Erdoğan, o 'ses kaydıyla' eleştirdi VİDEO   Konuyu açan: Dostane   İlk Mesaj: 01-14-2011 (17:38)   Son Mesaj: 01-14-2011 (17:38)    Cevap: 0    Gösterim: 521  

    01-14-2011

    Erdoğan, o 'ses kaydıyla' eleştirdi VİDEO

    Erdoğan, o 'ses kaydıyla' eleştirdi VİDEO


    Çok tartışılan tahliyeleri değerlendiren Başbakan Erdoğan, yargı çevresine sert tepki gösterdi. Ortaya çıkan son ses kaydını hatırlatan Erdoğan, Erbakan'la ilgili örnek verdi. Yeni anasaya konusunda da düzeltme yaptı.



    AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''(Onama mı istersin, bozma mı) diyerek belli çevrelerin arzusuna göre karar veren bir yargıdan, vicdanıyla karar veren bir yargıya geçişi inşallah tamamlayacağız'' dedi.
    Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları toplantısındaki konuşmasında, yoğun şekilde tartışılan ve yine hükümetle ilgili hale getirilmeye çalışılan bir başka konunun da son dönemde yaşanan tahliyeler olduğunu söyledi.

    Başbakan Erdoğan, ''Özellikle, malum bir davadan dolayı tahliye edilenlerle ilgili olarak, sabah akşam çeşitli yayın organlarında bir zihin bulandırma operasyonu olduğunu, hükümetle, bu örgüt arasında bir illiyet bağı kurulmak istendiğini görüyoruz, bu da gözümüzden kaçmıyor'' diye konuştu.

    Zamanın, tarafların birbirini suçlama zamanı olmadığını bildiklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

    ''Taraflar birbirini suçlamak yerine otursun, soruna birlikte köklü çözümler üretsin istiyoruz. Ne var ki, muhalefetin de istismarıyla, sürecin faturasının hükümete kesilmek istendiğini görüyoruz. Bu tahliye kararlarını hükümet mi verdi? Bu tahliye kararlarını yargı verdi. Bakın, aynı yargı, benimle ilgili 24 saatte dosyayı Diyarbakır'dan alıp Ankara'ya getirebildi. Bizzat Hayati (Yazıcı) Bey bu sürecin içindeydi. Aynı yargı 5 gün içerisinde Sayın Erbakan ile ilgili kararı anında dosyaya getirtip verebildi. İşlerine geldiği zaman böyle oluyor. Aynı zamanda isimlerini vermeye bile gerek görmüyorum ama biliyorsunuz meşhur Erzincan dosyası, vs. Bunlar süratle yürütülebildi. Aynı şekilde bakıyorsunuz Ankara'da yine Sincan, gayet başarılı çalıştı. Oradan da birçok dosya çok çabuk çıkabildi. Bunlar çıkabiliyordu da sizin öncelikler denilen bir yol haritanız yok muydu? Bu öncelikler içerisinde bu kararları niye vermediniz? Ama şimdi verdiniz. Şimdi bak, görülmeyince hemen verdiniz kararı. Bunu bir ay önce de verebilirdiniz.''

    Yargıtayın iş yükünün fazlalığının farkında olduklarını bildiren Erdoğan, bunun tedbirini iktidara geldiklerinde Cemil Çiçek'in Adalet Bakanı olduğu dönemde aldıklarını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    ''Mehmet Ali (TBMM Başkanı Şahin) Bey döneminde devam ettik. (Adalet Bakanı) Sadullah (Ergin) Bey döneminde devam ediyoruz. Bir an önce istedik ki burada, bakın daireler artırılsın diye bizden talep başladı. Danıştay aynı şekilde... Peki adım atalım, avukatların yargıya kazandırılmasıyla ilgili bir proje uygulayalım dedik. Hemen ortaya çıkan şu oldu; efendim burada bizler sözlü imtihanlarda ne yapacağız, kamera yerleştireceğiz, kamerayla bu iş yapılacak. Ya bütün bu işin tarihinde kamera diye bir şey olmuş mu, öyle bir şey var mı? Şimdi nereden çıktı bu kamera meselesi. Dert başka, ipe un serdiler ve bu süreci adeta engellediler. Ama biz bunu da aşacağız. Çünkü uygulama noktasına gelindiğinde sudan bahanelerle hep engellendik.

    2005 yılında İstinaf Mahkemeleriyle ilgili kanunu çıkardık, 2007 yılında uygulama başlayacakken, bizzat yüksek yargının talepleri doğrultusunda bu süreç ertelendi. İstinaf Mahkemeleriyle ilgili en önemli sorun, hakim ve savcı sayısının azlığıdır. Bunu biz de biliyoruz, nitekim Yüksek Yargı da bunu çeşitli kereler özel görüşmelerimizde hep bize ifade etti. Ancak, hakim ve savcı alımları, bizim dönemimize kadar hiç olmayan gerekçelerle engellenmiş, Yüksek Yargı adeta üzerindeki ağır iş yükünü atmamak için direnmiştir.''

