Küresel krizin ardından mali açıdan zor duruma düşen bankaları almak için ‘balkan seferine çıkan Türk bankaları, bu ülkelerdeki kârları düşük bularak “banka satın alma projelerini” askıya aldı.

Dünya devi bankaların iflasın eşiğine geldiği küresel krizin ardından zora düşen başta Balkan ülkeleri olmak üzere yurt dışında fırsat arayan Türk bankalarının girişimlerinden ses getirici bir gelişme gelmedi. 2010 başında Türk finans sektörünü heyecanlandıran, Balkan ülkelerinde yeni banka satın alma projeleri boş çıktı. Birçok ülkeden Türk bankalarına "bizi alın" teklifi gelmesine rağmen yapılan araştırmaların bu ülkelerin kârlı olmayacağı sonucunu ortaya koyduğu belirtildi. 2010 yılının sona ermesi nedeniyle Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), daha önce Balkan ülkelerinde banka satın almak için çalışma başlatan bankalara, "Satın alma projeleriniz ne aşamada" diye sordu. Bankalardan ise BDDK"ya, "Satın alma girişimlerinden vazgeçtik" yanıtı geldi. Bunun üzerine BDDK, Türkiye"nin önde gelen bankalarının, Balkan ülkelerinde banka satın almaktan niye vazgeçtiğini araştırdı. Yapılan araştırmada, bu ülkelerde banka satın almak isteyen Türk bankalarının, yine aynı ülkede pazar araştırması da yaptırdığı belirlendi.
PAZAR ARAŞTIRMASI YAPTILAR

Yapılan araştırma, bu ülkelerdeki pazarın Türk bankalarını yatırım yapmaya itecek büyüklükte olmadığı sonucu çıktı. Finans sektörü açısından bu ülkelerin büyüme potansiyelinin de Türkiye"den çok daha düşük olması nedeniyle Türk bankalarının yönünü yurt içine çevirmesine neden olduğu belirtildi. Bu gelişme doğrultusunda, Türk bankalarının "düşük kârlar" nedeniyle bu ülkelerde, banka satın almaktan vazgeçtiği kaydedildi. Türkiye Halk Bankası"nın, Makedonya"da alacağı bankanın ise bankanın eski ortaklıklarından biri olduğu, dolaysıyla çok büyük kaynak transferine yol açacak bir satın alma olmadığı kaydedildi.

"2011"de satın alma zorlaşır" uyarısı yapmıştı

BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, küresel krizin başta Türk bankalarına başka ülkelerde banka satın almanın yolunu açtığını belirterek, Türk bankalarının yurt dışında banka almalarını istemişti. Bilgin, banka satın alma operasyonlarının 2010 yılı içinde olabileceğini ifade ederek, 2011 yılında dünya ekonomilerinde yaşanan toparlanma ile birlikte yabancı banka satın almanın zorlaşacağını kaydetmişti. Küresel krizin ardından ise Türk bankalarına Balkan ülkelerinden çok sayıda bankadan "bizi alın" teklifi gelmişti. Sadece Türkiye Ziraat Bankası"na, 10"un üzerindeki bankadan satın alma tekifi sunulmuştu. .

Sadece bankalar kâr etmiyor

Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, sürekli bankaların elde ettiği kârların gündeme getirildiğini belirterek, "Oysa ülkemiz gibi büyüyen bir ekonomide yegane kârlı sektör bankacılık değil. Örneğin İstanbul Menkul Kıymetler Borsası"nda imalat sanayinde iş yapan şirketlerin bizim hesaplarımıza göre geçen sene yüzde 64 civarında kâr artışı var" dedi.

ŞİRKETLER BAŞARILI

Son yıllarda sürekli bankacılık sektörünün kârlarından söz edildiğini belirten Özince "Bankacılık, kârlılığın sonuçlarının sermayedarlar tarafından çok alınmadığı, çok şeffaf ve profesyonelce yönetilen bir sektör" dedi. Özince, Türkiye"nin kârlı bir piyasa olduğunu, özellikle iyi yönetilen iyi yapılanmış şirketlerin çeşitli iş alanlarında başarılı olduğunun görüldüğüne dikkat çekti.

Star gazetesi/AA