Ülke TV'de 'Aslında Ne Oldu' programında, CHP, Silivri'deki tutuklular, yola döşenen mayınla ilgili davada yaşananlar ile birlikte Başbakan Erdoğan'ın gündeme getirdiği 'yerli otomobil'le ilgili bir iddia tartışıldı.
Ünal Tanık ve Hasan Öztürk'ün birlikte sunduğu Aslında Ne Oldu programında yine haftaya damga vuran olaylar masaya yatırıldı.
CHP'TE YENİ KURULTAY İDDİASI
CHP'nin Ergenekon'un bazı sakınklarını aday gösterip göstermeyeciği gündeme geldiğinde, Ünal Tanık, CHP'de seçim akşamı büyük tartışma yaşanacağını ve hemen sonrasında yeni bir kurultayın gündeme geleceğini ileri sürdü.
Programda ayrıca bir anket düzenlendi. Program suncusu Hasan Öztürk izleyicilerden Silivri sakinlerinin milletvekili yapılsın mı yapılmasın mı sorusunu yöneltti ve cevapları beklediklerini açıkladı.
ERZURUM'A KAR YAĞMAMASININ SEBEBİ
CHP lideri Kılıçdaroğlu,'nun Erzurum ziyareti sırasında hükümetin bereketsizliği yüzünden Erzurum'a kar yağmadığı sözlerini hatırlatarak, 1998 yılında Mehmet Kutlular'ın söylediği bir söz yüzünden hapse atılmasını emsal gösterdi. Kutlular'ın söylediği depremin vebali ile ilgili sözleri yüzünden başına gelenleri dile getirdi.
YARGITAY VE CHP'Lİ TEKİN'İN GÖRÜLMEYEN DOSYASI
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in Yargıtay'da bir dosyasının bulunduğunu söyleyen Tanık, Yargıtay'ın bazı dosyaları çok çabuk gündeme getirdiğini dile getirdi. "18 bin dosyanın zaman aşımından düşecek olmasına karşın" Gürsel Tekin'le ilgili Suadiye Sinemaları ile ilgili bir davasının bulunduğunu dile getirdi. Adana'da AK Parti kongresinde yaşananların medya tarafından görmezden gelindiğini buna mukabil Gürsel Tekin dosyasının Yargıtay tarafından görmezden gelinerek Tekin'in Meclis'e girmesinin sağlanacağını öne sürdü.
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun Hizbullah örgütü ile AK Parti'yi irtibatlandırmasına Başbakan Erdoğan'ın sert tepki göstermesi ve CHP'den bunun üzerine farklı açıklamaların gelmesi tartışmaya açıldı.
Hasan Öztürk, CHP'nin geçmişte türban, Lefter ve daha birçok konularda benzer durumlara düştüğünü belirtirken, Ünal Tanık, Başbakan Erdoğan'ın gösterdiği sert tepkinin CHP'nin geri adım atmasına yol açtığını söyledi.
CHP'nin merdiven altı bir siyaset uyguladığını anlatan Hasan Öztürk, Türkiye'de bir dönem populer söylemlerin prim yaptığını, CHP'nin de bugün hala bu söylemlerden medet umduğunu dile getirdi. Öztürk, kriz dönemlerinde populüst söylemlerin ortaya çıktığını ancak Türkiye'nin bugün ekonomideki kendisini kabul ettirdiğini CHP söyleminin seçimde nasıl bir karşılık bulacağını merak ettiğini söyledi.
HAKKARİ'DE YOLA DÖŞENEN MAYININ DAVASI
Hakkari'de yola döşenen mayının patlaması sonucu hayatını kaybeden askerlerle ilgili görülen davaya değinen Ünal Tanık, bu patlama sonrasında kamuoyuna PKK'nın döşediği mayın yüzünden askerlerimizin şehit olduğu açıklamasının geldiğini daha sonra olayın gerçek yüzünün ortaya çıktığını dile getirerek "18 ay sonra davayla ilgili görülen duruşmada bir şehit ailesi dayanamıyor ve elindeki su şişesini mayını döşediğini söyleyen generalin üzerine fırlatıyor" dedi.
Hasan Öztürk, Türkiye'nin bugün sakin bir dönem geçirdiğini, şehit haberlerinin gelmediği, buna karşın iki dil, tabelalar gibi konuların gündeme geldiğini Türkiye'nin belki seçimden sonra çok farklı bir döneme ayak basacağının beklendiğini dile getirdi.
YERLİ OTOMOBİLİN İTHALATÇI SANAYCİ İLE SINAVI
Yerli otomobil üretimi mümkün mü tartışmalarının geçmişte sanayiciler tarafından tepkiyle karşılandığını anlatan Tanık, Başbakan Erdoğan'ın TÜSİAD zirvesinde "Babalar burda Koç gibi yerli otomobil istiyoruz" sözüne Mustafa Koç'tan net bir cevap gelmediğini belirtirken "Türkiye G-20 ülkeleri arasında yer alıyor. G-20'de de 16. sırada. Ancak G-20 üyesi ülkeler arasında kendi markasıyla araç üretmeyen tek ülke Türkiye'de bu ayıp da Türkiye'ye yeter." dedi. Tanık, Türkiye'de otomotiv sanayide büyük gelişme yaşanırken en büyük gelişmenin yan sanayinde olduğunu, Türkiye'de üretilen yan sanayinin ana firmalara ihraç edilebildiğini buna karşın yabancı marka ısrarının sürdüğüne dikkat çekti.
Tanık, Türkiye'de otomotiv sektöründe bulunan firmaların yabancılara tahhütlerde bulunduğu iddialarını gündeme getirerek " Yabancı markaların yöneticileri Türkiye temsilcilerine her türlü teknolojik destek vereceklerini buna karşın yerli araç yapımına girmeyecekleri veya yerli araç üretimine karşı tavır alacakları taahhüdünde bulunulduğu iddiasını gündeme getirdi.
