Tümgeneral Şenel´den Ergenekon resti
Tutuksuz sanık emekli Tümgeneral Şenel, Ergenekon yapılanmasıyla hiçbir ilgisi olmadığını belirtirken her zaman demokrasiyi savunduğunu söyledi.
İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuksuz sanığı eski Genelkurmay Adli Müşaviri emekli Tümgeneral Erdal Şenel, görevinin sınırları dışında herhangi bir işle ilgilenmediğini belirterek, ''İddianamede 'Ergenekon terör örgütü' olarak geçen örgüt yapılanmasıyla hiçbir alakam yok. Böyle bir yapılanmayı tasvip etmiyorum. Ben her zaman demokrasiyi savundum'' dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasını yapan Şenel, iddianamede Kent Otel toplantılarını organize ettiğinin iddia edildiğini, ancak kendisinin böyle bir organizasyonu üstlenmediğini söyledi.
Şenel, Kent Otel toplantılarına devletin üst düzey bürokratları ile gazetecilerin katıldığını ifade ederek, bu toplantılarda örgüt propagandası yapılmadığını, Türkiye'nin zirai durumu, Kıbrıs sorunu gibi ülke gündeminin tartışıldığını savundu.
Kent Otel toplantılarının herkese açık bir şekilde gerçekleştiğini belirten Şenel, ''Bir restoranda gizli örgüt toplantısı yapılabilir mi?'' diye sordu.
Görevinin sınırları dışında herhangi bir işle ilgilenmediğini kaydeden Şenel, ''İddianamede 'Ergenekon terör örgütü' olarak geçen örgüt yapılanmasıyla hiçbir alakam yok. Böyle bir yapılanmayı tasvip etmiyorum. Ben her zaman demokrasiyi savundum'' diye konuştu.
Örgüt toplantısı olarak gösterilen toplantıların sosyal amaçlı yemekler olduğunu belirten Şenel, hakkında delil olarak gösterilen toplantılarda ya da telefon görüşmelerinde şiddet, terör, darbe ve bunları teşvik eder nitelikte tek bir kelimenin dahi geçmediğini, bu nedenle bir terör örgütüyle ilişkilendirilmesinin mümkün olmadığını söyledi.
Şenel, görevi sırasında ve emekli olduktan sonra Cumhuriyetçi Çalışma Grubu'ndan haberdar olmadığını ifade ederek, Şener Eruygur'u ziyaret etmediğini kaydetti.
Mustafa Balbay'ın notlarında geçen konuşmaların hiçbirini yapmadığını ifade eden Şenel, hiç kimseye de alternatif medya oluşturulması konusunda teklifte bulunmadığını belirtti.
Şenel, evindeki aramada bulunduğu iddia edilen CD'nin kendisine ait olmadığını öne sürerek, ''Evimde bilgisayar bulunmaz, biraz tuhaf gelecek ama bilgisayar kullanmayı bilmiyorum. CD, kopyası alınmadan evden çıkarılmış ve avukatım olmadan işleme tabi tutulmuştur. Dolayısıyla hukuki bir delil olarak kabul görmesi mümkün değildir'' şeklinde konuştu.
-''Yanımda yetişti''-
Şenel, Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese'nin, İnternet Andıcı davasının bazı sanıklarıyla ilgili sorularını da cevapladı.
Genelkurmay Adli Müşavirliği yaptığı dönemde Hıfzı Çubuklu'nun binbaşı rütbesiyle yanına atandığını belirten Şenel, ''Yanımda yetişti'' dedi.
Çubuklu'nun adli müşavirliği için tavsiyede bulunup bulunmadığı sorulan Şenel, ''Tabii ki bulundum. Nezaketen bu durumda sorulur'' dedi.
''(Hıfzı Çubuklu'yu ben yetiştirdim) diye bir beyanınız oldu mu?'' şeklindeki soruya da Şenel, ''Oldu. Çubuklu, Adli Müşavirlik görevini yürüttüğüm sırada benim yardımcımdı. Binbaşıydı. Ben onu özel olarak yanıma istedim. Ben görevi devredeceğim zaman bana nezaketen yerime kimi tavsiye edeceğim soruldu. Ben de onun ismini söyledim. Çubuklu'yu yetiştirmekten kastım, kürsü hakimliği ile adli müşavirlik arasındaki farkı anlatıp, adli müşavirlik kültürüne alıştırmaktır. Müşavirlik görüş makamıdır. Kürsü hakimliği gibi değildir. Yeni müşavirlere bu ayrımı yapmalarında yardımcı oluruz'' cevabını verdi.
