Erdoğan'ın CHP'ye 'büyük balık' salvosu   Konuyu açan: Dostane   İlk Mesaj: 03-11-2011 (17:34)   Son Mesaj: 03-11-2011 (17:34)    Cevap: 0    Gösterim: 540  

    03-11-2011

    Erdoğan'ın CHP'ye 'büyük balık' salvosu

    Erdoğan'ın CHP'ye 'büyük balık' salvosu


    Gençlere 2023'ün hedeflerini açıklayan Erdoğan, CHP'deki taciz iddialarıyla gündeme gelen ve 'büyük balık' konusuna da değindi, çok sert konuştu. Baykal ve Kılıçdaroğlu'nu 'aile' ve 'ahlak'la vurdu...

    AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, siyasetin tek limanının ahlak olduğunu belirterek, ''Siyaset, ahlaksızlığın sığınağı olamaz. Siyaset, ahlaksızlık üzerine yürütülemez, ahlaksızlığa kılıf olarak örtülemez'' dedi.
    Erdoğan, ''Son dönemlerde siyasetin önünde olan kişilerin neler yaptıklarını, neler ettiklerini görüyorsunuz. Kendi vicdanı karşısında, kendi arkadaşları karşısında, hatta rakipleri karşısında ahlakın en temel ilkelerinden yoksun olanlar, milletin önünde gidemez, millete öncülük, liderlik yapamazlar'' diye konuştu.

    Erdoğan, AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanlığınca parti genel merkezinde düzenlenen ''Vizyon 2023'' konulu 3. Gençlik Sempozyumu'nda konuştu.

    ''Şunu özellikle hatırınızda bulundurmanızı, bir an olsun aklınızdan çıkarmamanızı sizlerden rica ediyorum'' diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

    ''Biz en başından itibaren şunu söylüyoruz: Siyasetin tek limanı ahlaktır. Siyaset, ahlaksızlığın sığınağı olamaz. Siyaset, ahlaksızlık üzerine yürütülemez, ahlaksızlığa kılıf olarak örtülemez. Son dönemlerde siyasetin önünde olan kişilerin neler yaptıklarını, neler ettiklerini görüyorsunuz. Kendi vicdanı karşısında, kendi arkadaşları karşısında, hatta rakipleri karşısında ahlakın en temel ilkelerinden yoksun olanlar, milletin önünde gidemez, millete öncülük, liderlik yapamazlar. Aile bizim en kutsal değerimizdir. Aile bizi biz yapan, bizi bir arada tutan en büyük zenginliğimizdir. Aile yıkıldığında millet yıkılır. Onun için aileyi çok sağlam tutmak durumundayız. Aileye sahipleneceğiz, o kutsal değeri sahipleneceğiz. Ailenin yıpratılmasına, çürütülmesine, pörsütülmesine asla müsaade etmemeliyiz. Biz aynı şekilde, siyasetin seviyesinin aşağılara çekilmesine, siyasetin üslubunun, yönteminin ayaklar altına alınmasına da rıza gösteremeyiz. Biz, tüm teşkilatımızla, bütün mensuplarımızla, nezaketten yana olacak, yapıcı bir üslup kullanacak, gönül diliyle konuşacağız.

    Muhalefetin, ibretle izlenen üslup ve yöntemi bizim nezdimizde kendisine sığınak bulamayacak. İşte görüyorsunuz. Her ağızlarını açtıklarında, 'dinleniyoruz, izleniyoruz, takip ediliyoruz' diyerek bizi suçluyor, bizi itham ediyorlardı. Kimin kimi izlediği, kimin kimi takip ettiği işte bugün tek tek ortaya dökülüyor. Şimdi ne diyorlar, 'Bana haber vermesi lazımdı, uyarması lazımdı' diyorlar. Kendi içlerine girdiler, birbirlerini nasıl takip ettikleri, nasıl izledikleri ortada. Hani o medyaya yansıyan konuşmalarda 'balık' ifadeleri geçiyor ya, CHP'de balık baştan kokmuş sevgili arkadaşlarım. CHP'de tuz kokmuş tuz, tuz bu hale geldi.''

    ''BİZ, BİRBİRİMİZİN AYAĞINA, OMZUNA BASARAK DEĞİL...''

