KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, Rum liderliğini müzakere sürecine zarar verecek açıklamalardan kaçınmaya ve kapsamlı bir çözüm için çok geç olmadan samimi ve yapıcı çaba göstermeye, Yunanistan'ı da Rum liderliğini bir çözüm yönünde cesaretlendirmeye çağırdı.

KKTC Dışişleri Bakanı Özgürgün, yaptığı yazılı açıklamada, Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu'nun Erzurum'da yaptığı konuşmada ''Kıbrıs'taki 'işgal' devam ettiği sürece Türkiye AB üyesi olamaz''yönündeki açıklamasıyla, Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın bir Türk gazetesine verdiği demeçte, ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesi durumunda Kıbrıs sorununun çözülebileceği'' yönündeki ifadesini, Rum tarafının devam etmekte olan müzakere sürecinin hilafına sürdürdüğü provokatif söylemlerinin yeni bir uzantısı olarak değerlendirdiklerini belirtti.
Kıbrıs'taki tek işgalin 1960 uluslararası anlaşmalarını yok sayarak Kıbrıslı Türk ortağı devletin tüm kurumlarından atan, Kıbrıslı Türkleri yok etmek için katliamlar dahil her yola başvuran Kıbrıs Rum tarafının, yarım asrı aşkın bir süredir Kıbrıslı Türklerin meşru hak ve çıkarlarına yönelik yürüttüğü işgal olduğunu ifade eden Özgürgün, Rum-Yunan ikilisinin tarihsel gerçeklerin üstünü örtmeyi ve Kıbrıs sorununun çıkışının ve devamının yegane sorumlusu olan kendilerini, mağdur taraf göstermeyi amaçlayan nafile bir çaba içinde olduğunu kaydetti.

KKTC Dışişleri Bakanı Özgürgün, ''Yunanistan liderliğinden beklentimiz, Rum uzlaşmazlığına çanak tutmak yerine, uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan sorumluluklarının da bilinciyle Rum liderliğini bir çözüm yönünde cesaretlendirmesidir'' dedi.

Rum lider Hristofyas'ın Türkiye'yi muhatap alma girişimlerinin ise çözümün Türkiye'nin elinde olduğu yönündeki Rum propagandasının bir devamı olduğunu kaydeden Özgürgün, Rum tarafının muhatabının Kıbrıs Türk tarafı olduğunu ve olmaya devam edeceğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

''Ayrıca, Sayın Hristofyas'ın Annan Planı dönemi takınmış olduğu olumsuz tutum ve devam etmekte olan müzakere sürecinin en başından beri ortaya koymakta olduğu yerleşik BM parametrelerini hiçe sayan maksimalist pozisyonlar ve oyalama taktikleri, müzakerelerde esas sorunun nereden kaynaklandığı sorusuna şüpheye mahal vermeyecek açık bir cevap teşkil etmektedir. Kıbrıs sorunu ancak Ada"daki iki tarafın uzlaşmasıyla nihayetlenecek bir sorundur ve bunun için Rum tarafının da Kıbrıs Türk tarafının sergilemekte olduğu kararlılığı ve yapıcı tutumu samimiyetle göstermeye başlaması gerekmektedir. Müzakerelerde kritik bir aşamaya girilmiş olan bu dönemde Sayın Hristofyas"ın masada daha olumlu ve yapıcı olmak yerine Türk tarafına yönelik yürütmekte olduğu propagandaya hız vermesi, müzakerelerin geleceğine ilişkin olumlu bir beklenti içerisine girmeyi ne yazık ki daha da zorlaştırmaktadır. Bir kez daha Rum liderliğini müzakere sürecine zarar verecek açıklamalardan kaçınmaya ve kapsamlı bir çözüm için çok geç olmadan samimi ve yapıcı çaba göstermeye çağırırız.''