DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, hedeflerinin tek başına iktidar olduğunu, Türkiye'nin hasretle beklediği partinin yeniden doğduğunu iddia ederek, partisini de ''Barajlar kralı partisi'' olarak tanımladı.

Zeybek, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlenirdi.
Partililer tarafından bahçede karşılanan Zeybek, daha sonra davulcunun tokmağını alarak bir süre davul çaldı. Basın toplantısına ''Besmele çekerek'' başlayan Zeybek, ''Hedefimiz tek başına iktidardır. Hasretle beklenen parti şimdi doğuyor, yeniden doğuştur bu'' dedi. Zeybek, koalisyon kurmak gerekirse bunu da değerlendirebileceklerini, seçim barajından korkmadıklarını vurguladı ve ''Biz barajlar kralının partisindeyiz, hangi barajlardan bahsediyorsunuz. Bu ülkede baraj namına ne yapılmışsa bunu Süleyman Demirel yapmıştır ve biz onun partisindeyiz'' diye konuştu.

''Diyanet İşleri Başkanını, din adamları ve din alimlerinin toplanarak seçmesi gerektiğine inanıyoruz. Bunu teklif edeceğiz'' diyen Zeybek, özerk bir Diyanet İşleri Başkanlığından yana olduklarını söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''ırkçılık yaptığını'' ileri süren Zeybek, bir dönem İstiklal Marşı'nın yazarı Mehmet Akif Ersoy'un Türk olmadığının söylendiği ve şairin buna üzüldüğünü hatırlatarak, ''Akif'in aslı Arnavut'tur ama 'Ben ki Arnavut'um diyor başka bir şey söyleyemem işte perişan yurdum' diyor'' dedi ve Başbakan'ın da ırkçıların yolunu izleyerek Akif'e Arnavut dediğini söyledi. Zeybek, ırkçılığı reddeden Akif'e ''Arnavut'' demenin ırkçılık olacağını ileri sürdü.

Zeybek, şöyle konuştu:

''Ben, Başbakanımızın, kitapçılarda çok miktarda bulunan, telif hakkı olmadığı için de herkesin istediği gibi basıp sattığı 'Safahat' kitabını alıp orada Akif'in 'Ordu'nun Duası' adlı şiirini okumasını diliyorum. Sayın Başbakan bu işler ince işlerdir, bu işler bilim işleridir, bu işler kulaktan dolma bilgilerle olmaz, okumakla olur, 3 bin 997 kitabı okuduğu için, ders kitabı gibi okuduğu için böylesine büyük işler yaptı. Dolayısıyla onu okuduğu zaman şunu göreceksin. Evet Akif'in babasının kökeni Arnavut'tur ama Akif aynı zamanda şunu söylemiştir, 'Türk oğluyuz, silsilemiz kahraman. Müslümanız, hakka tapan Müslüman.' Sen Türk olmak hakkını Akif'e nasıl çok görürsün, bir Başbakan nasıl olur da fırsat düştükçe 'Türkiye'de şunlar var, şunlar var, Türkler var' der. Yani Türk olmak hakkını Türkiye'de ana dili Türkçeden başka olanlara sen nasıl çok görürsün. Nasıl olur da kendi ağzınla ülkeyi bölmeye kalkarsın. Bölücülük başka nasıl olur?''

-''BAŞBAKAN'IN GÜNDEMİNDE NE VAR? ISLIKLI PROTESTO''-

Zeybek, vatandaşla hükümetin gündeminin farklı olduğunu, Başbakan'ın gündeminde bir stadyum açılışında kendisine yapılan ıslıklı protestonun olduğunu ifade ederek, ''Başbakan'ı ıslıkla kınamışlar. Türkiye'nin birinci meselesi olmuş. Siyasetçi her zaman alkış almaz. Siyasetçi bu işlere alışmalı ve tahammül etmeyi de öğrenmelidir'' dedi.

Zeybek, şöyle devam etti:

''Başbakan diyor ki; 'Bu stadyumun yapılmasında bir tek Allah kuruşu yok.' Kimin kuruşu var? Tayyip Bey kuruşu var. Demek ki, kuruşlar ikiye ayrılıyor, bir kısmını Allah yaratıyor, bir kısmını Tayyip Bey yaratıyor. O zaman ben diyeceğim ki, Sayın Başbakan şu dini bilgileri de yeniden öğrenin. Bu işe İslam inancında şirk derler. Ama sizin Müslüman olduğunuzu ve müşrik olmadığınızı biliyorum. Siz de lütfen bunu bilin ve bu tür sözler söylemeyin. İmam Hatip mezunu bir Başbakan nasıl söyler böyle bir sözü...''

