Emekli paşa ve albaydan Erdoğan çıkışı   Konuyu açan: alptraum   İlk Mesaj: 02-16-2011 (17:47)   Son Mesaj: 02-16-2011 (17:47)    Cevap: 0    Gösterim: 573  

    02-16-2011

    Emekli paşa ve albaydan Erdoğan çıkışı

    Emekli paşa ve albaydan Erdoğan çıkışı


    Emekli Tuğamiral Türker Ertürk, Balyoz tutuklamalarını, İstanbul işgal altındayken gerçekleşen tutuklamalara benzetti, Erdoğan ve hükümete yüklendi. Benzer bir çıkış da Balyoz'dan tutuklanan bir kurmay albaydan geldi.

    Deniz Harp Okulu Komutanlığı görevini yürütürken rütbesinde bekleme süresi dolduğu halde terfi ettirilmeyince istifasını veren emekli Tuğamiral Türker Ertürk, Balyoz Davası tutuklamalarını, İstanbul işgal altındayken gerçekleşen tutuklamalara benzetti.
    Balyoz Davası'nın 'Dreyfus' ve 'Rosenberg' davaları gibi siyasi motifli davalarla birlikte dünya hukuk tarihindeki yerini aldığını kaydeden Ertürk, "163 Atatürkçü, yurtsever, amiral, general ve subayın tutuklanmasına ne demeli? Ne farkları var İngiliz işgali altındaki İstanbul"da tutuklanan vatansever subaylardan. Başbakanımız ve hükümetimiz ne yapıyor? Parmağını kıpırdatmıyor. Ne farkınız var o zaman sizin Damat Ferit ve Fransız Vichy Hükümeti"nden? Onlar hiç olmaz ise işgal altındaydılar, ya siz? Eğer emperyalizm tarafından gizli işgal altındaysanız, bilin ki biz de sizin yanınızda oluruz. Yeter ki açıkça söyleyin."

    RÜTBESİ YÜKSELTİLMEYİNCE İSTİFA ETMİŞTİ

    Deniz Harp Okulu Komutanlığı görevini yürütürken 2010 Yüksek Askeri Şura Toplantıları"nda rütbesinde 4 yıllık bekleme süresini doldurduğu halde terfi ettirilmeyince istifasını veren Emekli Tuğamiral Türker Ertürk, Trabzon"dan yayın yapan 'haber61' isimli internet sitesine günlük siyasi gelişmelerle ilgili yazılar kaleme almaya başladı.

    Ertürk, bugün yayınlanan 'Dijital Terör' başlıklı yazısında Balyoz Davası"na değindi.

    TÜRKÖNE"YE GÖNDERME

    Görevdeki amiral ve generallerin yüzde 10"luk bölümünün tutuklandığını hatırlatan Türker Ertürk şu görüşleri savundu: "Bu dava Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tasfiye operasyonudur. Bu davada adı geçen tüm muvazzafları kısa süre içinde mahkum edelim ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ayrılış işlemlerini yapalım. Yeterli olur mu? Hayır. Hatta şu anda mevcut 310 civarında olan amiral ve generallerin hepsini emekli edelim ve alttan gelecek genç subaylarla dolduralım. Bu da yeterli olur mu? Asla. İstenen onun da ötesindedir. Ne diyor sözde akademik ünvanlı beyefendi? 'TSK"yı Yeniçeri Ocağı gibi tasfiye etmeli, yerine Nizam-ı Cedit gibi yeni bir yapılanmaya gidilmeli'. Demek ki esas yapıyı değiştiremez ve dönüştüremez isen, ne kadar komutanı karalayarak, iftira atarak, uydurma kanıtlarla yargılayarak sistem dışına atarsan at, arkadan yine aynı nitelikte komutanlar gelmekte. Hele bu baş belası Harp Okulları yok mu, onları da ele geçirmek farz. Herkes biliyor ki, bu davalar hukuki değil siyasidir. Onlar bile inanmıyor bu davaların hukuki olduğuna. Bu nedenle karşı fikirleri, mantıklı savunmaları duymak bile istemiyor, sinirleniyor ve zıvanadan çıkıyorlar.

    TUTUKLANAN JANDARMA KURMAY ALBAY ÖNSEL: BİZ SAVAŞAN DEDELERİN TORUNUYUZ. O SAVAŞTA KAYBEDENLERİN TORUNUYLA SAVAŞ ŞİMDİ BAŞLIYOR

    ''Balyoz Planı'' davası kapsamında hakkında yakalama emri çıkarıldığı için tutuklanan Jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel, ''Biz savaşan dedelerin torunuyuz. O savaşta kaybedenlerin torunuyla savaş şimdi başlıyor'' dedi.

