Sağlık Bakanı Akdağ ''Suudi hastanelerinin birinde yatan ve belli bir dönemde de durumu ağırlaşan iki Türk hastada H1N1 virüsü tespit edilmiştir." dedi. Akdağ hacıların tedavisinin sürdüğünü açıkladı.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, bu yıl Türk hacılar arasında domuz gribi vakalarının görülmesi ile ilgili olarak, ''Suudi hastanelerinin birinde yatan ve belli bir dönemde de durumu ağırlaşan iki Türk hastada H1N1 virüsü tespit edilmiştir. Tedavileri yapıldı ve tedavileri tamamlandıktan sonra Türkiye'ye getirilecekler. Hastaların, son durumları iyi'' dedi.
Akdağ, Suriye Sağlık Bakanı Rida Said ve beraberindeki heyet ile bir araya geldi. Görüşme sonrası, Türkiye ile Suriye arasındaki sağlık alanında işbirliğine ilişkin açıklamalarda bulunan Akdağ, heyeti ağırlamaktan duyduğunu memnuniyeti dile getirdi.

2010 yılının Ekim ayı içinde Lazkiye'de Türkiye-Suriye Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Bakanlar İkinci toplantısını yaptıklarını anımsatan Akdağ, bu çerçevede sağlık bakanları olarak da yapılacakları kayıt altına aldıklarını anlattı. Akdağ, bu konuda birlikte planlamalar yaptıklarını belirterek, kısa bir süre içerisinde her iki tarafın teknik heyetlerinin sağlık planlamalarla ilgili olarak çok ciddi bir mesafe aldıklarını söyledi. Bu kapsamda karşılıklı teknik ziyaretlerin gerçekleştirildiğini ifade eden Akdağ, şöyle devam etti:

''Suriye tarafı, Türkiye sağlık sisteminin birlikte incelenmesinin Suriye'de yapılan sağlık reformlarıyla itibariyle son derece yararlı olduğunu düşünüyor. Dolayısıyla, Türkiye'deki sistemi birlikte inceliyoruz. Sağlık sistemlerinin geliştirilmesi ile birlikte aile hekimliği, hastane hizmetlerinin geliştirilmesi, personelin eğitimi gibi konularda ortak çalışmalar yapıyoruz.

Suriye-Türkiye ortak Sağlık Haftası'nı Şam'da gerçekleştirmeyi planladık. Kardeş hastaneler tahsis etmeye başladık. Bu çerçevede Ankara Eğitim Hastanesi ile Şam Hastanesi, Gaziantep Devlet Hastanesi ile Halep Hizmet Hastanesi, Adana Çukurova Kadın Doğum Hastanesi ile Lazkiye'de Kadın Doğum-Çocuk Hastanesi'nde kardeş hastaneler olmasını kayıt altına almayı düşündük. Buna başka hastaneler de eklenecek.

İlaç konusunda da birlikte çalışmaya başladık. Bulaşıcı hastalıklar ve sıtma konusunda ortak çalışmalar var. Bildiğiniz gibi, Türkiye olarak sıtmayı elimine etme aşamasındayız. Suriye'de aynı seviyede. Biz de geçmişte sıtma görülen şehirler, Suriye'ye sınırındaki şehirler. Dolayısıyla, sıtma konusunda birlikte takip etmemiz gerektiğine inanıyoruz.''

Akdağ, bu çalışmaların yürütülmesi için iki tarafın birer koordinatörü bulanacağını ve takipten sorumlu olacağını ifade ederek, ''Onlar takvime dayalı bir eylem planı hazırlıyorlar. Sayın Bakan ile bana 2-3 aylık periyotlarla ortak ilerleme raporları verecekler'' dedi. Bu şekilde Suriye ile sağlık alanında ilişkilerin süratle geliştirileceğini belirten Akdağ, bölgedeki komşu ülkelerin sağlık alanında gelişmesinden Türkiye'nin, Türkiye'nin bu alanlarda gelişmesinden de komşu ülkelerin fayda göreceğini söyledi.

