Gürüz: Bilsem ihbarda bulunurdum
2. Ergenekon davasının tutuksuz sanığı eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz 'Dünya görüşüm ve hayata bakışım, bu davada yargılanan diğer sanıklarla taban tabana aykırıdır' dedi.
İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuksuz sanıklarından eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz, ''Dünya görüşüm ve hayata bakışım, bu davada yargılanan diğer sanıklarla taban tabana aykırıdır'' dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasında savunmasını yapan Gürüz, yüzlerce kişiyle birlikte aynı örgütün üyesi olmakla yargılandığını söyledi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörlüğü, TÜBİTAK Başkanlığı ve 1995-2003 yılları arasında da 2 kere olmak üzere YÖK Başkanlığı yaptığını belirten Gürüz, bu davada adı geçen şahsen tanımadığı kişileri bu görevleri nedeniyle bildiğini anlattı.
Gürüz, iddianamede irtibatlı olduğu iddia edilen kişilerin hiçbiriyle herhangi bir örgütsel bağının olmadığını savunarak, ''Dünya görüşüm ve hayata bakışım, bu davada yargılanan diğer sanıklarla taban tabana aykırıdır. İçine kapalı otantik yapıya sahip, tam bağımsızlığa değil, küresel sistemde karşılıklı bağımlılığa inanırım. İnsan haklarına dayalı katılımcı demokrasiden yanayım. Seküler manada din ve vicdan özgürlüğüne inanırım'' dedi.
Düşüncelerini çekinmeden dile getirdiğini ifade eden Gürüz, şunları kaydetti:
''Silahlı terör örgütünün üyesi olmam mümkün değildir. Ergenekon örgütünün varlığından dahi haberdar değilim. Haberim olsaydı, kendi yetkimde gereğini yapar ve ihbarda bulunurdum. 2003 yılından beri emekli olarak yaşamımı sürdürürken bile yasaların dışına çıkmadım.
Yüksek öğretimin en alt ve en üst kademesinde görev yaptım. 81 bildiri, makale ve kitap yazdım. Bunları 36'sını YÖK'ten ayrıldıktan sonra yazdım. Bilim, teknoloji ve yüksek öğretim konularıyla ilgilenmeyi sürdürmemden daha doğal ne olabilir? Bu nedenle başka işlerle uğraşabilecek vaktim bile yoktu.
Telefon görüşmelerimde ne bir eyleme atıf vardır, ne de görüşmelerde darbe sözü geçmektedir. Toplu eylemlere katıldığıma ilişkin iddianamede bir delil yoktur.
Teşebbüs etmek bir yana, bu tür eylemleri aklımdan dahi geçirmediğim için suçlu olduğuma dair tek bir emare dahi yoktur. Ergenekon konusundaki bilgi sahipliğim bu davayla ilgilidir. Beraatımı talep ediyorum.''
Duruşmaya, Gürüz'ün çapraz sorgusuyla devam ediliyor.
2. Ergenekon davasının tutuksuz sanığı eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz 'Dünya görüşüm ve hayata bakışım, bu davada yargılanan diğer sanıklarla taban tabana aykırıdır' dedi.
İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuksuz sanıklarından eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz, ''Dünya görüşüm ve hayata bakışım, bu davada yargılanan diğer sanıklarla taban tabana aykırıdır'' dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasında savunmasını yapan Gürüz, yüzlerce kişiyle birlikte aynı örgütün üyesi olmakla yargılandığını söyledi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörlüğü, TÜBİTAK Başkanlığı ve 1995-2003 yılları arasında da 2 kere olmak üzere YÖK Başkanlığı yaptığını belirten Gürüz, bu davada adı geçen şahsen tanımadığı kişileri bu görevleri nedeniyle bildiğini anlattı.
Gürüz, iddianamede irtibatlı olduğu iddia edilen kişilerin hiçbiriyle herhangi bir örgütsel bağının olmadığını savunarak, ''Dünya görüşüm ve hayata bakışım, bu davada yargılanan diğer sanıklarla taban tabana aykırıdır. İçine kapalı otantik yapıya sahip, tam bağımsızlığa değil, küresel sistemde karşılıklı bağımlılığa inanırım. İnsan haklarına dayalı katılımcı demokrasiden yanayım. Seküler manada din ve vicdan özgürlüğüne inanırım'' dedi.
Düşüncelerini çekinmeden dile getirdiğini ifade eden Gürüz, şunları kaydetti:
''Silahlı terör örgütünün üyesi olmam mümkün değildir. Ergenekon örgütünün varlığından dahi haberdar değilim. Haberim olsaydı, kendi yetkimde gereğini yapar ve ihbarda bulunurdum. 2003 yılından beri emekli olarak yaşamımı sürdürürken bile yasaların dışına çıkmadım.
Yüksek öğretimin en alt ve en üst kademesinde görev yaptım. 81 bildiri, makale ve kitap yazdım. Bunları 36'sını YÖK'ten ayrıldıktan sonra yazdım. Bilim, teknoloji ve yüksek öğretim konularıyla ilgilenmeyi sürdürmemden daha doğal ne olabilir? Bu nedenle başka işlerle uğraşabilecek vaktim bile yoktu.
Telefon görüşmelerimde ne bir eyleme atıf vardır, ne de görüşmelerde darbe sözü geçmektedir. Toplu eylemlere katıldığıma ilişkin iddianamede bir delil yoktur.
Teşebbüs etmek bir yana, bu tür eylemleri aklımdan dahi geçirmediğim için suçlu olduğuma dair tek bir emare dahi yoktur. Ergenekon konusundaki bilgi sahipliğim bu davayla ilgilidir. Beraatımı talep ediyorum.''
Duruşmaya, Gürüz'ün çapraz sorgusuyla devam ediliyor.
