Çin'in, Avrupa Birliği (AB) ve Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) finansal istikrarın sağlanması için aldığı önlemleri desteklediği bildirildi

Çin Başbakan Yardımcısı Vang Çişan, "bazı AB üyelerine borç kriziyle mücadelede yardım edeceklerini" belirtti. Vang, Pekin'de Çin ile AB arasındaki 3.Üst Düzey Ekonomik ve Ticari Diyaloğunun açılışında yaptığı konuşmada, "karşılıklı yarara dayalı işbirliğini güçlendirmenin Çin ve AB'nin temel çıkarlarına uygun olduğunu" söyledi.
Dünya ekonomisindeki güven eksikliğine dikkati çeken Vang, "küresel talebin yetersiz, likiditenin aşırı ve uluslararası finans piyasasının da çalkantılı olduğu" değerlendirmesinde bulundu. Karmaşık senaryolardan dolayı Çin hükümetinin istikrarlı ve görece hızlı ekonomik gelişmeyi korumak için proaktif mali politika ve ihtiyatlı para politikası uygulandığını anlattı.

Vang, Çin'in AB'nin ikinci büyük pazarı, AB'nin de altı yıldır Çin;in en önemli ticari ortağı olduğunu hatırlattı. Çin ile AB arasındaki ticaret hacmi bu yılın Ocak ile Kasım ayları arasındaki 11 aylık dönemde 433,9 milyar doları bularak geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 33 genişledi.

ANTİ DAMPİNG SORUŞTURMASI

Bu arada Çin'in AB;den kablosuz modemler hakkında yürütülen anti damping soruşturmasına son vermesini beklediği açıklandı.

Çin Ticaret Bakanı Çen Deming diyalog sırasında basına yaptığı açıklamada, Çinli ve Avrupalı şirketlerin bazı sorunlar üzerinde anlaşmaya vardığını ve bunların Avrupa Komisyonu;na sunulacağını söyledi.

Bakan Çen, Avrupa Birliği'nin soruşturma kararını en kısa zamanda iptal etmesini beklediklerini ifade etti.

DÜNYA BANKASI: "ÇİN, BİR ÖRNEKTİR"

Öte yandan, Dünya Bankası tarafından yayınlanan raporda, tüm dünyayı etkileyen ekonomik krizde, Çin'in dünya ekonomisini canlandıran önemli bir motor güç olduğu ileri sürüldü. Raporda, Çin modelinin çok sayıda gelişmekte olan ülkeye faydalı tecrübeler sağladığı kaydedildi.

Çin Uluslararası Radyosu'nun haberine göre, raporda, Çin'in 1978 yılında uygulamaya soktuğu reform ve dışa açılma politikasından bu yana Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'da ortalama yüzde 9'luk bir büyüme gerçekleştirdiği ve bu yıl Japonya'yı geçerek dünyanın 2. büyük ekonomisi olduğuna işaret edildi.

Çin'in hızlı büyümesini sağlayan iki önemli gücün reformlarla birlikte kurulan özel ekonomik bölgeler ve sektör grupları olduğu savunulan raporda; bu tecrübenin "adım adım ilerleme", taahhütlerini kararlılıkla yerine getirme ve hükümetin aktif ve yapıcı çalışmalarında ifadesini bulduğu belirtildi.