Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Avrupa'nın Türkiye'nin önünde vize duvarı örmeye çalıştığını belirterek, "Avrupa Birliği, Edirne'de bir vize duvarı örüyorsa emin olunuz güç ve itibar kaybedecek olan AB'dir" dedi.
Bakan Davutoğlu, Asya Pasifik Ticaret ve Sanayi Odaları Konfederasyonu (CACCI) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) işbirliğinde Çırağan Sarayı'nda düzenlenen 25. İş Zirvesi'ne katıldı. Zirvede CACCI Başkanı Benedicto V. Yujuico, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Avrupa Birliği AB Komisyonunun eski genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen ve çok sayıda ülke temsilcisi hazır bulundu. Günter Verheugen masaya oturdukları sırada Davutoğlu'na, Almanya'daki bir gazetede çıkan bir haberi gösterdi. Davutoğlu, kendisinden övgüyle bahsedilen haberi okuduktan sonra gazeteyi korumasına verdi.
Zirvede konuşan Davutoğlu, Türkiye'nin gelecekte önemli bir rol oynayacaksa Avrupa Birliği (AB) perspektifini sürdürmesi gerektiğini, ancak Asya'da da önemli bir aktör olarak kendini varlığını hissettirip, Doğu Asya'da ortaya çıkan yeni büyük ekonomik havzayı da yakından takip edip, o havzanın bir parçası olmayı bilmesi gerektiğini söyledi. "Geleneksel imparatorluklar, sömürge imparatorlukları ve çift kutuplu dünyadan sonra dördüncü bir dünya düzeninin eşiğindeyiz" diyen Davutoğlu, "20 yıldır büyük bir dönüşümle bunun izlerini ve bunun dinamizmini yaşıyoruz. Bunu doğru okuyan ülkeler geleceğe daha güçlü hazırlanacaklar. Ama bu değişimi okuyamayanlar tarihin akışının gerisinde kalacaklar. Nedir bu değişimin dozu? Mesela şimdi bütün Akdeniz'de, Güney Akdeniz'de, Kuzey Afrika'da ve Ortadoğu'da büyük hareketlilikler var. Aynen 1990'lı yıllarda Doğu Avrupa'da olan hareketlilikleri burada görüyoruz. Çünkü iki kutuplu dünyanın dağılmasından sonra dengeler yerine oturmadı, istikrar kazanmadı" dedi.
"YENİ BİR BM ANLAYIŞINA İHTİYAÇ VAR"
"Ben bu yeni düzeni okuma ve kurma düzeninin siyasiler kadar işadamları tarafından gerçekleştirilmesi halinde dünya barışının geleceğine inanıyorum" diyen Bakan Ahmet Davbutoğlu, işadamlarının, ticaret odaları ve ticaret odaları birliklerinin yapacağı girişimlerin, getireceği vizyonların barış eksenli olmak durumunda olduğunu söyledi. Davutoğlu, yapılan zirvenin sadece Doğu Asya ve Pasifik'teki işadamlarının toplantısı olmadığını altını çizerek, "Aynı zamanda Doğu Asya ve Pasifik'in insan tarihine geri dönüş sürecinde dünya düzenine yapabileceği katkının bir toplantı olarak değerlendirmek lazım. Bu yeni dönemde kervanlar yok internetler, twitter'lar var. Ama bir taraftan da kervanların oluşturduğu normal tarihe akış çabaları var. Bu yeni dönemde insanoğlunun Avrupa, Asya merkezli ya da Amerika, Atlantik merkezli olmaktan çok insan olarak öne çıkması söz konusu. Artık tek başına bir insan olarak etkin olunan bir dönemi yaşıyoruz. Onun için önümüzde bir siyasi reform sürecine ihtiyaç var. Uluslar arası sistem kendini reforme etmek durumunda, başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra ortaya çıkan yapı artık dünyanın ihtiyaçlarını karşılayamaz durumda. 5 daimi üyenin oluşturduğu BM Güvenlik Konseyi yapılanması dünyadaki dinamik seyri tam olarak yansıtmıyor. Yeni bir BM anlayışına ihtiyaç var. Dünyadaki bütün dengeleri paylaşan, sadece 2. Dünya Savaşı galiplerini değil, bütün dünyayı temsil eden bir BM misyonunu harekete geçirmek durumundayız. Dünyadaki ekonomik dengeler değişti. Artık ekonominin doğası da değişti, dengeleri de değişti. Çok daha adil, üretim kapasitesi etkinliği yüksek ama adalet kavramını da beraberinde getiren bir ekonomi anlayışını yerleştirmek lazım" şeklinde konuştu.