İnternet Andıcı davasına dahil edilen eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ile generalliğe beraber yükseldiklerini belirten Şenel, ''Ben hakim olduğum için İlker Başbuğ benden daha fazla rütbe aldı. Ben Adli Müşavir görevindeyken kendisi Genelkurmay 2. Başkanıydı. O dönem ben emekli olurken veda etmek için yanına gittim'' diye konuştu.
İnternet Andıcı davasının diğer tutuklu sanığı Hasan Iğsız ile de tanıştığını belirten Şenel, ''Personel Başkanıyken bana sık sık gelirdi. Herhangi bir konuda karar vermeden önce mutlaka hukukilik durumunu sormak için gelirdi'' diye konuştu.
Şenel, Özese'nin sorusu üzerine, Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde işletilen www.turkatak.com ve www.irtica.org gibi internet sitelerinden haberi olmadığını söyledi.
Özese'nin, ''İnternet Andıcında belirtilen internet siteleriyle ilgili bilginiz var mı?'' şeklindeki sorusuna da Şenel, ''Bilgim yok. Duymadım'' şeklinde cevap verdi.
Bu internet siteleriyle ilgili kendisinden Adli Müşavir olması nedeniyle herhangi bir konuda fikir alınıp alınmadığı sorulan Şenel, ''O zamanlarda hukuk müşavirliğine ya da adli müşavirliğe getirmezlerdi. O zamanlar Psikolojik Harekat Daire Başkanlığı vardı. Olsa olsa oraya sorarlardı'' dedi.
İddianamede yer alan, sanık Tuncay Özkan'a, ''Seni Doğan grubundan çağıracaklar. Git'' diye yönlendirmede bulunduğu iddiasını kabul etmeyen Şenel, ''Mustafa Balbay'da yazılı olduğu iddia edilen notlardaki konuşmaların hiçbirini yapmadım. Hiç kimseye alternatif medya oluşturulması konusunda teklifte bulunmadım'' dedi.
-''Karanlık Savaş Konsepti''-
Evindeki bir CD içerisinde ''Karanlık Savaş Konsepti'' isimli bir slayt dosyasının bulunduğunun iddia edildiğini ve bunun bir örgüt delili olarak kabul edildiğini kaydeden Şenel, ''Bunu bilmiyordum. Daha sonra yaptığım araştırmalarda gördüm ki, Karanlık Savaş Konsepti, general, amiral ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu ve 800 kişinin katılımıyla gerçekleşen uluslararası bir sempozyumdur. Açılış konuşmasını o dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt yapmıştır. Dosya kitap olarak yayımlanmıştır. 2008 yılından beri de internette yer almaktadır. Dolayısıyla kitap olarak da yayınlanmış bu uluslararası sempozyum, örgüt delili olarak gösterilemez'' şeklinde konuştu.
Şenel'in, evinde bulunduğu iddia edilen ve suç delili olarak kabul edilen CD'nin kendisine ait olmadığını öne sürmesi üzerine sanık Mustafa Dönmez, polisler arama yaparken kendisinin de aramalara katılıp katılmadığını ve kamera ile kayıt yapılıp yapılmadığını sordu.
CD'nin bulunduğu yerde arama yapan polislerin yanında kimsenin bulunmadığını belirten Şenel, kamera ile kayıt yapılmış olabileceğini ancak bu kayıtları da şimdiye kadar incelemeyi hiç aklına getirmediğini söyledi.
Şenel, ''CD'nin bir kopyasını vermelerini istedim ama teknik imkanlarının olmadığını söylediler. Bir hakim olmama rağmen bu cevap karşısında sessiz kaldım. Evet bir hata yaptım orada ama o zamanlar böyle bilmiyorduk ki'' ifadesini kullandı.