    ''BAZI KONULARDA İŞ YÜKÜ DE PERSONEL AZLIĞI DA MAZERET OLMUYOR''

    Başbakan Erdoğan, 1934 yılından beri hakim adaylığı sınavlarının Adalet Bakanlığı tarafından yapıldığına dikkati çekerek, şunları söyledi:

    ''Ancak, bizim dönemimizde, 2006 yılında, sınavlara itiraz edildi ve en son da 2008 yılında mülakatlarda, bunları açıklıyorum, iyi bilin ki -değerli teşkilatımın mensupları- gittiğiniz yerde anlatın, görüntü ve ses kaydı şartı getirildi. Farklı başka sınavlarda, başka kurumların sınavlarında görüntü ve ses kaydı talebine itibar etmeyen Danıştay, hakim ve savcı alımlarında bize bunu şart koşuyor. Şurası son derece çarpıcı, Adalet Bakanlığı, mülakatlarda görüntü ve ses kaydına dair yürütmenin durdurulması için başvuruda bulunuyor. 2 yıldır bu başvuru Genel Kurul'a gelmiyor. Ama aynı Danıştay, Sağlık Bakanlığı aleyhine açılan Tam Gün Yasası aleyhine başvuruyu sadece 24 saat içinde görüşüp, karara bağlıyor. Son 4 yılda 5 kez, hakim ve savcı alımları için yürütmeyi durdurma kararı verdiler. Sonra da çıkıyorlar, iş yükümüz fazla, personelimiz az diyerek Hükümeti suçlama yoluna gidiyorlar. Ama bazı konularda iş yükü de personel azlığı da mazeret olmuyor. Mesela az önce söylediğim konu. Şahsım, arkadaşlarımız vs.''

    ''12 Eylül halk oylamasıyla millet bu noktada söyleyeceğini söylemiştir. Arzusunu, talebini dile getirmiştir'' diyen Erdoğan, kendilerinin de yasama ve yürütme olarak bu noktada üzerlerine düşeni yerine getireceğini ve yargıdaki bu sorunları hızla aşacaklarını ifade etti.

    Yargıyı birilerinin arka bahçesi olmaktan çıkarıp, milletin ön bahçesi haline getireceklerini belirten Erdoğan, ''(Onama mı istersin, bozma mı) diyerek belli çevrelerin arzusuna göre karar veren bir yargıdan, vicdanıyla karar veren bir yargıya geçişi inşallah tamamlayacağız'' diye konuştu.

    ''DETAYLARDA FAZLA BOĞULMADAN HALKIN ANLAYACAĞI BİR ANAYASA''

    Tüm bu süreçte aleyhlerine yürütülen kampanyaları boşa çıkaracaklarını belirten Başbakan Erdoğan, ''Milletimize gideceğiz, her şeyi samimi şekilde milletle konuşacağız ve bu tezgahların hepsini bozacağız. Biz, tezgahları bozarak, oyunları bozarak, şer organizasyonlarını çökerterek bu günlere geldik. Cesaretimiz, kararlılığımız, samimiyetimiz sayesinde milletin takdirine mazhar olduk''dedi.

    Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    ''Bakınız bu Anayasa -bazı gazeteler yanlış yazmış, ben Katar'dan öyle bir şey söylemedim. Hukukçuların yapmayacağı demedim- salt Anayasacıların yapacağı bir Anayasa olmayacak. Bu çalışmaların içerisinde halkın her katmanı, ekonomisti olacak, sosyal bilimcisi olacak, siyaset bilimcisi olacak, STK'lar olacak, kadınların temsilcileri, gençlerin temsilcileri, sendikaların temsilcileri olacak. Velhasıl birçok kesimi, çünkü Anayasadaki malum başlıkları bu temsil noktasında olan halkın katmanları tarafından temsil edildiği bir Anayasa çalışmasını, ön çalışma olarak yapmayı hedefledik ve bu çalışma başlamış vaziyette. Fakat sonunda tabii ki bunun bir çerçevesi olacak. Bu çerçevede Anayasacılar orada devreye girecek ve bu Anayasa şöyle açıldığı zaman, okunmaya başlandığında bunu illa bir hukukçunun değil, yani normal vatandaş da bu Anayasayı açığı zaman rahatlıkla ne yapabilecek, anlayabilecek. İşi bu hale getirdik. Detaylarda fazla boğulmadan halkın anlayacağı bir Anayasa. Bunu başarmamız lazım, hedefimiz bu olmalı.

    Hazreti Mevlana'nın ifade ettiği gibi, inşallah bulanmadan, donmadan akacak, menzile erişeceğiz.''




    Erdoğan, o 'ses kaydıyla' eleştirdi VİDEO Yorumları