MHP lideri Devlet Bahçeli, Wikileaks internet sitesinin ortaya attığı iddiaları karşısında 'Sevsen de sevmresen de bu milletin iradesi ile kurulmuş AKP'yi tutmak bir vatan görevi olur. İşte milliyetçilik budur'' dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Türkiye'nin siyasal yapısını yeniden düzenleyecek bir takım uygulamalara fırsat ve zemin hazırlayacak bir yaklaşım, internet sayfası ile Türkiye'ye zehir saçıyorsa, sevsen de sevmesen de interneti değil, ABD'nin dışişleri mensuplarını değil, bu milletin iradesi ile kurulmuş AKP'yi tutmak bir vatan görevi olur. İşte milliyetçilik budur'' dedi.
Bahçeli, partisinin Osmaniye İl Teşkilatı tarafından bir düğün salonunda düzenlenen akşam yemeğinde yaptığı konuşmada, ABD Dışışleri Bakanlığı mensupları olan büyükelçiler ve diğer elemanlarla düzenlenmiş olan raporların bir internet sitesi aracılığıyla dünya kamuoyuna sunulduğunu belirterek, partisinin bu konudaki düşüncelerini şöyle aktardı:

''Bu internet sayfasında ortaya konmuş olanlar, yanlış veya doğru, bir ülkenin dışişleri unsurları tarafından şekillendirilmiş ve yine onların teknolojik imkanları ile dünya kamuoyuna sunulmuş olan bazı yaklaşımlardır. İşte Türk milliyetçiliği, milliyetçi düşünce, iktidardaki zararı ne olursa olsun, bir başka ülkenin toplum düzenlemesi için yeniden ortaya koymuş olduğu bazı konulara kapılıp bugün herhangi bir partiyi ve siyasi iktidarı suçlamayı ve oradan beslenerek, oradan değerlendirmelerden yararlanarak iktidarı ezmeyi ve ezdirmeyi zül addeder. Bu milliyetçilikle bağdaşmaz. Onun için ABD'nin doğruluk derecesi nedir, ne değildir bilemiyoruz. Fakat oradan, Türkiye'nin siyasal yapısını yeniden düzenleyecek bir takım uygulamalara fırsat ve zemin hazırlayacak bir yaklaşım internet sayfası ile Türkiye'ye zehir saçıyorsa, sevsen de sevmesen de interneti değil, ABD'nin dışişleri mensuplarını değil, bu milletin iradesi ile kurulmuş AKP'yi tutmak bir vatan görevi olur. İşte milliyetçilik budur. 'Bu düşüyor, dışardan da destek gelerek eziliyor ve kayboluyor, bir tekme de ben atayım tepe takla gitsin' diyeceği yerde onu düştüğü yerden kaldırıp, millet iradesini tekrar yanınıza alıp, demokrasi içerisinde sandıktan çıkarak onu tepetaklak yere vurmak bir milli görevdir. Bunu ABD'li değil, millet yapmalı. Türkiye'de bunun hesabını soracak bir siyasi kurum yapmalı. İşte o da MHP'dir.''

Bahçeli, bazı kesimlerin ''AKP'den bu kadar şikayet ediyorsunuz ama internette şunlar var, bunlara hiç seslenmiyorsunuz'' diyebileceğini, MHP'nin milliyetçilik damarının, yabancı unsurlar aracılığıyla başarı sağlamayı, millet iradesiyle verdiği mücadeleye değişmeyeceğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''O sebepten dolayı MHP bu tür oyunlarla ve telkinlerle, siyasi mühendislikle veya siyaseti yeniden şekillendirme taktikleriyle, dış kaynaklı, dışardan beslemeli, oradan gelen rüzgara kapılarak Türkiye'de yeniden bir siyasi yapılanmayı Türk milleti için zül addeder ve Türk milletine yakışmayacak bir davranış olarak kabul eder. Eğer birimizin ipini birisi kesecekse, bu ne ABD olmalı, ne Washington olmalı, ne de Moskova olmalı. Bu olsa olsa, milletim olmalıdır. İşte o sebepten dolayı önümüzdeki seçim bu yönleriyle çok önemlidir.''

''ASKERİMİZ ÜZERİNDEKİ YIPRATMA FAALİYETİNİN HESABINI SORACAĞIZ''

Bahçeli, milli devletin ve üniter yapının, toprak bütünlüğünün bozdurulmaması gerektiğini belirterek, Anayasanın değişmez ilkelerini tartışmaya son verilmesi gerektiğini kaydetti.

Mehmetçiğin, milletin gözbebeği ve terörle mücadelede polisle birlikte toplumun yüzakı olduğunu, üzerindeki tahribatı, yılgınlığı ve moral bozukluğunu silip atmak gerektiğini belirten Bahçeli, şöyle konuştu:

''Milletimizin gözbebeği olan Silahlı Kuvvetlere sahip çıkmalıyız. Silahlı Kuvvetlerin içerisinde darbeci ve ara rejimci varsa, Silahlı Kuvvetlerin bütününü kapsamayan özel değerlendirme ve sözlerle, yüksek adalet huzurunda, Silahları Kuvvetlerdeki bu darbeci zihniyeti ayıklamalıyız. Ama kar kış demeden, yazın sıcağına aldırmadan terörle mücadele veren ve her ilimize şehitler gönderen bir mücadelenin temel unsurlarını sarsmamalıyız. Allah bize iktidar nasip ederse, terörle mücadelede çok açık üstün başarı göstermiş komutan ve askerlerimiz üzerindeki yıpratma faaliyetinin hesabını adalet önünde esas biz soracağız.

