KKTC eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, adanın etrafında çok zengin petrol kuyuları bulunduğunu ve iştahların daha da kabardığını ifade ederek, Kıbrıs meselesinde iplerin gerilmesi safhasında olunduğunu söyledi.

Rauf Denktaş, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü'nün düzenlediği konferansta üniversite öğrencilerine hitap etti. Yunanistan ve Rumların bulunan petrolü Alman ve Amerikan şirketlerine ihraç etmek üzere harekete geçtiklerini ifade eden KKTC eski Cumhurbaşkanı Denktaş, "Hatta Norveç'den gemi getirip araştırma yapmaya çalıştı. Allah'tan Türk donanması zuhur edince adamlar çekip gitti. Yani büyük bir gitme, gelme. İplerin gerilmesi safhasındayız." diye konuştu. Milletçe Kıbrıs davamıza sahip çıkmamız gerektiğini vurgu yapan Denktaş, Cenevre'deki görüşmelerde Rum tarafının devletsiz kalma şartını getirmeleri durumunda azınlıktan başka bir şey olunamayacağını, Rumların kağıt üzerinde ne hak verirse süratle geri alabileceğini söyledi. Natonun selameti için 1964'de taksime razı olunduğunu, artık burada durulması gerektiğini vurgulayan Denktaş, "KKTCnin sonuna kadar yaşatılması lazım. Barış ancak böyle olur, başka türlü olmaz." dedi.
Kıbrıs'ı üyeliğe kabul eden AB'yi de sert bir dille eleştiren Denktaş, Annan planını reddettikleri bir zamanda Güney Kıbrıs'ın AB'ye üye yapmasının kasıtlı ve maksatlı olduğunu ve bunun arkasında Türkiye'nin AB'ye üye olmasını hazmedemeyen büyük bir kitlenin olduğunu, Fransa ve Almanya'nın bulunduğunu belirtti. Denktaş, "Soruyorum. Demokrasinin ve insan haklarının, eşitliğin şampiyonusunuz. Kıbrıs'ta bunların tümünü ayaklar altına almış olan Kıbrıs idaresini, toplu mezarlara 16 günlük bebekleri Türktür diye sokan bir ülkeyi nasıl sokarsınız? Kendi içinde ihtilaflı, kendi içinde kavgasını ortadan kaldırmamış bir yer ve siz bunu bir bütün olarak üye yapıyorsunuz, nasıl yaparsınız?" dedi.

AB'nin Kıbrıs mı AB üyeliği mi diye bir seçenek koyması durumunda "Biz Kıbrıs deriz, AB'yi unuturuz. Bunun ciddi olduğunu anlatmak lazım. AB'nin Kıbrıs konusundaki tutumundaki kalleşliği, insafsızlığı ve adaletsizliği anlatmak lazım. Ama türk basını zerre kadar bu konulara değinmiyor. Rumların Kıbrıs'ta yaptıklarını, AB'nin yaptığı haksızlığı yüzlerine vurmuyor." dedi. Basının önemine vurgu yapan Denktaş bu konuda hükümetin de basının desteğine ihtiyaç duyduğunu belirtti. Denktaş Cenevre'deki görüşmelerde Hükümetin, Türk halkının hassasiyetini bildiğini vurgulayarak, "AB ve ABD'nin baskısı altındadır. Karar günü geldiğinde ümit ve temenni ediyoruzki gitmeyecek ve kktcden vazgeçmeyecek diye düşünüyoruz." diye konuştu.

"İSLAM ALEMİNİ, TÜRKİYE'Yİ BİRBİRİNE DÜŞÜRMEK İÇİN MAHSUS YAYINLADILAR"

Wikileaks belgelerinde Kıbrıs'ın konusunun da geçtiğini duyduğunu ancak belgeyi görmediğini ifade eden Denktaş, bunların Türkiye'de yaşayan diplomatların yazdıkları mektuplar olduğunu belirterek, "Hasanın, hüseyinin, söylediklerini yazıyorlar. İslam alemini, Türkiye'yi birbirine düşürsün diye mahsus yayınladılar. Burada çıkan yazılar ABD böyle diyor demek değildir. Yani tuzağa düşmemek lazım. Kavga edin diye maksatlı yazıldıysa bu tuzağa düşmemek lazım." dedi.