Tutuksuz sanık emekli Tümgeneral Şenel, Ergenekon yapılanmasıyla hiçbir ilgisi olmadığını belirtirken her zaman demokrasiyi savunduğunu söyledi.
İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuksuz sanığı eski Genelkurmay Adli Müşaviri emekli Tümgeneral Erdal Şenel, görevinin sınırları dışında herhangi bir işle ilgilenmediğini belirterek, ''İddianamede 'Ergenekon terör örgütü' olarak geçen örgüt yapılanmasıyla hiçbir alakam yok. Böyle bir yapılanmayı tasvip etmiyorum. Ben her zaman demokrasiyi savundum'' dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasını yapan Şenel, iddianamede Kent Otel toplantılarını organize ettiğinin iddia edildiğini, ancak kendisinin böyle bir organizasyonu üstlenmediğini söyledi.
Şenel, Kent Otel toplantılarına devletin üst düzey bürokratları ile gazetecilerin katıldığını ifade ederek, bu toplantılarda örgüt propagandası yapılmadığını, Türkiye'nin zirai durumu, Kıbrıs sorunu gibi ülke gündeminin tartışıldığını savundu.
Kent Otel toplantılarının herkese açık bir şekilde gerçekleştiğini belirten Şenel, ''Bir restoranda gizli örgüt toplantısı yapılabilir mi?'' diye sordu.
Görevinin sınırları dışında herhangi bir işle ilgilenmediğini kaydeden Şenel, ''İddianamede 'Ergenekon terör örgütü' olarak geçen örgüt yapılanmasıyla hiçbir alakam yok. Böyle bir yapılanmayı tasvip etmiyorum. Ben her zaman demokrasiyi savundum'' diye konuştu.
Örgüt toplantısı olarak gösterilen toplantıların sosyal amaçlı yemekler olduğunu belirten Şenel, hakkında delil olarak gösterilen toplantılarda ya da telefon görüşmelerinde şiddet, terör, darbe ve bunları teşvik eder nitelikte tek bir kelimenin dahi geçmediğini, bu nedenle bir terör örgütüyle ilişkilendirilmesinin mümkün olmadığını söyledi.
Şenel, görevi sırasında ve emekli olduktan sonra Cumhuriyetçi Çalışma Grubu'ndan haberdar olmadığını ifade ederek, Şener Eruygur'u ziyaret etmediğini kaydetti.
Mustafa Balbay'ın notlarında geçen konuşmaların hiçbirini yapmadığını ifade eden Şenel, hiç kimseye de alternatif medya oluşturulması konusunda teklifte bulunmadığını belirtti.
Şenel, evindeki aramada bulunduğu iddia edilen CD'nin kendisine ait olmadığını öne sürerek, ''Evimde bilgisayar bulunmaz, biraz tuhaf gelecek ama bilgisayar kullanmayı bilmiyorum. CD, kopyası alınmadan evden çıkarılmış ve avukatım olmadan işleme tabi tutulmuştur. Dolayısıyla hukuki bir delil olarak kabul görmesi mümkün değildir'' şeklinde konuştu.
-''Yanımda yetişti''-
Şenel, Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese'nin, İnternet Andıcı davasının bazı sanıklarıyla ilgili sorularını da cevapladı.
Genelkurmay Adli Müşavirliği yaptığı dönemde Hıfzı Çubuklu'nun binbaşı rütbesiyle yanına atandığını belirten Şenel, ''Yanımda yetişti'' dedi.
Çubuklu'nun adli müşavirliği için tavsiyede bulunup bulunmadığı sorulan Şenel, ''Tabii ki bulundum. Nezaketen bu durumda sorulur'' dedi.
''(Hıfzı Çubuklu'yu ben yetiştirdim) diye bir beyanınız oldu mu?'' şeklindeki soruya da Şenel, ''Oldu. Çubuklu, Adli Müşavirlik görevini yürüttüğüm sırada benim yardımcımdı. Binbaşıydı. Ben onu özel olarak yanıma istedim. Ben görevi devredeceğim zaman bana nezaketen yerime kimi tavsiye edeceğim soruldu. Ben de onun ismini söyledim. Çubuklu'yu yetiştirmekten kastım, kürsü hakimliği ile adli müşavirlik arasındaki farkı anlatıp, adli müşavirlik kültürüne alıştırmaktır. Müşavirlik görüş makamıdır. Kürsü hakimliği gibi değildir. Yeni müşavirlere bu ayrımı yapmalarında yardımcı oluruz'' cevabını verdi.