Bir komutan düşünün, Güneydoğu Anadolu'da kahramanca mücadele vermiş, ancak bu komutan terfi sırası gelmiş medyanın önünde iftira ve yalanlarla ne idüğü belirsiz konularla, TSK o komutanlar üzerinden yıpratılıyor. Terörle mücadeledeki milli direnç kırılmaya çalışılıyor. Altında yatan oyun budur. Eğer bunu yaparsanız terörle mücadeleyi kim verecek? Verecek bir milli unsur kalmadığına göre, terörü bitirmenin bir noktası teslimiyettir. Terör ne diyorsa onu yerine getirerek Türkiye'yi PKK denen teröre ve İmralı canisine teslim etmek demektir. Bu konular üzerinde hassasiyetle durulacak bir sürece giriyoruz.''

''TÜRKİYE BİR YOL AYRIMINDADIR. KAVGAYA, ÇATIŞMAYA, CEPHELEŞMEYE, GERİLİME SON VERECEK BİR İKTİDARA İHTİYAÇ VARDIR''

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Türkiye bir yol ayrımındadır. Kavgaya, çatışmaya, cepheleşmeye, gerilime son verecek bir iktidara ihtiyaç vardır'' dedi.

Bahçeli, partisinin Osmaniye İl Teşkilatı tarafından düzenlenen akşam yemeğinde yaptığı konuşmada, teşkilatların sadece 2011 yılında yapılacak genel seçimleri düşünmemesi gerektiğinin altını çizerek, 24'üncü, 25'inci ve 26'ncı dönem milletvekilliği seçimlerine hazırlanmalarını istedi.

MHP'nin gelecekteki 12 yıllık süreçte iktidar olması gerektiğini anlatan Bahçeli, Cumhuriyet'in 100. yılı olan 2023 yılında Türkiye'yi önce bölgesel güç, sonra süper güç yaparak lider ülke konumuna getirmek istediklerini söyledi.

Bahçeli ayrıca, iktidar ortağı oldukları dönemde Anayasa değişikliğini gündeme getirdiklerini belirterek, bu konuda girişimlerde de bulunduklarını anlattı.

AK Parti'nin köklü bir Anayasa değişikliği için siyasi partiler arasında uzlaşma zemini aramadığını ileri süren Bahçeli, kendilerinin ise bu uzlaşmanın sağlanması için çaba sarf ettiğini, ancak karşılık verilmediğini söyledi.

Bu nedenle üzerlerine düşen sorumluluk gereği referandum sürecinde Anayasa değişikliğine ''Hayır'' kampanyası yürüttüklerini anlatan Bahçeli, Anayasa değişikliğinin halk oylaması ile kabul edildiğini fakat vaat edilen düzenlemelerin yapılmadığını savundu.

Bahçeli ayrıca, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın referandum sonrası MHP'nin taban kaybına uğradığını ve kalelerini yitirdiğini, yüzde 42'lik oranın içinde de sadece yüzde 7 oyu olduğunu söylediğini belirterek, şöyle devam etti:

''Mührü 'Hayır' oyunun neresine vurursanız CHP'ye yazılır, neresine vurursanız MHP'ye yazılır, bunu bilen bir Allah'ın kulu var mıdır? Öyleyse neden yüzde 7'yi MHP'ye, kalanı ana muhalefet partisine yazıyorsun. Buradaki amacın ne? Türkiye'yi nereye götürmeye çalışıyorsunuz? MHP'siz bir meclis hangi açılım safsatasını, zırvasını sonuçlandırmak için kendinize imkan ve fırsat verecektir. İki partili parlamenter bir sistem içerisinde bir takım dış unsurların da yönlendirmesi ile Türkiye'de başlatılmış olan bir yıkım projesinin, yani bir ihanet, bir bölünme projesinin neticeye varabilmesi için, buna karşı dik duran MHP'yi bileğinizle yıkamıyorsunuz, televizyon ve internetle yalanla iftirayla ortadan kaldırmaya çalışıyorsunuz.''

''TÜRKİYE YOL AYRIMINDA''

Bahçeli, bugünkü AK Parti yönetiminin tükendiğini, inandırıcılığını kaybettiğini ve yıprandığını iddia ederek, hem Türkiye'de hem uluslararası arenada tartışılır bir konuma geldiklerini söyledi.

AK Parti yönetiminden Türkiye'nin kurtarılması gerektiğini ileri süren Bahçeli, şunları söyledi:

''Türkiye bir yol ayrımındadır. Kavgaya, çatışmaya, cepheleşmeye ve gerilime son verecek bir iktidara ihtiyaç vardır. Barışa ve huzura ihtiyaç vardır. Televizyonlara ve gazetelere bakın, her gün bir toplumsal cinayetle karşı karşıyayız. Türk milletinde görülmeyen davranış bozuklukları şimdi başını almış gidiyor. Sebebi Türkiye'deki kargaşa ve adaletsizlik, yolsuzluk ve yoksulluktur.''

Bahçeli, böyle bir ortamda toplumsal gerilimlerin ve sosyo psikolojik sorunların yaygınlaşmaya başladığını belirterek, ''İstanbul'da iki tane genç, yokluktan dolayı gitmişler, içmişler, sarhoş olmuşlar. Evlerine gidecekler, karşıdan bir tane genç geliyor. Bir tanesi diyor ki 'Bunu silahımla vurabilir miyim?' öbürü de diyor ki 'Bir dene'. Çekiyor silahı, vuruyor. Hiç yoktan yere masum bir genci vuruyor ve öldürüyor. Böyle bir Türkiye olabilir mi? Bunların hepsine son vermek, terörün kökünü kazımak lazım.''