CHP ve Gölcük'te çıkan belgelerin sırrı   Konuyu açan: Dostane   İlk Mesaj: 12-13-2010 (23:54)   Son Mesaj: 12-13-2010 (23:54)    Cevap: 0    Gösterim: 418  

    12-13-2010

    CHP ve Gölcük'te çıkan belgelerin sırrı

    CHP ve Gölcük'te çıkan belgelerin sırrı


    Ülke TV'de Ünal Tanık, Hasan Öztürk ve İbrahim Kahveci'nin birlikte sunduğu 'Aslında Ne Oldu'da Meclis'teki bütçe görüşmeleri, CHP'de Kurultay öncesi yaşananlar ve Gölcük'te ele geçen belgeler ele alındı.



    Ülke TV'de Ünal Tanık, Hasan Öztürk ve İbrahim Kahveci, yine gündemi masaya yatırdı. Programda Meclis'te yapılan bütçe maratonu görüşmelerinde parti liderlerinin yaptığı konuşmalara dikkat çekildi.
    Ünal Tanık, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun seçimler sonrasında yerinin Murat Karayalçın ve Altan Öymen ve Hikmet Çetin'in yanı olduğunu vurgulayarak, Kılıçdaroğlu'nun ortaya koyduğu verilerinin gerçeği yansıtmadığını söyledi.

    Hasan Öztürk ise, CHP'nin kurultaya gittiğini Kılıçdaroğlu'nun Kurultay öncesi Meclis konuşmaları ile iyi bir izlenim vermediğini dile getirdi.

    İbrahim Kahveci ise Türkiye'nin ekonomide son iki yıldaki canlılığını önceki yıllarda yaşamadığını, muhalefetin de ekonomiyi doğru okumadığını dile getirerek Türkiye sıcak paradan bu ülke nasıl faydalanacağı, özelleştirmenin daha hızlandırılması ve paranın ekonomiye çok hızlı bir şekilde ekonomiye yansıtılmasına yönelik eleştiriler getirmesi gerekirken tam tersine açıklamalarda bulunduklarını söyledi.

    İbrahim Kahveci, "Türkiye 2006'lı yıllarda bugünkü gibi duble yollar demir yolları hızlı tren gibi projelere ağırlık verseydi bugünkü tablo çok daha başka olurdu. Bugün Meclis'te ben parti liderlerinin hükümete bunu sormalarını beklerdim. Merkez Bankası Başkanı bile hükümetin söylemleri çerçevesinde daha yeni yeni adımlar atmaya başladı. Oysa bu adımlar önceden atılsaydı Türkiye küresel krizden hiç etkilenmemiş olacaktı." dedi.

    MHP'DE SÖYLEM DEĞİŞİMİNİN ALTINDA YATAN NEDEN

    Ünal Tanık, MHP'nin son dönemlerde farklı bir tavır sergilediğini, Bahçeli'nin WikiLeaks belgelerinde hükümete destek vermesi, TÜSİAD'ın toplantısında BDP'liler ile bir araya gelmesi, medya ile yaptığı toplantıda biz yalnız kurduz demesi çarpıcıdır. Tanık, bu bana göre referandumun sonucunda MHP'deki değişim ilişkisi değil, bana göre yıllardır partinin danışmanlığını yapan Vedat Bilgin'in istifasını vermiş olmasının bunda etkili olduğunu sandığını söyledi.

    Hasan Öztürk ise, referandum ile birlikte MHP'de büyük kopuşlar yaşandığının gördüğünü, Bahçeli ve kurmaylarının başlarını önlerine koyduklarını ve bunun sonucu olarak da farklı bir politikaya gördüklerini belirterek "Kılıçdarloğu'nun yüzde 42'yi sahiplenmesi, başka Devlet Bahçeli'nin WikiLeaks'ta hükümete sahip çıkması bir devlet politikasıdır. MHP için baraj endişesi söz konusu, toplu kopuş söz konusu. Bunun yanında MHP tabanının Davutoğlu'nu ciddi olarak izlemesi, Kızılelma'daki hedef ve bugün Davutoğlu'nun çizdiği tablo bir kesim MHP'lilerin büyük hayranlığını kazanıyor.

