İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet, ışıklandırılması tamamlanan Beyazıt Yangın Kulesi'nin artık ziyaret edilebileceğini bildirdi.
Beyazıt Yangın Kulesi'nin İÜ ve Siemens işbirliği, Osram AŞ'nin katkılarıyla gerçekleştirilen ışıklandırılma çalışmaları tamamlanması nedeniyle İÜ Rektörlük Binasında tören düzenlendi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in de birer tebrik telgrafı gönderdiği tören, Kulenin tarihçesinin anlatıldığı slayt gösterisiyle başladı.
Törende bir konuşma yapan İÜ Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet, İÜ'nün tarihi bir okul olduğunu anımsatarak, bu okulun mensupları olmaktan mutluluk duyduklarını, ancak bu mutluluğun beraberinde sorumluluk da getirdiğini kaydetti.
Söylet, üniversitede yaptıkları çalışmalardan bahsederek kampüs duvarlarının eskisine uygun şekilde yenilendiğini, rektörlük binası, üniversitenin ön kapısı ve Süleymaniye'ye çıkış kapısının restorasyon, röleve ve restitüsyon projelerine de başladıklarını anlattı.
İÜ'nün, ön kapısının ihtişamının ardından hemen karşısında rektörlük binası ve yanındaki yangın kulesiyle okula gelenlerin dikkatini çekeceğini belirten Söylet, ''Beyazıt Yangın Kulesi artık ziyaret edilebilecek. 180 merdivenin bulunduğu kuleye tırmanış artık kolay olacak. Son 15 yılda sönmüş olan kule parladı. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı katkısıyla iç restorasyonu tamamlanacak'' dedi.
Öğrenciyken kuleye bekçiden kaçıp çıktığını anlatan Söylet, projede İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Fatih Belediyesinin de destekleri olduğunu vurguladı. Söylet, sözlerine ''kulenin ışığının hiç sönmemesi'' dileğini ifade ederek son verdi.
-SIEMENS AŞ GENEL MÜDÜRÜ GELİS-
Siemens AŞ Genel Müdürü Hüseyin Gelis de, İstanbul'un 2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti olma onurunu yaşadığını belirterek, farklı medeniyet, kültür, dil, inanç ve renkleriyle hoşgörüyü içinde barındıran İstanbul'un, 7'si devlet olmak üzere toplam 44 üniversite ve meslek yüksekokulu ile bilim merkezi, 400'e yakın hastane ile sağlık merkezi, 57 müzesiyle kültür merkezi olma özelliğini taşıdığını kaydetti.
Gelis, İstanbul'un kadim medeniyetlere ev sahipliği yaptığını ve gökkuşağının tüm renklerini taşıdığını ifade ederek, ''Siemens ve Osram olarak bu anlamlı yılda İstanbul'a kalıcı bir armağan vermek istedik. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri sona erdikten sonra da varlığını sürdüren bir hediye oldu. İÜ, Siemens ve Osram iş birliğiyle Beyazıt Yangın Kulesinin aydınlatma projesi gerçekleştirildi'' diye konuştu.
Kulede gerçekleştirilen projenin İstanbul'un gündelik hayatında eski önemini kazanması ve 2010 ile sürdürülebilirlik anlamında örtüştüğünü vurgulayan Gelis, tarihsel kimliğiyle kulenin İstanbul'un yaşamında önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, tarihçesini anlattı. Bu projeyle kulenin eski fonksiyonunu kazandığını ifade eden Gelis, kulenin gündüz sahip olduğu ihtişama gece de kavuşturulduğunu, çevre dostu enerji tasarruflu, sürdürülebilir teknoloji aracılığıyla ışıklandırıldığını kaydetti.
Konuşmaların ardından karlı, yağmurlu, sisli ve açık havayı simgeleyen çağdaş dans gösterisi sunuldu. Daha sonra, Söylet, Gelis ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir'in butona basmasıyla kulede ışık gösterisi yapıldı.
-BEYAZIT KULESİ-
Beyazıt Yangın Kulesi'nin ışıklandırılması projesi sonucu bir önceki aydınlatma çözümüne göre yüzde 60 enerji tasarrufu, atmosfere salınan sera gazında ise yıllık 19 ton azalma sağlanacak. Kullanılan yeni armatürlerin ömürlerinin 3 kat daha uzun olması sayesinde bakım maliyetleri yüzde 70 oranında azalacak.
Beyazıt'ta ilk yangın kulesi Küçükpazar'da 1749 çıkan büyük yangının ardından, Ağakapısı Süleymaniye'de İstanbul Müftülüğü ile İstanbul Üniversitesinin Botanik Enstitüsü olarak kullanılan iç avlunun köşesine yapıldı. Ancak kulenin ahşap olması sebebiyle birçok kez yapılmasına rağmen yanması önlenemedi.
Padişah 2. Mahmut, 1828 tarihinde Senekerim Balyan'a, şu anki İstanbul Üniversitesi kampüsünün tarihi giriş kapısı arkasındaki bahçenin içerisine kagir Beyazıt Kulesi'ni yaptırdı.
1849 yılındaki depremde hasara uğrayan kulenin geniş saçaklı, ahşap örtülü külahı değiştirilerek, sekizgen planlı, yuvarlak pencereli, yukarıya doğru daralan üç kat şeklinde yeniden tasarlanarak inşa edildi. 1889 yılında da ise kuleye bayrak direği eklendi.
Yangın kulesine ''yangın köşkü'', gözcülerine de ''köşklü'' denirdi. Beyazıt Yangın Kulesi'nde 20 köşklü bulunurdu. Kulelerdeki odalarda yatar kalkarlardı. 1923'e kadar köşklüler kulelerdeki görevlerine devam ettiler.''