-CİNDORUK'A BAHT AÇIKLIĞI DİLEDİ-

Namık Kemal Zeybek, ''Nasıl olursa olsun iktidar olacağız, dediniz biraz önce. Sonra da koalisyona yeşil ışık yaktınız. Biraz açıklık getirir misiniz'' yolundaki soruya şu yanıtı verdi:

''Bölücü olmayan herkesle. Diyelim ki, bizim oylarımız sonucunda milletvekili sayımızda bir eksiklik meydana geldi, yani tek başına iktidara gelmek için bir eksiklik meydana geldi, onu başkalarıyla tamamlarız ama baştan 'şununla olur, bununla olmaz' demeyiz. Zaten bir siyasetçi de böyle söz söylerse ya siyasetçi değildir ya siyaseti bilmiyordur ya da onu dememiştir.''

Partide devir teslim töreni olmadığının hatırlatılması üzerine, ''Sayın (Hüsamettin) Cindoruk ile görüştüm ama bu kongre sürecinde hasta olduğunu söylediler. Herhalde hastalığını bulaştırmamak için görüşmeyi istemiyor. İyi niyetli olarak düşünüyorum. Bu sıralarda bulaşıcı hastalıklar var. Onun da öyle bir hastalığa yakalanmış olduğunu tahmin ediyorum. Tabii ki bu bakımdan dışarı çıkmak istemiyor. Kendisine iyi dinlenmeler diliyorum. Kendisi son dönemlerde iki ırmağın, iki güzel hareketin, Doğru Yol ve Anavatan Partilerinin birleşmesi sürecinde çok kıymetli görev yapmış, başarılı bir şekilde bu ara dönemin genel başkanlığını yürütmüş ve siyasi hayatına bir taç kondurmuştur''diyen Zeybek, Cindoruk'a baht açıklığı, can sağlığı dilediğini söyledi.

-''DEMOKRAT PARTİ ÇİZGİSİNDEN HİÇ AYRILMADIM''-

Zeybek, çok sık parti değiştirdiğine ilişkin bir soruyu yanıtlarken, ''Ben Demokrat Parti çizgisinden hiç ayrılmadım'' dedi.

Zeybek, adaylığı konusunda 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve eski Başbakan Tansu Çiller ile görüşüp görüşmediğine ilişkin soruyu yanıtlarken, Demirel ile sürekli görüştüğünü ve kendisini arayarak kutladığını belirtirken, Çiller'in de arayarak ''Hak yerini buldu ve iş ehline verildi'' dediğini kaydetti.

Namık Kemal Zeybek, Mesut Yılmaz'ın partiden istifa ettiğine ilişkin bir soruyu yanıtlarken bundan haberinin olmadığını söyledi.

Zeybek, ''Sizden önceki Genel Başkan Sayın Cindoruk, Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Haberal gibi insanların içeride bulunmasına karşı açıkça tavır almıştı. 'Bu bir hukuksuzluktur' diyor. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir'' sorusunu yanıtlarken, ''Bizim değerli dostlarımız vardır, ülkeye hizmet eden insanlar vardır, biz onların adil bir biçimde yargılanmaları için ve onların özgürlüklerine kavuşması için gerekiyorsa her türlü hukuki desteği veririz ama biz yasalara saygılıyız. Görülmekte olan davalarla ilgili lehte ve aleyhte konuşmak suçtur'' dedi.

-ZEYBEK, GENÇLERİ KABUL ETTİ-

Öte yandan DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, Ulusal Gençlik Parlamentosu üyelerini parti genel merkezinde kabul etti.

Gençler, TBMM'de kendi yaş gruplarından milletvekili görmek istediklerini söylerken, Zeybek, kendisinin de siyasete Adalet Partisi gençlik kollarında başladığını anlattı ve gençlerin fikir ve düşüncelerini özgürce ortaya koymalarından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Zeybek daha sonra, genel kuruldan sonra yarın ilk defa yapılacak GİK toplantısında gençlikten sorumlu genel başkan yardımcılığı görevine önereceği 22 yaşındaki Galip Çetin'i, Ulusal Gençlik Parlamentosu üyelerine tanıttı.