MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, ''Maalesef hükümet, yargıyı kendisine bağımlı duruma dönüştürmektedir, bağımlı yargının olduğu bir ortamda da insanların adalete güveni giderek sarsılmaktadır'' dedi.
Oktay Vural, Ege Sanayi Ticaret İhracat Merkezi (ESTİM) Metal İşleri Sanayi Sitesini ziyaretinde, kısa süre önce gazetelerde 2001 yılı ile 2011 yılını mukayese eden ilanların yayımlandığı belirterek, asıl bakılması gerekenin, 2001 değil, 2002 yılında bıraktıkları Türkiye olduğunu söyledi.
Yaptıkları düzenlemelerle Türkiye'nin krizden çıktığını ifade eden Vural, şöyle konuştu:
''Bugün geldiğimiz noktada, 220 milyar dolar olan toplam borç, 530 milyar dolara çıkmış. Türkiye'de vatandaşın gelirleri, giderlerini karşılayamaz hale gelmiş. O yüzden yeniden yapılandırma getirildi. Türkiye, önümüzdeki dönemdeki gelirini şimdiden harcamış durumdadır. O yüzden hane halkı gelirini artıracak politikalara ihtiyaç var.''
Vural, Odatv'nin yöneticisi gazeteci Soner Yalçın'ın ''Ergenekon'' soruşturması kapsamında tutuklanmasıyla ilgili soruya, şu yanıtı verdi:
''Hiçbir zaman bir mahkeme sürecinin savcısı, avukatı ya da hakimi olmadık. Tek arzu ve isteğimiz, Türkiye'de bağımsız adaletin olmasını temin etmektir. Ama maalesef hükümet, yargıyı kendisine bağımlı duruma dönüştürmektedir, bağımlı yargının olduğu bir ortamda da insanların adalete olan güveni giderek sarsılmaktadır. Bu pis, kirli bir oyundur. Kimse yargının terazisiyle oynamamalıdır. Vicdanlara sığdırdığımız bir yargı istiyoruz. Hak güçlünün değil, haklının olmalıdır. Hükümet, HSYK olsun, diğerleri olsun, sürekli olarak yargıyı kontrol altına almak, yönlendirmek istemektedir.''
Adalet dağıtan yargıçların bağımsız ve tarafsız olacakları bir ortamın sağlanması gerektiğini vurgulayan Vural, şunları söyledi:
''Türkiye, bu ortamdan giderek uzaklaşmaktadır. Hükümet, giderek parmağını yargının içerisine sokmuştur. Bunun Türkiye'ye hayrı yoktur. MHP olarak aradığımız tek şey, vicdanlara sığdırılmış bir adaleti vatandaşlarımıza dağıtmanın gayreti içindeyiz. Anlaşılan o ki hükümetin asıl amacı, yargıyı bir silah olarak kullanmaktır. Böyle bir oyunun Türkiye'ye hayrı yoktur. Bunun ileri demokrasiyle alakası olmadığını düşünüyoruz. Yargı, siyasal tartışmaların dışında tutulmalı, vicdanlar siyasal tartışmalardan etkilenmemelidir. Milletimiz yargıyı siyasallaştırmanın bedelini daha önceleri çok ödemiştir ama maalesef hükümet, bu dersi almamış görünmektedir.''
