MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM'de Türkçe dışında bir dille milletvekillerine hitap edilmesiyle ilgili ''gerekli tedbirlerin alınmasını'' TBMM Başkanı'na ilettiklerini söyledi.

Vural, partili bazı milletvekilleri ile düzenlediği basın toplantısında, Anayasa'nın 3. maddesinin devletin resmi dilinin Türkçe olduğunu belirttiğini, Siyasi Partiler Kanunu'na göre de siyasi partilerin kapalı salon toplantılarında Türkçeden başka dilin kullanılmayacağını hüküm altına aldığını anımsattı ve bu tür konuşmaların milletvekilleri arasında gerilime neden olduğunu söyledi.
TBMM'de hukuka aykırı bu durumun sürdürülmek istendiğini ifade eden Vural, ''MHP grubu olarak Meclis Başkanı'na bu hususları belirterek, gerekli önlemleri alması ve girişimlerde bulunması hususunu ilettik'' dedi.

Vural, MHP'yi temsilen TBMM Başkanlık Divanı'nda yer alan Başkanvekili Meral Akşener ve katip üye Murat Özkan'ın da içtüzük hükümlerinin uygulanması ve genel kurul çalışmalarının düzeninde herhangi bir sorun oluşmaması için gerekli önlemlerin alınmasını Meclis Başkanı'na yazılı olarak arz ettiklerini bildirdi.

Durumu endişeyle takip ettiklerini belirten Vural, özetle şu görüşleri dile getirdi:

''Hükümeti uyarıyoruz. Bu girişimler karşısında sessiz kalan ve bu girişlerin altyapısını sağlayan hükümeti uyarıyoruz. Bu milleti birbirini anlamaz hale getiren bu çabalar karşısında gerekli girişimleri ve tedbirleri alınız.

Sayın Meclis Başkanı 'Bu bir parti kapatma meselesidir' diyor. Peki, bu konuda kim girişimde bulunacaktır? Devlet tiyatroları ve TRT kamu kurumu değil mi? Devlet tiyatrolarında Türkçe dışında oyun sergilenirken, kamu televizyonlarında Türkçe dışında yayın yapılırken Sayın Cumhurbaşkanı'nın 'devletin dili Türkçedir' demesinin anlamı nerede kalmıştır?''

Vural, bazı valiliklerin Türkçe dışında davetiye bastırdıklarını belirterek, ''Eğer devletimizin dili Türkçe ise ey vali buna uyacaksın'' dedi.

Oktay Vural, şöyle konuştu:

''Şikayet ediyoruz. Ey Sayın Cumhurbaşkanı, ey Meclis Başkanı... Devlet ne yapıyor? MHP olarak bu tuzakların farkındayız. 1000 yıllık kardeşliğin yaşaması ve yaşatılmasını ısrarla vurguluyoruz. Bu milleti bölmeye yönelik girişimlere karşı ısrarla tavır alacağımızı belirtmek istiyoruz. Bu ülkenin insanlarını böldürmeyeceğiz. Açılım politikasının bu milletin içine bırakılmış, pimi çekilmiş bir bomba olduğu ortaya çıkmıştır.''

-''OK BENİM TARİHİMİ VURUYOR''-

Yapılan araştırmalara göre, insanlar arasına sosyal mesafe girmeye başladığını ifade eden Vural, ''Yazıktır, günahtır. Bu tablodan ne kadar memnunsun ey Sayın Başbakan? İnsanların birbirinden kopmaya başlaması açılım politikasının içyüzüdür. AKP'nin bu politikaları, Türkiye'de olmayan etnik kimlik sorununu etnik kimlik sorununa dönüştürmek isteyen bir projedir'' dedi.

Vural, devletin milli dilinin Türkçe olduğunu, herkesin buna saygı göstermek ve uymak durumunda olduğunu ifade etti.

Başbakan Erdoğan'ın ''ok yaydan çıktı'' dediğini belirten Vural, ''Ne demek ok yaydan çıktı? Bu ok milleti vuruyor, milletin kardeşliğini vuruyor. Ok benim tarihimi, kimliğimi vuruyor. Bostan korkuluğu musunuz siz? Yazık, günah. Irkçılık, ayrımcılık ve ötekileşme operasyonları bu millete ihanettir. Ve uygulanan politikalar bunu bu noktaya getirmiştir'' görüşünü dile getirdi.

Sürecin, hazmettirme süreci olarak millete kabul ettirilmek istendiğini öne süren Vural, hükümetin ''eli kolu bağlı seyreder'' konumda olduğunu iddia etti.

Vural, milletin huzursuz olduğunu belirterek, bu süreçten uzaklaşılması gerektiğini söyledi.

Barzani'nin partisinin kongresine iktidar partisi başta olmak üzere başka partilerden milletvekillerinin gittiğini, kongrede Barzani'nin ''birleşik Kürdistan'dan söz ettiğini ve Kerkük'ün Kürt şehri olduğunu ifade ettiğini'' belirten Vural, ''Gıkları çıkmıyor. Türkiye nereye gidiyor? Bütün bunlara Ankara sesiz kalmıştır. Milletimizi yöneten hükümete ve devletimimizin rakımlı tepelerinde, sırça köşklerinde oturan değerli devlet büyüklerine, gidişatın gidişat olmadığını hatırlatmak istiyoruz'' diye konuştu.

-''DEVLETİ YÖNETEN İRADE ADIM ATMALIDIR''-

BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ın ''Kürtçe konuşma eylemlerini pasif başkaldırı'' olarak nitelendirdiğinin anımsatılması üzerine Vural, ''Bu milleti böldürmemeye kararlıyız. Kardeşlikten yanayız. Devletimizi yöneten iradeyi, devletimizin ve milletimizin hukukunu korumaya davet ediyoruz'' dedi.

Devletin Anayasa ve kanunlar çerçevesinde elindeki imkanları kullanması gerektiğini belirten Vural, ''Bizi yöneten bir devlet ve hükümet var. Biz de yasal çerçevede görevlerini hatırlatmak istiyoruz. Bu girişimler karşısında MHP olarak sesimizi, sözümüzü elbette yükseltmeye devam edeceğiz. Devleti yöneten irade bu girişimler karşısında adım atmalıdır. Devletimiz bir hukuk devletidir. Hukuk çerçevesinde alınması gereken tedbirler olmalıdır'' diye konuştu.