    Ülkücü bir gencin taleplerine cevap veren bir MHP politikası görmedik diyen Hasan Öztürk, Oktay Vural'ın söylemlerinin MHP tabanında kabul görmüyor. MHP'den büyük tepki beklendiği anlarda hiç ses çıkmaz iken hiç beklenilmeyen alanlarda MHP'den tepkiler geldi. 12 Eylül'de en büyük acıyı çeken kesim MHP'liler idi ancak referandumda MHP, CHP'nin suyuna giderek hayır propagandası yapmak zorunda kaldı.

    Hasan Öztürk, terör hareketinin sona ermesinden sonra MHP gibi partilerin yeni söylemler bulunması zorunlu hale geldi. Türkiye'yi böldürmeyiz ifadesi yerine topluma daha başka mesajlar vermesi gerekir. " dedi.

    İbrahim Kahveci, TBMM'nde bütçe görüşmelerinde CHP'nin boş söylemlerine karşın, Bahçeli'nin daha doğru tespitlerde bulunduğunu söyledi. Kahveci, Bahçeli'nin benzer konuşmayı TÜSİAD toplantısında da benzer konuşmayı yaptığını bu açıdan Bahçeli'deki değişime dikkat çekti.

    CHP'DEKİ KURULTAY VE KILIÇDAROĞLU'NUN GELECEKTEKİ YERİ

    Hasan Öztürk, CHP'deki kurultay çalışmalarına değinerek Kılıçdaroğlu'nun önce Baykal sonra Önder Sav ile görüştüğünü, Baykal'ın blok liste yerine çarşaf liste istediğini, Önder Sav'ın ise renk vermediğini dile getirdiğine dikkat çekti.

    Ünal Tanık, CHP'de kurultayda çarşaf liste olması halinde en az oyu alacak kişinin Gürsel Tekin olacağını belirterek bugünkü CHP tabanında Gürsel Tekin'in sorunların kaynağındaki isim olarak gösteriliyor. CHP'nin AK Parti'ye göre daha güçlü olduğunu belirterek alternatif kadrolar bulunduğunu bu durumun CHP'nin avantajı olduğunu söyledi. Tanık, bir şirkette veya bir partide liderin ne kadar alternatifi çoksa o şirket kendisini güçlü kılacağını söyledi.

    Hasan Öztürk, CHP'deki lider adaylarının vizyonlarının AK Parti'deki bakanların vizyonlarının çok daha altında olduğunu belirterek MHP'deki normal vekillerin bile vizyonunun CHP'den fazla olduğunu dile getirdi.

    GÖLCÜKTE ÇIKAN BELGELER VE DOĞAN MEDYASININ SUSKUNLUĞU

    Ünal Tanık, Doğan medyasının Ergenekon ile ilgili hiçbir olayı görmediğini, Gölcük'ten çıkarılan 10 çuval dolusu belgeyi ertesi gün Doğan grubuna bağlı gazetelerin hiçbirinin birinci sayfadan görmediğini dile getirdi. Doğan Grubu'ndan medyada bütün noktalardan çekileceğine ilişkin açıklama yapıldı. Ancak bana göre yeni bir Doğan medyası geliyor. Doğuş Holding'in patronu Şahenk, Erdoğan ile çok sıkı fıkı olmasına karşın NTV çok daha sıkı bir Doğan grubu olarak kadrolarşıyor" dedi.