İnternet Andıcı davasına dahil edilen eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ile generalliğe beraber yükseldiklerini belirten Şenel, ''Ben hakim olduğum için İlker Başbuğ benden daha fazla rütbe aldı. Ben Adli Müşavir görevindeyken kendisi Genelkurmay 2. Başkanıydı. O dönem ben emekli olurken veda etmek için yanına gittim'' diye konuştu.
İnternet Andıcı davasının diğer tutuklu sanığı Hasan Iğsız ile de tanıştığını belirten Şenel, ''Personel Başkanıyken bana sık sık gelirdi. Herhangi bir konuda karar vermeden önce mutlaka hukukilik durumunu sormak için gelirdi'' diye konuştu.
Şenel, Özese'nin sorusu üzerine, Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde işletilen www.turkatak.com ve www.irtica.org gibi internet sitelerinden haberi olmadığını söyledi.
Özese'nin, ''İnternet Andıcında belirtilen internet siteleriyle ilgili bilginiz var mı?'' şeklindeki sorusuna da Şenel, ''Bilgim yok. Duymadım'' şeklinde cevap verdi.
Bu internet siteleriyle ilgili kendisinden Adli Müşavir olması nedeniyle herhangi bir konuda fikir alınıp alınmadığı sorulan Şenel, ''O zamanlarda hukuk müşavirliğine ya da adli müşavirliğe getirmezlerdi. O zamanlar Psikolojik Harekat Daire Başkanlığı vardı. Olsa olsa oraya sorarlardı'' dedi.
İddianamede yer alan, sanık Tuncay Özkan'a, ''Seni Doğan grubundan çağıracaklar. Git'' diye yönlendirmede bulunduğu iddiasını kabul etmeyen Şenel, ''Mustafa Balbay'da yazılı olduğu iddia edilen notlardaki konuşmaların hiçbirini yapmadım. Hiç kimseye alternatif medya oluşturulması konusunda teklifte bulunmadım'' dedi.
-''Karanlık Savaş Konsepti''-
Evindeki bir CD içerisinde ''Karanlık Savaş Konsepti'' isimli bir slayt dosyasının bulunduğunun iddia edildiğini ve bunun bir örgüt delili olarak kabul edildiğini kaydeden Şenel, ''Bunu bilmiyordum. Daha sonra yaptığım araştırmalarda gördüm ki, Karanlık Savaş Konsepti, general, amiral ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu ve 800 kişinin katılımıyla gerçekleşen uluslararası bir sempozyumdur. Açılış konuşmasını o dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt yapmıştır. Dosya kitap olarak yayımlanmıştır. 2008 yılından beri de internette yer almaktadır. Dolayısıyla kitap olarak da yayınlanmış bu uluslararası sempozyum, örgüt delili olarak gösterilemez'' şeklinde konuştu.
Şenel'in, evinde bulunduğu iddia edilen ve suç delili olarak kabul edilen CD'nin kendisine ait olmadığını öne sürmesi üzerine sanık Mustafa Dönmez, polisler arama yaparken kendisinin de aramalara katılıp katılmadığını ve kamera ile kayıt yapılıp yapılmadığını sordu.
CD'nin bulunduğu yerde arama yapan polislerin yanında kimsenin bulunmadığını belirten Şenel, kamera ile kayıt yapılmış olabileceğini ancak bu kayıtları da şimdiye kadar incelemeyi hiç aklına getirmediğini söyledi.
Şenel, ''CD'nin bir kopyasını vermelerini istedim ama teknik imkanlarının olmadığını söylediler. Bir hakim olmama rağmen bu cevap karşısında sessiz kaldım. Evet bir hata yaptım orada ama o zamanlar böyle bilmiyorduk ki'' ifadesini kullandı.
barayev
Alıntı ile Cevapla