    ''Balyoz Planı'' davası kapsamında İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan duruşmada hakkında yakalama emri çıkarılan ve bugün geldiği Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesinde söz konusu emir kararı okunduktan sonra tutuklanan Jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel, karardan önce mahkemede yapılan duruşmada savunma yaptı.

    Savunmasında 30 yıldır askeri üniforma giydiğini ve üniformanın kendisine Türk milletinin emaneti olduğunu belirten Önsel, bugüne kadar üniformasını kirletmediğini ve sahte ''Balyoz'' belgeleriyle üniformasının kirletilmek istendiğini öne sürdü.

    Önsel, ''Ben 30 yıldır bunlarla mücadele ettim. Çok sayıda arkadaşımı kaybettim. Bu dava beni yaralamıştır, ancak ölmedim. Cuma günkü duruşmada savunma hakkı ihlal edilerek karar verilmiştir... Mahkemenin adil olmadığı kanaatindeyim'' dedi.

    Önsel'in avukatı Ramazan Bulut da, isnat edilen suçla müvekkilleri Önsel'in bir ilgisinin olmadığını savunarak, müvekkiliyle ilgisi olmamasına rağmen o dönemde hazırlanan bazı listelerin dayanağının milli güvenlik kararları ile buna bağlı Başbakanlık genelgesi olduğunu ve yargılamanın şekli bir yargılama olduğunu savundu.

    Mahkeme heyeti, dosyadaki delil durumu, kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların bulunması, delillerin henüz tam olarak toplanmamış oluşu, sanığın konumu itibariyle delillere etki yapma ihtimalinin olması, tanıkların henüz dinlenmemiş oluşu, atılı suçun Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (CMK) 100. maddesinde belirtilen katalog suçlardan olması ve adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağının düşünülmesi nedeniyle Önsel'in tutuklanmasına karar verdi.

    Mahkemede hakkında tutuklama kararının verilmesinin ardından avukatları ve İstanbul Merkez Komutanlığına bağlı görevlilerle dışarı çıkan Önsel, kendisine soru soran basın mensuplarına hitaben de şunları söyledi:

    ''Gerçekte Türk milletine açılmış bir savaştır. Bu savaşta Sakarya Savaşı çok öğreticidir. Sakarya Savaşı'nda bu ordunun yüzde 40'ı kaçmış, ilginçtir ki yüzde 60'ı da savaşmıştır. Biz, savaşan dedelerin torunuyuz. O savaşta kaybedenlerin torunuyla savaş şimdi başlıyor.''

    Basın mensuplarının, ''Açlık grevi mi başlattınız?'' sorusuna karşılık da Önsel, ''Cuma günü açlık grevine başlıyorum. 3 gün sürecek ve bu benim bireysel kararım'' diye konuştu.

    -TUĞGENERAL AKKOÇ'UN DURUMU-

    Dava kapsamında Mustafa Önsel ile birlikte haklarında yakalama emri ve tutuklama kararı verilen 14 müvekkiliyle ilgili bilgi veren avukat Ramazan Bulut, bütün müvekkilleri hakkında verilen kararlara itiraz için İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesine dilekçe sunduklarını söyledi.

    Avukat Bulut, müvekkillerinden biri olan ve hakkında yakalama emri çıkarılan Tuğgeneral Hakan Akkoç'un Belçika NATO Karargahı'nda Savunma Direktör Yardımcılığı olarak görev yaptığını, Genelkurmay Başkanlığının dönmesi yönünde talebine rağmen Akkoç'un NATO'nun izin vermesi durumunda gelebileceğini ve bu sürecin de zaman alacağını kaydetti.

    -İŞLEM YAPILMAYAN 7 SANIK-

    Bu arada, bugüne kadar haklarında tutuklama kararı verilen 40'ı aşkın sanık için yargılamayı yapan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesine sanıkların tutukluluklarının kaldırılması yönünde itiraz dilekçeleri sunulduğu belirtilirken, bu dilekçelerin mahkemece değerlendirilmesi ve red kararı verilmesi halinde bir üst mahkeme olan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesine yönlendirileceği ve orada değerlendirileceği ifade edildi.

    Dava kapsamında haklarında yakalama kararı çıkarılan sanıklardan eski Genelkurmay İkinci Başkanı emekli Orgeneral Ergin Saygun ile ''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'' davasının tutuklu sanıklarından Kurmay Albay Dursun Çiçek'in de aralarında olduğu 7 sanıkla ilgili henüz herhangi bir işlem yapılmadığı kaydedildi.

    Söz konusu 7 sanıktan Tuğgeneral Hakan Akkoç'un da aralarında olduğu 5 muvazzaf subayın, halen yurt dışında görev yaptıkları belirtildi.

    MİLLİYET - AA




    Emekli paşa ve albaydan Erdoğan çıkışı Yorumları