınması, vergi borçlarının illegal olarak silinmeye çalışılması gibi eylemleri gerçekleştirdiği anlatıldı.
-Zekeriya Öz'ün imzasını sahte olarak atıldığı iddiası-
Başta yargı organları olmak üzere kamu kurumlarında işi olan bazı 3. şahısların çözüm bulmak için söz konusu suç örgütüne müracaat ettikleri, örgütün ise belli bir ücret karşılığında işi çözmek için her yola başvurduğu ifade edilen iddianamede, örgütün bazı adliyelerde çalışanları kullanarak suça konu eylemleri gerçekleştirdikleri iddia edildi.
İddianamede, şüpheli Sinan Berberoğlu'nun ikametine yapılan aramada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Zekeriya Öz imzalı bir talimat yazısının fotokopisine de el konulduğu belirtilen iddianamede, bu belgede yapılan kriminal incelemede imzanın Zekeriya Öz'ün el ürünü olmadığı ve sahte olarak atılmış olduğuna yer verildi.
İddianamede, ayrıca şüpheli Berberoğlu'nun Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) şifresi edindiği ve davaları buradan da takip ettiği belirtildi.
-''Sahte Çürük Raporu'' davasının sanığı da şüpheli-
Özel Yetkili İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ''Sahte Çürük Raporu'' davasının tutuklu sanıklarından Murat Tugay Tepe'nin de şüpheli olarak yer aldığı iddianamede, iki örgütün de ortak olarak eylemlerinde menfaat temin ettikleri ve bunu devlet memurları aracılığı ile gerçekleştirdikleri ifade edildi.
İddianamede, şüpheli Murat Tugay Tepe'nin iki örgütte yer aldığı ancak iki dosya arasında hukuki ve fiili irtibat bulunmadığının anlaşıldığı kaydedildi.
İş adamları Dinç Bilgin, Faruk Süren ve Efe Önbilgin, iddianamenin ''örgüte yardım ve yataklık edenler'' bölümünde yer aldı.
Şüpheli Önbilgin'in, Mete Can Kurt isimli şahsa olan borçlarının yeniden düzenlenmesi amacıyla örgütle irtibata geçtiği anlatılan iddianamede, örgütün yönlendirmesiyle iftira atarak soruşturma açılmasını sağladığı ve örgüt tarafından yazılan müzekkereleri şantaj amacıyla kullandığı iddia edildi.
İddianamede, şüpheli Faruk Süren'in ise örgüte yardım ettiği ve azmettirici olduğu öne sürülerek, Süren'in şüpheli Sinan Berberoğlu ile ticari ilişkisi olduğu, hakkında açılan soruşturmada lehe bilirkişi raporu yazdırarak takipsizlik kararı alabilmek için için örgüte başvurduğu ve bu kapsamda şüpheliler Erdoğan Maden ve Mehmet Nosel'e rüşvet verdiği iddia edildi.
-Dinç Bilgin adına düzenlenmiş sahte pasaport-
Şüpheli Dinç Bilgin'in, söz konusu örgüte yardım ettiği ve azmettirici olduğu kaydedilen iddianamede, Bilgin'in sürmekte olan davaları nedeniyle hakkında yurt dışı çıkış yasaklarıyla ilgili örgüt aracılığıyla sahte pasaport düzenlettirdiği ileri sürüldü.
İddianamede, Bilgin'in ayrıca örgütün aktif olarak faaliyet gösterdiği kapatılan Şişli Adliyesi'nde görülmekte olan davalarıyla ilgili takipsizlik verilmesine yönelik girişimlerde bulunduğu da anlatıldı.
Şüpheli Berberoğlu'nun ikametinde yapılan aramada el konulan Dinç Bilgin adına düzenlenmiş bir pasaport bulunduğu belirtilen iddianamede, bu pasaportun yapılan kriminal incelemesinde sahte olduğunun tespit edildiği, ayrıca evde yapılan aramada Bilgin'le ilgili birçok mahkeme ve savcılık evrakı bulunduğu kaydedildi.
-İş adamı Süren için 15 yıla kadar hapis cezası talebi
Şüpheli Berberoğlu'nun ''suç işlemek için örgüt kurmak'', ''iftira'', ''mühür bozma'', ''mühürde sahtecilik'', ''nitelikli dolandırıcılık'' suçlarından 25 yıldan 84 yıla kadar hapsi cezası istenen iddianamede, İş adamı Faruk Süren hakkında ise ''örgüte yardım etmek'' ve ''rüşvet'' suçlarından 5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
İş adamı Efe Önbilgin hakkında, ''örgüte yardım etmek'' ve ''iftira'' suçlarından 2,5 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası istenen iddianamede, iş adamı Dinç Bilgin için de ''örgüte yardım etmek'' suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istendi.
İddianamede, diğer 36 şüpheli için ise ''haksız çıkar sağlamak amacıyla suç örgütü kurmak ve yönetmek, üye olmak'', ''nitelikli dolandırıcılık'', ''evrakta sahtecilik'', ''görevi kötüye kullanmak'', ''yargı görevini yapanı etkilemek'', ''şantaj'', ''tehdit'' ve ''rüşvet'' suçlarından 1 yıldan 49 yıla kadar değişen hapis cezaları istendi.
Şüphelilerin, 5 Haziran'da hakim karşısına çıkmaları bekleniyor.
