Akyol: Cumhuriyetçiler kendi medreselerini kurdu   Konuyu açan: alptraum   İlk Mesaj: 12-19-2010 (16:57)   Son Mesaj: 12-19-2010 (16:57)    Cevap: 0    Gösterim: 437  

    12-19-2010

    Akyol: Cumhuriyetçiler kendi medreselerini kurdu

    Akyol: Cumhuriyetçiler kendi medreselerini kurdu


    Yeni kitabı Bilim ve Yanılgı’yı çıkartan Taha Akyol Türkiye’nin geleceği konusunda iyimser. Akyol, "Cumhuriyetçiler için bilim bir itikattır. Onlar laik ve Sünni bir anlayışı yerleştirebilmek amacıyla tekke ve zaviyeleri de kapattı. Bu, aynı zamanda Alevi kültür ve ibadet ocaklarının kapatılması anlamına geldi" diyor.

    Ali Değirmenci'nin röportajı

    Yeni kitabı Bilim ve Yanılgı"yı çıkartan Taha Akyol Türkiye"nin geleceği konusunda iyimser. Cumhuriyet"in 100. yıldönümüne bugünkünden çok daha iyi koşullarda gireceğimizi savunuyor.

    "Cumhuriyetçiler için bilim bir itikattır. Onlar laik ve Sünni bir anlayışı yerleştirebilmek amacıyla tekke ve zaviyeleri de kapattı. Bu, aynı zamanda Alevi kültür ve ibadet ocaklarının kapatılması anlamına geldi"
    - Bu kitabı hangi soruya cevap vermek için yazdınız?

    Yazarken beynimdeki birkaç soru beni sürükledi. Birincisi şu; İslam 12. yüzyıla kadar bilim ve felsefede öncülük yaparken sonra karanlık çağ diyebileceğimiz devir başladı. Bilim neden İslam"da sönerken Avrupa"da ortaya çıktı? Bu sorunun cevabı eskiden beri zihnimi kurcalardı. İkincisi soru da bununla bağlantılı; biz neden geri kaldık?

    POZİTİVİST MEDRESE

    - Siyasi olarak İkinci Viyana"da geriledik. Bugün de gelişmekte olan bir ülkeyiz, bunun sebepleri nelerdir?

    Bilimsel köklü dinamikler diyelim, ikincisi zihniyet problemidir. Bilimsel düşünce nedir? Biz bilimsel düşünce için hangi kıstaslara önem vermeliyiz? Dördüncü soru da şu; üniversite nasıl olmalı, dünyada nasıldır, üniversiteyle toplum arasındaki, üniversiteyle halkın arasındaki düşünceler nelerdir? Çünkü Sovyetler Birliği"nde bilim Avrupa"dan yüksekti, araştırma Avrupa"dan yüksekti. Sovyetler Birliği"ndeki yüz bin kişi başına düşen mühendis, araştırmacı, bilim adamı sayısı üç ise Avrupa"da birdir. Buna rağmen Sovyetler çöktü. Ama hala bilim bakımından, ekonomi bakımından önemlidir. Bunların cevabını bilmiyordum, bunların cevabı yaptığım araştırmanın sonucudur.

    - İmparatorluklar çağı sanayi devrimiyle yeni bir boyut kazandı. Orada da Osmanlı"nın yıkılışı hızlanıyor. Bu süreci neden kavrayamıyorlar?

    Osmanlı problemi kavramıştır fakat çözüm üretmede, bazen de zihinde oluşturduğu çözümleri uygulamada imkansızlıklarla karşılaşıyor. Mesela biliyorsunuz Osmanlı sanayiinin gelişmesi lazım. Fakat sanayi gayrimüslimlerin elinde Müslümanlar da ya köylü ya bürokrat, işadamı yok. Mesela II. Mahmut fabrikalar kurmuştu, onların başına paşalar, bürokratlar getirildi. 3-4 sene sonra fabrikalar iflas etti. Osmanlı bilimi almak istedi mesela, buna çok önem veriyor. Abdülhamit dönemi siyasi bakımdan sansürün kuvvetli olduğu bir dönemdir. Ama Servet-i Fünun"da materyalist felsefe yazıları bile yayınlanıyordu. Ama bunlar popüler bilim tercümesi bilimsel zihniyeti kavramak ve o bilimsel zihniyete göre sosyal bilimler ve siyasal bilimler açısından çözüme gitmek fevkalade zordur. Cevdet Paşa II. Mahmut ile Rusların büyük çarı Deli Petro"yu mukayese eder ve şunu söyler; "Deli Petro"nun elinden kılıcı al II. Mahmut"a ver."

    - Cumhuriyet projesinin ilk kurucuları da aynı şeyi soruyorlardı. Peki, Batı"dan geri kalmak meselesi neden aşılamadı?

