BDP Genel Başkan Yardımcısı Gülten Kışanak kayıpların ve faili meçhullerin hesabını Başbakan Erdoğan'dan sordu. Kışanak Başbakan Erdoğan'ın bundan sonra gideceği heryerde protesto edileceğini söyledi.

Barış ve Demokrasi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Gülten Kışanak Meclis'te BDP grubunda konuştu.

Kışanak'ın konuşmasından satır başları şöyle:

Hrant Dink 4 yıldır aramızda yok, Başbakan Erdoğan Dink öldürüldüğünde bu bizim nasum borcumuzdur demiştiniz. Ancak bu sözleri söyleyen bir Başbakan olarak bu sözü nasıl tutacaksın.

Bu ülkeyi bölmek isteyenler var, bunun için benim cinayet işlemem lazım diyen bir askeri vesayet var. AKP sahte bir demokrat maskesi altında sanki askeri vesayeti ortadan kaldırmaya çalışıyor gibi gösteriyorlar. Arif Doğan'ın verdiği ifadeyi hepimiz biliyoruz. Bu ne siyasetin nede yargının gündemine düştü. AKP kadar kıymetleri yok bunların. Bu ülkede öldürülen 17 bin faili meçhulün hiçbir kıymeti yok. Böyle bir ülkede demokrasi olur mu. Şu anda 8 yıllık AKP'nin izlediği politika ortadadır.

Dün Uğur Mumcu'nun ölümünün yıldönümüydü. Şüpheli ölümler yaşandı. Bu gün bu şüpheler kalkmadı. 1993'te şüpheli cinayetler yaşandı. Eşref Bitlis, Adnan Kahveci ve Turgut Özal peşpeşe öldürüldü. Eğer 93'teki barış çabaları elden kaçırılmasaydı binlerce faili meçhul yaşanmayacaktı.

Çılgın projelerde sevdiklerimizi kaybettik. Bu projenin mimarları 15 bin askerin failidirler. Yoksul Anadolu çocukları topyekün savaş sürecinin kurbanı oldu. Türkiye yine çılgın projelere doğru sürüklenmek isteniyor.

Bunu önlemenin yolu 93'e ışık tutmak olacaktır. Kim bu projeyi uyguladı bunlar bulunduğunda Türkiye aydınlığa kavuşacaktır. Bunun için Hakikatleri araştırma komisyonun çok şey ifade edeceğini biliyoruz.

Bu ülkeyi birkez daha çatışma ve kaosa bırakmak istemiyoruz. Bugün Mutki'de toplu mezarlar herkesin suratına çarpıyor. Zerre kadar demokrasimiz olsaydı bunlar gündemde olurdu. Tanıklara göre bölgede birçok toplu mezar olduğunu söylüyor.

Ölü saygı hem insani hemde dini bir saygı gerektirir. Bitlislinin yaşadığı dramı anlamak gerekir. Ölmüş onlarca insanı insani ve dini ritüel yapılmadan defnetmek ne demek. Onlarca insan bir kepçenin açtığı çukura üst üste defnediliyor.

O günleri hergün gazeteci olarak haberleştirdiğimde içim parçalanıyor. Devlet bunları görmedi. Bugünde görmüyorlar. Özgür Gündem gazetesinin Bitlis temsilcisi 19 yaşındaki gazetecisi katledildi. Çiller'in, Hizbulkontranın özel timlerinin, jitemin neler yaptığı ortaya çıkarılsın.

Başbakan diyorki aydınlıktan korkuyor. Bitlis'te Mutki'de çıkan kemiklerle yüzleşmekten korkan aslında AKP'dir.

Onların derin devletle mücadelesi değil anlaşması söz konusu çünkü. Onlar meclisteki çoğunluklarına güveniyorlar.

Başbakan kendine demokrat, kendine müslüman, iktidarına sevdalı. On gündür stad açılışı ve ıslıklar gündemde. Mutki'de çıkan kemiklerin hiçbir ehemmiyeti yok. Başbakan çünkü emir vermiş. Kim bana ıslık çalar bulun demiş. O başbakanın vicdanında faili meçhulleri kim yaptı demek yok.

Başbakanın tekderdi koltuğu, mutlak kesintisiz iktidarı. Bunun adı da mutlak otoritedir. Başbakanlık dokunulmazlık yeri değildir.

Bu başbakan protesto edilecek. Protesto edilmeli. Bu halka barışıi, demokrasiyi çok gören bir başbakan protestoyu hak ediyor. Gittiği her yerdede protesto edilecek.

Batman'da olağanüstü hal ilan edildi. Neymiş Başbakan protesto edilecekmiş. Başbakan eğer protesto edilmek istemiyorsa icaatleriyle bunu önler.

Belediye Başkanlarımızın tutuklanmasının nedeni başbakandan daha fazla oy almalarından kaynaklıdır. Başbakan Erdoğan herşeyi bırakıp Batmanı ablukaya aldı. Protesto demokrasilerde hak aramanın en ideal yoludur. Başbakan Erdoğan yine orada milli irade yargılanıyor diye söyledi. Uygulamada nasıl ayrımcılık yapıldığını bizde sizde iyi biliyoruz.

Geçmişte muhalifler eskiden asit kuyularına atılırken şimdide cezaevlerine tıkıyorsunuz. Biz bunların hiçbirine boyun eğmedik.

Bu iktidarın 4,5 ay ömrü kaldı. Başbakan Erdoğan dindarlı kmaskesi düştü. Halkımız çıplak gerçeği artık görüyor.

Bu ülkede iktidara giden yol halka baskı yapma yolu değildir. DTK temsilcilerinin Ağrı'da halk tarafından karşılanmaması için asker ve güvenlik ekipleri kullanıldı.

Önümüzdeki seçim sürecinde barışı kardeşliği isteyenleri davet ediyoruz.

Torba yasanın geçmesini engelleyeceğiz. Bu yasa esnek çalışma adı altında iş güvencesini ortadan kaldırıyorlar. Belediye işçileri geçişi işçi statüsüne mahkum edilmek isteniyor. Yine bu yasayla ilgili hak gasplarıyla ilgili öyle şeyler var ki bunlar kabul edilemez.

Başbakan diyorki Avrupa'nın 16. büyük ekonomisiyiz. Ancak bir bebek açlıktan ölüyor.