Silahlı saldırıya uğrayan sanatçı İbrahim Tatlıses’in yaklaşık 3 yıl önce araçlarından sadece birini zırhla kapattığı ancak 'zırhlı araca biniyor' dedirtmem diyerek zırhı söktürdüğü öğrenildi.
İbrahim Tatlıses"in uğradığı suikast girişiminden sonra gözler korumalara çevrildi. Emekli Özel Harekât polislerinden oluşan korumalarıyla dolaşan Tatlıses"in saldırıda ağır yara alması "Korumalar niye müdahale edemedi?" sorusunu akıllara getirdi. Radikal, Tüm Özel Güvenlik Dernekleri Federasyonu Başkanı Bülent Perut"a Tatlıses"in korumalarını ve suikast girişiminde yapılan hataları sordu.
Suikast girişiminde en büyük kusurun İbrahim Tatlıses"te olduğunu savunan Perut öncelikle şarkıcının zırhlı bir araç kullanmamasını dikkat çekici buldu. "Tatlıses zırhlı araç alabilecek biri. Orada da bir sorun var. Zırhlı aracı olması gerekliydi" diyen Perut, Tatlıses"in asıl önemli "hata"sını ise şöyle anlattı:
"Tatlıses"in ön koltuğa oturması büyük hata. Hayati riski olan, koruma bulunduran bir insanın öne oturması koruma prensiplerine aykırı. Koruma, önce ortalığı kolaçan eder, korunan kişi arka koltuğa oturduktan sonra kendisi de ön koltuğa oturur."
Şoför de eğitimli olmalı
Bu takdirde Tatlıses"in saldırıdan daha kolay kurtulma olanağı bulunduğunu kaydeden Perut, "Şoförün de eğitimli olması gerekiyor" diyerek şöyle devam etti:
"Ancak şoförde sıkıntı var. En uzak hastaneye gitmiş. Bu da çok önemli. Bu tür durumlarda şoförlerin en yakın hastaneyi bilmesi, korunan kişinin hastalıkları, kan grubu gibi bilgilere sahip olması gerekiyor."
Tatlıses"in korumalarının eski Özel Harekâtçılardan oluştuğunu ve aslında çok tecrübeli olmaları gerektiğini ifade eden Perut"a göre o gece şu eksiklikler yapıldı:
"Korumaları çevre kontrolü yapmalıydı. Araç içinde bekleyenler varsa bunun önlemi alınmalıydı. Can güvenliği sorun olmasına rağmen korumaların mesafeli takip ediyor olması da sorun. Önden gidip yolu kesip geçit verebilirlerdi. Ayrıca koruma eğitimlerinde biri ateş ediyorsa korunacak şahsı en kısa sürede uzaklaştırmak gerekiyor. Ancak burada sanki geç kalmışlık var gibi. Her zaman aynı yol kullanılması ve aynı saatte yapılan çıkışlar da saldırganların işini kolaylaştırabilir."
Türkiye"de koruma kullanma kültürünü de eleştiren Perut, "Türkiye sürekli adam kaçırma suikast olan ülke değil. Korunanlar da günlük akışları bozmak istemiyor. Korumalar da bir süre sonra palto - çanta taşımak durumunda kalıyor" dedi.
Öte yandan sanatçı İbrahim Tatlıses"in aracının içerisinde silahlı saldırıya uğramasının ardından zırhlı araçlar tekrar gündeme geldi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan"ın içinde kilitli kaldığı makam aracının da zırhını yapan Güvenlik Uzmanı Mustafa Karakuş, birçok ünlü ismin gurur meselesi yaparak aracındaki zırhı söktürdüğünü söyledi. Karakuş, "İbrahim beyin aracında zırh olsaydı bir tek mermi bile içeri geçmezdi." dedi.
Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) zırhlı araçlar ve kullanılan malzemeler konusunda bilgi veren Mustafa Karakuş, zırhın söylendiği gibi bir araca tonlarca yük oluşturmadığını belirtti.
Tabanca mermilerine karşı yapılan zırhın ağırlığının yaklaşık 120 kilogram olduğunu kaydeden Karakuş, "Sanat camiasından, ekonomi, siyaset ve spor dünyasından birçok imin aracına zırh yaptık. Bunlardan bazıları, "zırhlı araca binmek yakışır mı sana?" gibi tepkiler yüzünden araçlarındaki zırhı söktürdü." şeklinde konuştu.
"Can sağlığı gurur meselesi yapılmamalıdır." diyen Karakuş, G3 ve Kaleşnikof mermileriyle test edilmiş camı göstererek, "İbrahim beyin aracında zırh olsaydı bir tek mermi bile içeri geçmezdi." ifadelerini kullandı.
