Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, ''Tutuklu arkadaşlarımızın bir an önce anadillerinde savunma yapma talepleri kabul edilerek, serbest bırakılmaları gerekmektedir'' dedi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sümerpark Resepsiyon Salonu'nda DTK ile Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), Diyarbakır'daki ''KCK soruşturması'' sonucu tutuklanan kişilerin 13 Ocak 2011'de yeniden başlayacak duruşmasıyla ilgili ortak basın toplantısı düzenlendi.
Hazırlanan ortak basın açıklamasını okuyan Tuğluk, 2 binin üzerinde arkadaşlarının tutuklu olduğunu belirtti. Tuğluk, ''KCK davasının, Türkiye'nin demokratikleşerek çağdaş bir hukuk devleti olmasını istemeyen güçlerin Türkiye'nin tüm demokrat, emekçi kesimlerini büyük bir baskı cenderesi altına almak amacıyla oluşturulduğunu'' ileri sürdü.

Arkadaşlarının anadilleriyle savunma yapmak istediklerinden dolayı konuşturulmadığını, suçlandıkları konular hakkında savunma yapmalarının engellendiğini iddia eden Tuğluk, arkadaşlarının Kürtçe ifadelerinin tutanaklara bilinmeyen bir dil olarak geçirildiğini belirtti.

Tuğluk, şöyle dedi:

''Gerek bölgemizde ve gerekse de tüm Türkiye'de, infiale yol açacak derecede kışkırtıcı bir inkar söylemi kullanmaktan bile imtina edilmemiş olması bile tek başına bu davanın ne derecede siyasi bir dava olduğunu ortaya koymuştur. Bugün itibariyle Kürt halkının anadilini ve kültürünü yaşamın her alanında kullanma talebi ve demokratik özerklikle Türkiye Cumhuriyeti içerisinde eşit ve özgür bir şekilde yaşama iradesi, tüm yönleriyle ortaya çıkmıştır.

Kürt siyaseti, tüm kurum ve örgütleriyle, Türkiye'nin demokratikleşme sürecine büyük katkılarda bulunarak mevcut sınırlar içerisinde her bir yurttaşın dini, dili, kimliği ile hiçbir ayrımcılığa uğramadan, özgür ve eşitçe yaşayabileceği bir değişim ve dönüşüm sürecine odaklanmıştır. Bu konuda hiç kimsenin şüphesi olmasın. Dolayısıyla, bizleri töhmet altında tutmak maksadıyla dile getirilen bölücülük, ayrımcılık, ayrılıkçılık, etnik milliyetçilik gibi tüm söylemlerin birer kirli propaganda malzemesi olduğu gün gibi açıktır. Tutuklu arkadaşlarımızın, bir an önce anadillerinde savunma yapma talepleri kabul edilerek, serbest bırakılmaları gerekmektedir. Bu hukuk garabetine son verilerek, demokratik bir Türkiye'ye geçiş yolunda, gerçek hukukun gerekleri yerine getirilmelidir.''