TÜRKİYE "EN AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER ZİRVESİ"NE EV SAHİPLİĞİ YAPACAK
Davutoğlu, Türkiye'nin Mayıs ayında "En Az Gelişmiş Ülkeler Zirvesi"ne ev sahipliği yapacağını da ifade ederek, "Bu zirve 10 yılda bir yapılıyor. Önümüzdeki 10 yılda Türkiye en az gelişmiş ülkeler konusunda koordinatörlük görevi üstlenecek. 10 bine yakın katılımcı 12- 13 Mayıs'ta Türkiye'de olacak. 192 ülkeden temsilci bekliyoruz. En az 70-80 devlet başkanı, 100'ü aşkın dışişleri bakanı bekliyoruz. Burada şu mesajı vereceğiz. Evet, yükselen güçler var. Türkiye'de yükselen güçlerden biri ekonomik bakımdan. Eğer bu yükselen güçler, yerleşik güçlü ülkeler en az gelişmiş ülkeleri ihmal ederlerse dünyada barışı sağlamak mümkün olmaz. 49 en az gelişmiş ülkenin adalet arayışına ve ihtiyaçlarına cevap bulmak durumundayız" dedi. Davutoğlu, "Hepimiz dünyada daha eşitlikçi bir düzen kuramazsak ve bütün ülkelerin seslerini dinleyemezsek, en az gelişmiş ülkelere yardım yapmak yerine silahlanmaya paraya ayırır halde olursak bizim dünyada ekonomik düzeni kurmamız mümkün olmaz" diye konuştu.
Türkiye için "Asya ile Avrupa arasında köprü" ifadesinin çok sık kullanıldığını anlatan Davutoğlu, "Evet ticaret, kültür, siyasi bakımdan da Asya'dan Avrupa'ya, Avrupa'dan Asya'ya çok taşıdık. Ama biz köprü değiliz sadece. Biz bütün gelişmelerin merkezinde bir ülkeyiz. Bugün dünyada hangi siyasi, ekonomik ve kültürel gelişme olursa olsun Türkiye ya doğruda ya da dolaylı olarak bu girişimin içindedir. Türkiye'nin bulunduğu coÄa ve kurma düzeninin siyasiler kadar işadamları tarafğrafya ve sahip olduğu tarihi birikim bütün bu gelişmelere cevap verme zorunluluğunu beraberinde getiriyor" dedi.
"AVRUPA İSE BİZİM ÖNÜMÜZDEKİ VİZE DUVARI ÖRMEK İSTİYOR"
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecine de değinerek, şöyle konuştu;
"Biz AB'ye tam üye olmak istiyoruz ve bu hedefimiz ısrarla Avrupa'nın bütün hayal kırıcı, cesaret kırıcı tutumlarına rağmen, son olarak vize konusunda alınan karar, bu mesajlara rağmen biz AB'deki kararlı yürüyüşümüzü sürdüreceğiz. Aynı zamanda Asya'da da büyük açılımlar gerçekleştireceğiz. Çin'le ilişkilerimiz olağanüstü gelişiyor. Hindistan, Pakistan, Afganistan'la zaten tarihi bağlarımız var. Biz şunun bilincindeyiz. AB ve Doğu Asya arasındaki bu ekonomik ve tarihi irtibatların tekrar kurulabilmesi için tek ve kaçınılmaz bağ Türkiye üzerinden kurulabilir. Bir gün Avrupalı dostlarımızın da bunu anlayacağını umuyoruz. Biz dünyaya açılmak istiyoruz, dünyayı da bize açmak istiyoruz. Onun için çevremizdeki bütün ülkelerle vizeleri kaldırıyoruz. Avrupa ise bizim önümüzdeki vize duvarı örmek istiyor. Böylesine hareketli bir dünyada duvar örenler kaybeder. AB Edirne'de bir vize duvarı örüyorsa emin olunuz güç, itibar kaybedecek olan, tarihin akışının gerisinde kalacak olan AB'dir, Türkiye değil. Türkiye kendi gücüne akıtacak kanallar, damarlar bulur ve ağırlığını hissettirir. Bizim Asya'da da temellerimiz var, Afrika'yla da irtibatımız var, Avrupa'yla köklü bağlarımız var. Ama biz kendi mecramızı buluruz."
Türkiye'nin tarih nehrinin akıntısına kapılan bir ülke olmayacağını vurgulayan Davutoğlu, "Tarih nehrinin öncü ülkesi olacağız. O nehir akıyorsa, o nehri akıtan, o nehrin akışını sağlayan ülkelerden biri olacağız. Coğrafyamız, insan gücümüz, birikimimiz ona imkan veriyor" dedi.
Davutoğlu'na konuşmasının ardından Pakistan heyeti tarafından keçeden yapılmış bir palto hediye edildi. Paltoyu giyen Davutoğlu, basın mensuplarına poz verdi.
