PKK'nın tam altı yıl önce yeniden silahlı mücadele kararı almasıyla ilgili çarpıcı bilgiler ortaya çıkmaya başladı. Bir iddia olarak ortaya atılan bilgiler, ilk kez çok önemli iki tanık tarafından doğrulandı. Ses getirecek itiraflar:
Terör örgütü, Nisan 2004 tarihindeki kongreden üç ay sonra 1 Haziran tarihinden başlamak üzere silahlı mücadele kararı almıştı. İşte o tarihten beri merak edilen ve çeşitli kesimler tarafından bir iddia olarak ortaya atılan bilgiler, ilk kez çok önemli iki tanık tarafından ifşa edildi.
PKK'nın eski etkili isimlerinden 'Botan' kod adlı Nizamettin Taş, Habertürk Gazetesi'ne, Öcalan'ın eski avukatı Mahmut Şakar ise Star gazetesine önemli açıklamalarda bulundu.
Taş, 2004'te çatışma kararını aldıran Öcalan'ın avukatlarının askerî helikopterle Kandil'e götürüldüğünü söyledi. Bu süreçte derin bir yapının AK Parti'yi düşürmek için PKK'yı kullandığını belirten Taş, PKK'nın Ergenekon'un bir parçası haline geldiğini vurguladı. Şakar ise o dönemde Öcalan'ın mektuplarının Kandil'e askerin izniyle gittiğini kaydetti.
PKK'nın ilk kadrolarından sayılan 'Botan' kod adlı Nizamettin Taş, 20 yıl dağlarda yöneticilik yaptı. Öcalan'ın 1999 yılında ABD tarafından Türkiye'ye teslim edilmesinden sonra silahlı mücadeleyi bırakan PKK'nın 2004 yılında yeniden savaş kararı alması ile birlikte Osman Öcalan, Faysal Dunlayıcı (Kod adı Kani Yılmaz, 2006 yılında PKK tarafından bombayla öldürüldü) ve beraberindeki 700 militanla örgütten ayrıldı. O günden beri konuşmayan Nizamettin Taş suskunluğunu bozdu.
PKK'nın 2004 yılındaki savaş kararının askeri helikopterle Kandil'e getirilen Abdullah Öcalan'ın avukatları tarafından aldırıldığını söyledi. Taş'a göre bu süreçte derin bir yapı PKK'yı, AK Parti'yi düşürmek için kullandı. AK Parti'nin tasfiyesi için PKK devreye sokuldu. PKK'nın savaş kararı alması otomatik olarak PKK'yı, AK Parti'ye karşı Ergenekon'un darbe girişiminin aracısı haline getirdi. PKK bilerek ya da bilmeyerek Ergenekon'un bir parçası haline geldi. Bunlar sonradan ortaya çıkan darbe girişimlerinden de anlaşıldı. Taş, "Örgütün birçok eylemi şaibelidir. Reşadiye, Dağlıca, Aktütün, hepsinde şaibe ve büyük hatalar vardır." diyor.
Abdullah Öcalan'ın uzun süre avukatlığını yapan avukat Mahmut Şakar ise o dönemde Öcalan'ın mektuplarının askerin izniyle Kandil'e gönderildiğini öne sürdü. Öcalan'ın yakalandıktan sonra cezaevinde, üst düzey komutan ve bürokratlarla yaptığı görüşmelerini anlattı. Öcalan'la ilk görüşmelerin ordu ve güvenlik birimlerinden oluşan bir komisyon tarafından gerçekleştirildiğini iddia etti. Şakar, "Öcalan, bir avukat görüşmesinde, sürecin Bülent Ecevit'in bilgisi dahilinde olduğunu ifade etti. Yapılan görüşmelerden MHP'nin de haberi vardı." şeklinde konuştu.
HABERTÜRK - STAR GAZETESİ
