Kışanak, tahliyeden hükümeti suçlu buldu   Konuyu açan: Dostane   İlk Mesaj: 01-14-2011 (20:38)   Son Mesaj: 01-14-2011 (20:38)    Cevap: 0    Gösterim: 400  

    01-14-2011

    Kışanak, tahliyeden hükümeti suçlu buldu

    Kışanak, tahliyeden hükümeti suçlu buldu


    BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, ''Bu dava (Hizbullah davası) nasıl bu kadar önemsiz bir dava olarak sürüncemede bırakılıp tozlu raflarda unutulmuş dosya muamelesi görüyor'' dedi.

    Şanlıurfa'ya gelen Kışanak, BDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici'yle birlikte, Şanlıurfa E Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan BDP Şanlıurfa İl Başkanı İbrahim Ayhan'ı ziyaret etti.
    Yaklaşık 3 saat cezaevinde BDP'li tutuklularla görüşen Kışanak, çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cezaevinde BDP'li tutuklarla görüştüğünü belirten Kışanak, 5 Ekimde gözaltına alınarak, tutuklanan BDP il başkanı Ayhan ve beraberindekilerin ''güvenlik güçlerinin bir komplo teorisi sonucu'' tutuklandığını iddia etti.

    Şanlıurfa cezaevinin koşullarına da değinen Kışanak, şöyle konuştu:

    ''Şanlıurfa cezaevi eski bir cezaevi, 50 yılı aşkın bir ömrü var. Bu nedenle fiziki koşulları da çok kötü bir cezaevi, alt yapısı iflas etmiş. Ayrıca 270 kapasiteli bir cezaevinde bini aşkın tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Mevcut kapasitesinin 4 katı... Doğal olarak cezaevi yöneticileri de tutuklu arkadaşlarımız da bu koşulların yarattığı sıkıntıları anlattı ve ifade etmemizi istediler. Bu durumların düzeltilmesi gerekiyor. Şu anda Türkiye, tarihinin en yüksek oranda tutukluluk sayısına sahip, yapılan düzenlemeler, böyle bir durum ortaya çıkarttı. O zaman bu insanların insanca yaşama koşullarını da sağlamak zorunda. Bir yatakta 3 - 4 kişinin yattığı, insanların yerde yattığı, hiç bir sosyal aktivite imkanına sahip olmadıkları mekanlarda yıllarca tutulmaları başlı başına bir işkence ve kötü muameledir. Şu anda bu cezaevinde kimse işkence ve kötü muamele yoktur diyemez. İşkence sadece dayaktan ibaret değildir, insanların bulundukları koşullar, yaşam koşulları insan onurunu zedeliyorsa, insanca yaşama olanağını ortadan kaldırıyorsa bu da bir işkencedir, kötü muameledir.''

    -''KCK DAVASINDA KÜRTÇE SAVUNMA''

    Bir gazetecinin ''Şanlıurfa'da görülen bir davada Kürtçe savunmaya izin verildiği, Diyarbakır'daki KCK davasında ise buna izin verilmemesi''yle ilgili sorusu üzerine Kışanak, ''Bu konuda eğer Türkiye bir çözüm arıyorsa, demokratikleşme, Kürtçe dil konusunda adım atacaksa en kolay adım atılabilecek yerin mahkemeler olduğunu'' savundu.

    Yasaların Türkiye'ye bu olanağı verdiğini iddia eden Kışanak, şunları kaydetti:

    ''Dünyanın her yerinde en kutsal hak savunma hakkıdır. Hiçbir gerekçeyle kısıtlanamayacak temel bir haktır. Birincisi bu, ikincisi ana dilde savunma hakkı da yine siyasi bir talep değil; siyasi bir hak değil, insani bir haktır. Adaletin yerini bulabilmesi için insanların kendini, kendi ana dillerinde en iyi bildikleri dilde savunma hakları dünyanın her yerinde demokrasinin en temel kriteridir. Yine bu konuda Türkiye'nin bir başka kolaylığı var, kurucu sözleşmelerinin biri olan Lozan sözleşmelerinde, mahkemelerde bu ülkedeki tüm yurttaşların istedikleri ana dili kullanabileceklerine dair istedikleri dili kullanabileceklerine dair hüküm var. Bu Türkiye'nin kurucu yasalarından birisidir. Bu nedenle yasal olarak da mümkündür. Nihayetinde bu saydığım gerekçelerle birçok yerel mahkeme Kürtçe savunma konusunda hiçbir sıkıntı da çıkartmıyor. Çünkü yasalarda bunu engelleyen hiçbir şey yok. Hiçbir yasa hükmü 'insanlar ana dilinde savunma yapamaz' demiyor. Yalnız bu konuda ikili bir sorumluluk var, evet yargının bu konuda sorumluluğu var, her şeyden önce adaletin tecelli etmesi konusunda insanların savunma haklarını kullanmasının koşullarını yaratma konusunda mahkemeler sorumlu ama aynı zamanda bunun bir siyasal sorumluluğu da var. Siyasi aktörler de hükümet de bu konuda ön açıcı bir üslup, tutum ve söylem içerisinde olmalılar. Tam tersine bizim siyasette pozisyonun, söyleminin özellikle iktidarın bu konudaki tutumunun ve yaklaşımı ön açıcı değil, tıkayıcı olduğunu düşünüyoruz.

    Yargının işini kolaylaştıran değil, yargının mahkemelerin bu konuda pozitif bir tutum almasını kolaylaştıran değil, zorlaştıran bir tutum içerisindedir. Siyasi iktidarda bu tutumundan vazgeçmelidir, bugün karşı karşıya olduğumuz bu durum

    gerçekten de hukuk adına, adalet adına bir çıkmazdır, bir tıkanma noktasıdır. Bunun aşılması gerekiyor, bu daha uzun süre böyle devam edemez. Dün arkadaşlarımızın mahkemede karşılaştıkları muamele sonucunda, avukatlar dahi kalkıp biz duygusal olarak şuanda zorlanan bir noktaya geldik, bir dil bu kadar hırpalanmamalı, bir dile bu kadar fazla hakaret edilmemelidir.''

    -''UNUTULACAK BİR DAVA DEĞİL''

    Bir gazetecinin ''CMK'nın 102. maddesi kapsamında gerçekleşen tahliyelere'' ilişkin bir soruya Kışanak, şu yanıtı verdi:

    ''Fakat şunu da hepimiz biliyoruz ki; bu dava dosyası, bu hukuksal süreç içerisinde kendiliğinden işlenmiş bir süreç değildi. Bu dava dosyası öyle tozlu raflarda unutulabilecek bir dosya değildi. Türkiye'nin en önemli davasıydı. En önemli davasıydı iddia ediyorum, buna böyle yaklaşmasa, zaten hükümet ve Adalet Bakanlığı, burada bir sakatlık vardır. Balyoz davası önemli, bilmem ne davası, Ergenekon davası önemli, peki bu ülkede binlerce faili meçhulle ilgili bir dava bu kadar mı önemsiz? Sizin iktidarınız çok kıymetli de, yurttaşın canı bu kadar mı kıymetsiz? bu dava nasıl bu kadar önemsiz bir dava olarak sürüncemede bırakılıp tozlu raflarda unutulmuş dosya muamelesi görüyor. Biz, çok iyi biliyoruz ki yargı da, iktidar da bu ülkenin başka devlet kurumları da bu durumu biliyordu. Bu kişilerin serbest bırakılacağını ve kaçacaklarını biliyorlardı. Böyle bir ortam yaratıldı. Bu ortamı yaratanların sorumluluğu var. Biz yurttaşlar olarak, şunun hesabını her zaman soracağız. Bu ülkede işlenen her faili meçhul cinayet aydınlatılıncaya kadar, biz bunun mücadelesini yürüteceğiz.''

    Kışanak, daha sonra bir ''kültür merkezinde'' partililerle birlikte, basına kapalı bir toplantıya katıldı.




    Kışanak, tahliyeden hükümeti suçlu buldu Yorumları