    AK Parti ile diğerleri arasındaki farkın bu olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

    ''Biz koltuk mücadelesi içinde değiliz, böyle bir sıkıntımız yok. Hatırlayın, Sayın Cumhurbaşkanı ile aramıza nifak tohumları ekmek isteyenlerin ne kadar gayret sarf ettiklerini. Bunların hiçbirinin tutmadığını görünce sesleri, solukları ne oldu, kesildi. Olay bu, çünkü biz makam, rütbe hırsı içinde değiliz. Biz, millete hizmet için bu yola çıktık. Biz bu yola hep birlikte çıktık. Biz bu yolda beraber yürüdük. Biz, yol arkadaşlığı değil, kader arkadaşlığı yaptık. Biz, birbirimizin ayağına, omzuna basarak değil, ilkeli siyasetle, ahlaklı siyasetle, birbirimize omuz vererek, gönül birliği yaparak bugünlere ulaştık. Biz, gençleri tiksindirecek değil, gençleri cezbedecek, gençleri çekecek, gençlerin örnek alacağı bir siyaset benimsedik. Aynı şekilde de devam edeceğiz. Bundan hiç endişeniz olmasın. Yanlış yola tevessül eden kim olursa olsun, bizim partimizde kendisine yer bulamaz, bulmamalıdır. Yanlışa tevessül eden kim olursa olsun, bizim partimizde müsamaha göremez. Biz milletin ahlakıyla ahlaklandık ve bizim medeniyetimizin bize çizdiği o ahlak değerlerle terbiye olduk. Millete örnek olmaya devam edeceğiz.''

    AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''1980 sonrası, ülkenin üzerinden olduğu gibi, gençliğin de üzerinden silindir gibi geçti'' dedi.

    Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

    ''AK Parti, etnik kökenler üzerinden siyaset yapan bir parti değildir. AK Parti 74 milyonun tamamını kucaklayan, 74 milyonun tamamı için siyaset yapan bir partidir. AK Parti, farklı inanç grupları üzerinden siyaset yapan, siyaset üreten bir parti değildir. AK Parti, her inanç grubuna eşit mesafede duran ve onlarla birlikte siyaset üreten bir partidir.

    Aynı şekilde AK Parti, kadınlarla, gençlerle siyaset yapan ve siyaset üreten bir partidir. AK Parti'nin gençlik kolları, siyasetin bizzat içinde olmuştur. AK Parti'nin gençleri bizzat siyaset üretmiştir. AK Parti'li genç kardeşlerim, bizzat siyasetin mimarı olmuşlardır. Biz, gençlerin hissiyatını, enerjisini, heyecanını istismar edenlerden hiç değiliz. Türkiye'nin tüm gençlerinin siyasette aktif olarak yer almasını, Türkiye'ye ufuk çizmelerini, gelecek vizyonunu şekillendirmelerini her zaman gönülden arzu ettik, bunu da samimiyetle destekledik.

    Gençlerin siyasetten, siyaset üretmekten ve icra etmekten uzak tutulmalarına tahammül edemeyiz. Ancak, gençlerin, kandırılmak suretiyle, ellerine silah, ellerine taş, sopa verilerek sokaklara dökülmesine de aynı şekilde rıza gösteremeyiz.''

    GENÇLER İDAM İŞKENCE HANELERDE BİTİRİLDİ

    Türkiye'nin, yakın tarihinde çok büyük kayıplar verdiğini belirten Erdoğan, ülkenin aydınlarının, yazarlarının, gençlerinin kaybedildiğini, enerjisinin, kaynaklarının ve heyecanının heba edildiğini dile getirdi.

    Türkiye'nin yakın tarihinde, nesillerin birilerinin provokasyonlarına, tahriklerine, çirkin heveslerine feda edildiğini belirten Erdoğan, gençlerin 1980 öncesinde ellerine silah verilerek, hedef gösterilerek, kendi hayatlarına ve başkalarına kastettiklerini ifade etti.

    Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

    ''Gençlerin demokratik zeminde kalmalarına, okumalarına, kendilerini geliştirmelerine; çatışmanın, vurup kırmanın, öfkenin, nefretin tarafı değil, barışın, uzlaşmanın, fikirler üzerinden konuşmanın tarafı olmasına müsaade edilmedi. Nice genç kardeşimiz, nice genç arkadaşımızın, sokak aralarında çatışmalarda hayatları sönerken, 12 Eylül sonrasında da gençler idam sehpalarında, hapishanelerde, işkence hanelerde bitirildi, tüketildi. 1980 sonrası, ülkenin üzerinden olduğu gibi, gençliğin de üzerinden silindir gibi geçti. Siyaset gençlere bir öcü gibi gösterildi. Siyaset yapmak gençlere haram görüldü. Siyaset yapan gençler dışlandı, ötelendi. Gençler, ülke meselelerinde söz söylemesin, görüş beyan etmesin, taraf tutmasın, siyasete yaklaşmasın diye özel gayret sarf edildi.

    İşte, AK Parti olarak toplumdaki bu önyargıyı ortadan kaldırdık. Siyasetin kötü bir şey olmadığını, siyasetin, millete hizmet boyutuyla kutsallığını, gençlerin de azami ölçüde siyasette yer almaları gerektiğini vurguladık. Her yaştan genç kardeşimizin, siyasetin her kademesinde yer almasını destekledik, teşvik ettik.'' AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''12 Haziran seçimlerinde de gençlerin adaylığını destekliyor, yeni oluşacak parlamentoda 30 yaşın altında daha fazla genç kardeşimizin, ülkeyi ve gençliği temsil etmesini arzuluyoruz'' dedi.

