Bir Psikoterapist gözüyle Ortadoğu isyanları   Konuyu açan: alptraum   İlk Mesaj: 03-01-2011 (11:58)   Son Mesaj: 03-01-2011 (11:58)    Cevap: 0    Gösterim: 487  

    03-01-2011

    Bir Psikoterapist gözüyle Ortadoğu isyanları

    Bir Psikoterapist gözüyle Ortadoğu isyanları


    Ayzep Aile Danışma Merkezi Psikoterapisti Ayla Ketre, Ortadoğu'da yaşanan ve domino etkisi gibi görünen olayların gelecekteki olumlu sonuçlarıyla kelebek etkisine dönüşebileceğini vurguladı.

    Ortadoğu'daki olayların normal olduğunu savunan Ketre, olayların Türkiye'ye yansımasının söz konusu olmadığı gibi herhangi bir ayaklanma yaşanmasını da beklemediklerini söyledi.
    Hiçbir olaya bugünkü sonuçlarıyla bakılmaması uyarısında bulunan Ketre, özellikle Ortadoğu ülkelerinde yaşanan halk ayaklanmalarına sadece psikolojik açıdan bakılmasının yanlış olacağını, söz konusu isyanların daha çok psikososyal olgular olarak ele alınması gerektiğini anlattı.

    Tunus'ta başlayan isyanların çıkış noktası olarak hayat pahalılığı ve işsizlik ön plana çıktığına dikkat çeken Ketre, "Elbette insanlar uzun yıllar boyunca temel yaşam gereklilikleri olan yeme, içme, beslenme, barınma gibi ihtiyaçlarını karşılayamazlarsa içsel olarak bir öfke patlaması yaşamaları beklenebilir. Eğer bir de buna kışkırtma ve tahrik de eklenirse toplumsal isyanların yaşanması kaçınılmazdır. Bu nedenle bu olaylara psikososyal olaylar olarak bakmakta fayda var" dedi.

    Ayla Ketre, Tunus ile başlayıp Libya'ya kadar uzanan halk isyanlarının haber bültenlerinde geniş yer bulması, tartışma programlarına konu edilerek uzman ve stratejistlerce tartışılmasının diğer ülkelerde yaşayan halkların da psikolojisini olumsuz etkilediğini kaydetti. Ayla Ketre, ayaklanmaların yaşandığı ilk günlerde özellikle Ortadoğu stratejistlerinin, isyanın kısa sürede diğer komşu ülkelere sıçrayarak, domino etkisi göstereceği konusunda medya organlarında açıklamalarda bulunduğunu hatırlattı.

    Ketre, uzman kişilerin bu tür yorumlarda bulunmasının psikososyal bir etki olarak halkın da kişinin; 'Acaba bu ayaklanma hareketi bizim ülkemizde de baş gösterebilir mi? Eğer gösterirse bu ne kadar zamanda ortaya çıkar?

    Ortaya çıkarsa sonuçları neler olabilir? Bu durumda ben ne yaparım?' gibi sorular sorarak zamanla kaygı, gerilim, tedirginlik, güvensizlik, gelecekten şüphe duyması, tedbir alma eğilimlerini ortaya çıkarması gibi temelde duygu düşünce ve davranışlarını olumsuz yönde tetikleyebilecek sonuçlar
    doğurabileceğini söyledi.

    Ortadoğu ülkelerinin müslüman ve ataerkil toplumlardan oluşmasına rağmen halkın ayaklanmasının anlamlandırılamadığına işaret eden Psikoterapist Ketre, bu durumu düdüklü tencere örneğiyle şöyle açıkladı: "Bir düdüklü tencere düşünün ve dışarıya herhangi bir biçimde hava çıkmasına asla izin verilmediğini varsayın. Bir an gelecek ve tencerenin içinde sıkışan buhar patlamalara neden olacaktır."

    Ayla Ketre, demokratik yönetim biçimini benimsemeyen aşırı otoriter yönetimlerde halkın patlamasının da doğal bir sonuç olduğunu savundu. Ketre, bu bağlamda bakıldığında halkın, 23 yıldır hüküm süren yönetimin işsizlik ve pahalılığa bir çözüm getirmemiş olmasına isyan edip ayaklanma başlatmasının beklenen bir sonuç olduğunun altını çizdi.

    İnsanın doğası gereği yaşamak ve hayatta kalmak istediğini dile getiren Ketre, insanların hayatta kalmak için yemesi, içmesi, giymesi ve barınması gerektiğini hatırlattı. Temel ihtiyaçları karşılanmadığında insanların öleceğini ve yok olacağını bildiklerinin altını çizen Ketre, kendilerinin yok olmasındansa arkalarında bir güç ve güven hissettiklerinde kendi varlıklarını tehdit eden unsuru yok etmeye yöneleceklerini söyledi.

    Ortadoğu ülkelerinde görülen ayaklanmaların Türkiye'de olup olmayacağı konusuna
    da açıklamalarda bulunan Ketre, eğer bir ülkenin yüzde 50'sine yakını mevcut bu iktidarı destekliyor ve geri kalanı da kendi içinde çeşitli etnik ve siyasi görüşlere ayrılıyorsa; o ülkede bir ayaklanma çıkmasının söz konusu dahi olamayacağını vurguladı.

    Ketre, bu duruma gerekçe olarak da; iktidar yanlılarının dışında kalanların farklı siyasi görüşlere sahip olmaları nedeniyle ortak bir anlayışta toplanıp isyan edemeyeceklerine bağladı.






    Bir Psikoterapist gözüyle Ortadoğu isyanları Yorumları