    Hasan Öztürk, Doğan Grubu'nda bir pazarlık söz konusu bu pazarlık da bitmek üzere. Bu gruba karşılık hükümetin direnç göstermemesi için yabancı müşteriye büyük gösterme çabası içindeler. Bugün bir Albay ıslak imza yüzünden yatıyor. Donanma'da elde edilen belgelerin bu işi bir albayın tek başına yapmadığı, bunu bir üst yapının yapıldığı, hatta sürgüne gönderilecekler listenin dahi hazırlandığını belgeliyor. Biz dönem olarak Deniz Kuvvetleri'nin en kuvvetli dönemi olduğu dönem 28 Şubat dönemini içerir. Bu belgeler arasında 28 Şubat sürecine ilişkin belgeleri de içeriyor. Batı Çalışma Grubu'nun üst rütbelilere emir verdikleri tek dönemdir.

    İbrahim Kahveci, Türkiye'nin demokratikleşme yoluna girdiğini, bugüne kadar verilen oyların göstermelik sonuçlar doğurmasından bundan sonra oy alanların ülke yönetiminde söz sahibi olacağı bir döneme doğru gittiğini belirterek, "Bütün mesele bu süreci destekleyen ve yanında olan kişilerle, göstermelik yapı yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Taraflar netleşiyor. Çıkan belgeler Türkiye'nin saflarını belirlemesi açısından tamamlayıcı belgeler. Bu açıdan Başbakan Erdoğan'ın Siirt'te yaptığı konuşmalar tarihe geçecek kadar önemlidir. Bunun yanı sıra bugün Askeri kamyonda ele geçirilen uyuşturucuya da da dikkat çekmek gerek.

    HÜSEYİN GÜLERCE'NİN ÖCALAN'IN AVUKATLARI İLE YAPTIĞI GÖRÜŞME

    Hüseyin Gülerce ile Öcalan'ın avuktaları arasında gerçekleşen görüşmenin medyada Gülen ile PKK arasındaki buzlar eritilmek istendiği şeklinde yansıtılmasına ilişkin Hasan Öztürk, geçtiğimiz aylarda Abant platformu Diyarbakır'da yapılacaktı ancak tehditler yüzünden Erbil'de yapıldı. Bununla birlikte Güneydoğu Anadolu'da bazı gazetelerin dağıtımında sıkıntı yaşandığına ilişkin Başbakan Erdoğan'a durum iletildi. Başbakan Erdoğan "Bu konuda önemli adımlar atılacak" dedi. Daha sonra da Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı'nı tehdit eden Abdullah Öcalan avukatları kanalı ile Hüseyin Gülerce ile görüşüyor. O görüşmede Öcalanın dilinden " Cemaat sadece bölgenin değil, Türkiye'nin değil Ortadoğu'nun da demokratikleşmesine katkı sağlayacak bir yapı" olarak anlatılıyor. Hem kendi belediye başkanını tehdit eden bir kişi, aynı zamanda bölgede din adamlarını öldüren bir örgüt, bunun dışında Cemaate böylesine yaklaşan bir kişi var. Öcalan ile kim temas kurmuş ise " Türkiye'deki realiteyi anlatmış ve Öcalan'a bu cemaatle mutlaka temas kurması gerektiğini söylemiş. BDP'nin laik, seküler bir yapısı var. Bölge insanının dindarlığı ve inançları konusunda bir sorunu yok. Devletten kim görüşmüş ise Öcalan'a farklı bir durum iletilmiş ve Öcalan da durumun farkına vararak çok farklı bir tavıra yöneldi. Ancak Öcalan ile cemaat anlaştı sözlerinin gerçekle hiçbir alakası yoktur.

    Ünal Tanık, birlikte hareket ediyorlar, dirsek temasındalar diyenler PKK'nın içinde kanın akmasını isteyenler ve dışarda terörün devamından yana olanların bu görüşmeyi suçlamaya gittiğini dile getirdi. Türkiye'de barışın devam etmesini isteyenler kadar, barışı sabote etmek için devletin içindeki güçlere kadar çok farklı hareketler var. Türkiye kendi içindeki tutarsızlığa son verdiğinde sorunlar da ortadan kalkacaktır" dedi.




    CHP ve Gölcük'te çıkan belgelerin sırrı Yorumları