    Cumhuriyet"in bilim anlayışı maalesef "pozitivist bir medrese". Yani Cumhuriyet"i ilan edenler her şeyi biliyor, toplumdan alacakları hiçbir şey yok, öğrenecekleri hiçbir şey yok. Öyle düşünüyorlar. Dolayısıyla kafalarındaki doğruları sosyal pratiğin sınamasından geçirmeden uygulamaya çalıştılar. Tıpkı medresenin mümin tarif edip herkesin buna uyması gerektiği gibi. Dolayısıyla Cumhuriyet toplumsal dinamiklerden kopuk olarak kuruldu. Türkiye"de Cumhuriyet döneminde çok saygıdeğer modernleşme çalışmaları yapılmıştır ama bunun birçoğu maalesef belirli çerçeve içerisinde olmuştur.

    GELECEK ÖNGÖRÜLEMEZ

    - Kurtuluş Savaşı"nı yaparken Atatürk ve arkadaşları toplumun bütün katmanlarıyla iyi diyaloglar kurdu. Cumhuriyet aslında bunlarla bir mutabakat kurma projesi mi?

    Cumhuriyet bunlarla mutabakat kurma projesi olsaydı keşke, Cumhuriyet bunları homojenleştirmiştir. Cumhuriyet"i kuranlar Balkan faciasını yaşamışlardır. Osmanlı"nın milletlerle olan çatışmasında nasıl yıkıldığını görmüşlerdir. Ve pozitif bilimlere bir itikat gibi bağlanmışlardır. Cumhuriyetçiler için bilim bir itikattır, mezhep değildir. Cumhuriyet toplumun dini inançlarıyla çatışırsa toplumdan soyutlanır. İkincisi artık Osmanlılık denilemeyeceğine göre yerine Türklük koyuyorsunuz. Laik, Sünni tanımında bir ibadet anlayışı meydana getirmek için tekke ve zaviyelerin kapatılması aynı zamanda Alevi kültür ve ibadet ocaklarının kapatılması demektir. İşte şimdi bunları laikleştirerek yavaş yavaş çözmeye çalışıyor.

    - Bir de ileriye dönük bir perspektif alalım sizden. 2023 Türkiye"nin 100. yılı olarak da önemli bir eşik. 2023"te Türkiye nasıl olacak?

    2023 yılında Türkiye"nin nasıl olacağını bilimsel açıdan tahmin etmek mümkün değildir. Çünkü araya öngörmediğimiz faktörler girer. Mesela biz 1995 yılındayken 2000 yılında büyük bir kriz olacağını biliyor muyduk? 1979-80 yılında sağ-sol derken, 10-15 yıl sonra PKK"nın ortaya çıkacağını bilmiyorduk. Bilmediğimiz pozitif, negatif faktörler araya girebilir. Kitabın temel tezlerinden biri de budur; gelecek öngörülemez. Ancak bugünkü verilerle düşünülürse, Türkiye Kürt meselesinden dolayı Allah korusun bir iç savaşa gitmezse 2023 yılı Türkiyesi bugünkünden daha refah, daha demokrat, daha güçlü ve çevre ülkeleri üzerinde daha etkili bir Türkiye olacaktır.

    Girişimci sınıfı Özal çıkarttı

    - Son 10-15 yılda oluşan değişimi, dönüşümü hangi dinamiklere bağlıyorsunuz?

    Değişimin kesin dinamikleri var. Önce Cumhuriyet"in ve modern hukuk altyapısı kurmuş olmasını teşekkürle kaydetmek gerekir. Osmanlı"daki hukuki modernleşmeyi Cumhuriyet tamamlamıştır. İkincisi Abdülhamid"in başlattığı modern okullar projesi kalkınmaya öncülük edecek personeli yetiştirmede Cumhuriyet döneminde ileriye adım atmıştır. Üçüncüsü de Turgut Özal"ın piyasa ekonomisidir. Turgut Özal Türk milletinin içinden girişimci orta sınıfın çıkmasının yolunu açmıştır. Cumhuriyetin modernleşme anlayışı devletin mimarlığına dayanıyor. Halbuki Özal"dan sonra Türkiye"nin girdiği yol toplumun kendi dinamikleriyle modernleşmesi gelişmesidir.

    BİLİM SINIRINI BULDU

    - Demokratik aydınlanma sürecinden söz edebilir miyiz?

    Ben aydınlanma sürecini sevmem. Aydınlanma Jakoben bir kavramdır. Ama Türkiye"nin aydınlanma tarihinin demokratik aşamasıdır diyebiliriz.

    - Bilim batıyı, din de doğuyu temsil eden kavramlar olarak biliniyor. Doğu"yla Batı"nın sentezinden bir Türkiye çıkar mı?

    Türkiye kendiliğinden bu sentezi yapıyor. Muhafazakar ve aynı zamanda dindar bilim adamları ortaya çıkıyor. Entelektüeller ortaya çıkıyor, işadamları ortaya çıkıyor.

    Artık bilim, entelektüel düşünce, sanat ve iş hayatı 19 yüzyıl Avrupası"nda olduğu gibi materyalist değil. Çünkü bilim kendi sınırını bulmuştur. O sınırın üstüne çıktığı zaman bilim diyor ki; ben bu işe karışamam. Orada inançlar devreye giriyor.

    Star




    Akyol: Cumhuriyetçiler kendi medreselerini kurdu Yorumları