    Erdoğan, partisinin Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanlığının düzenlediği ''Vizyon 2023'' konulu 3. Gençlik Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, seçilme yaşını 25'e AK Parti'nin indirdiğini hatırlattı. AK Parti'nin, seçilme yaşını 25'e indirerek, gençlere ne kadar güvendiğini açık, net, samimi olarak ortaya koyduğunu kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:

    ''AK Parti, seçilme yaşını 25'e indirmekle kalmamış, 2009 yerel seçimlerinde de gereğini yapmıştır. 2009 seçimlerinde, yerel yönetimlerde, 30 yaşın altında 641 genç kardeşimiz görev üstlenmiştir. Partimizin 30 yaş altı üye sayısı 1 milyon 50 bine ulaşmıştır. Diğer siyasi partilerde böyle bir şey yok. Toplasanız tüm üye sayısı bu kadar değil.

    12 Haziran seçimlerinde de gençlerin adaylığını destekliyor, yeni oluşacak parlamentoda 30 yaşın altında daha fazla genç kardeşimizin, ülkeyi ve gençliği temsil etmesini arzuluyoruz.

    Biz en önemlisi şunu yapıyoruz; liderlerin, genel başkanların, yönetici kadronun, milletvekillerinin koltuğa yapışıp kalmasını önlüyor, vakti zamanı gelince koltukları, makamları gençlere teslim etmek için kendi önümüze bazı ölçütler koyuyoruz.

    Üst üste başarısız sonuçlar almalarına rağmen, koltukları bırakmayanlara inat, biz tüzüğümüze koyduğumuz bir madde ile 3 dönem görev yapanların artık çekilmesi şartı getirdik. Aynı şekilde 5 dönem arka arkaya genel başkanlık görevini üstlenen bir genel başkan ara vermek durumundadır. Koltukların değer kazandırdığı genel başkan ve milletvekilleri değil, koltuklara değer kazandıran genel başkan ve milletvekili dönemini biz başlattık.''

    -''GENÇLİK GELECEĞİMİZDİR''-

    Siyasetle gençler arasındaki engelleri tek tek kaldırdıkları gibi, eğitimle gençler arasındaki engelleri de kaldırdıklarını vurgulayan Erdoğan, son 8 yılda, Türkiye genelinde, 160 bin dersliğin yanında, 80 yeni üniversiteyi gençlerin hizmetine sunduklarını ifade etti.

    AK Parti iktidarından önce Türkiye'de 76 üniversite bulunduğunu belirten Başbakan Erdoğan, 80 yeni üniversite açtıklarını, tüm illerimize üniversite kazandırdıklarını ve üniversite sayısını toplamda 156'ya ulaştırdıklarını söyledi.

    Öğrenci kredi ve burslarını tarihi seviyelerde çıkardıklarını kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:

    ''Biz geldiğimizde üniversite öğrencileri ayda 45 TL kredi ve burs alıyor, bu da üç ayda bir ödeniyordu. Şu anda lisans öğrencilerimiz aylık 240 TL kredi ve burs alıyor. Mastır öğrencilerimize bunun iki katı 480 TL ödeniyor. Doktora öğrencilerimiz üç katı 720 TL alıyorlar.

    2002 yılına göre kredi ve bursları yüzde 433 oranında artırdık. Üstelik de kredi ve bursları aydan aya ödüyoruz. Hiçbir öğrenciyi, hiçbir talebi geri çevirmiyor, başvuran her öğrenciye durumuna göre kredi ya da burs temin ediyoruz. Şu anda artık, sadece yurt içinde değil, yurt dışındaki öğrencilerimize de kredi ve burs veriyoruz.

    Aynı şekilde, yurt kapasitesini artırarak öğrencilerimizin barınma sorununu büyük ölçüde çözdük ve çözmeye devam ediyoruz. Yurtlarda, 188 bin olan yatak kapasitesini, 251 bin 479'a yükselttik. 183 yeni yurt ve blok inşa ettik. Kredi ve burslar gibi, yurt dışındaki öğrencilerimize de yurt inşa etmek için kolları sıvıyoruz.

    Gençleri daha fazla kütüphane, daha fazla spor tesisi, daha fazla kültür merkeziyle buluşturmak için devletin tüm imkanlarını seferber ediyoruz. Biz, 'gençlik geleceğimizdir' demekle kalmıyor; geleceğimizi sağlıklı bir zeminde inşa etmek, donanımlı gençler yetiştirmek için var gücümüzle çalışıyoruz.''




    Erdoğan'ın CHP'ye 'büyük balık' salvosu Yorumları