Bakan Akdağ, Suriye ile Türkiye'nin ortak kültür ve inanç birlikteliği de bulunduğuna dikkati çekerek, ''Bugün Suriye'de bir kardeşimizin çektiği ızdırap, bizim için Anadolu topraklarında bir kardeşimizin çektiği ızdırapla aynı anlama gelir. onun için Sayın Bakan ve heyetine Türkiye'de bulundukları için memnuniyetlerimizi ifade ediyoruz. Türk halkı olarak, gönüllerimizin onlarla birlikte olduğunu belirtmek istiyoruz. Birlikte çalışarak çok daha başarılı olacağımıza inanıyoruz'' diye konuştu.

Suriye Sağlık Bakanı Said de Türkiye'de bulunmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyduğunu belirterek, uzun yıllarda dayanan bir ortak yaşamın söz konusu olduğunu söyledi. Said, iki ülke heyetleri ile yapılan karşılıklı görüşmeler sonrasında Türkiye'ye geldiklerini ifade ederek, ''Üzerinde anlaşmaya mutabık kaldığımız eylem planı ortaya koyduk. iki dost ülke arasındaki ilişkilerin her alanda gelişmesini istiyoruz. Bunun özellikle sağlık alanında olmasını istiyoruz'' dedi.

-TÜRK HACILARDA DOMUZ GRİBİ VAKALARI-

Bir gazetecinin Türkiye'de uygulanan Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın Suriye'de uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin sorusu üzirene Bakan Said, Sağlıkta Dönüşüm Programı'nı kalkınma programı içine koyduklarını söyledi. Said, ''Geçtiğimiz yıl başladık. Kalkınma Programı çerçevesinde sağlık sistemini yeniliyoruz. Türkiye'nin 5-6 sene önceki durumunu yaşıyoruz. Dolayısıyla Türkiye ile bu konuda işbirliğine gitmek durumundayız'' diye konuştu.

Türkiye'de Sağlık Bakanlığı dışında üniversite hastaneleri ile bir temaslarının bulunup bulunmadığına ilişkin soru üzerine de Bakan Said, ziyaretinin kısa olduğu için böyle bir ziyarette bulunamadığını, ancak daha sonraki gelişinde bu tür ziyaretlerde bulunmak istediğini söyledi.

Bir başka gazetecinin, ''Son günlerde Hac ziyaretini tamamlayanlar arasında domuz gribi vakasına rastlandığına ilişkin haberler yer aldı. Sizin ülkenizde durum nedir?'' sorusu üzerine de Said, ''Bizim de Suriyeli bir hacımızın domuz gribine yakalandığı söylendi. Şu an Suudi Arabistan'da tedavi görmeye devam ediyor. Çevresinde bulunan, o kişilerle ilişkide bulunan kişiler de takip ediliyor'' dedi.

Türk hacılar içinde domuz gribi vakalarına ilişkin açıklamada bulunan Sağlık Bakanı Akdağ da şunları söyledi:

''Türk hacılar için; Suudi hastanelerinin birinde yatan ve belli bir dönemde de durumu ağırlaşan iki hastada H1N1 virüsü tespit edilmiştir.

Onların tedavileri de yapıldı ve Türkiye'ye de tedavileri tamamlandıktan sonra getirilecekler. Hastaların, son durumları iyi, yakında Türkiye'ye getirilecek.

2010-2011 grip mevsimini konuştuğumuz zaman, grip mevsimi sonbahar aylarında başlar ve bahar aylarına kadar devam eder. 2010-2011 grip mevsimini konuşurken, H1N1 virüsünün, diğer iki grip virüsüyle beraber insanları hastalandıracağını biliyoruz. Bu, geçen yılki salgından farklı bir durum. Artık bu sene H1N1 virüsü de mevsimsel gribin bir parçası halindedir. Geçen yıl virüs yeniydi. Dolayısıyla geçtiğimiz yılki riskler, bu yılki grip sezonu için söz konusu olmamalıdır. Bilim adamlarının düşüncesi budur.''

-WIKILEAKS'TEKİ İDDİALAR-

Akdağ, bir başka gazetecinin ''Wikileaks'teki iddialarla ilgili bir değerlendirmede bulunur musunuz?'' sorusu üzerine de ''Başkanımız o konuda bir değerlendirmede bulundu, biliyorsunuz. Ben de basından takip ettim. 'Eteklerindeki taşları bir döksünler, sonradan açıklama yapacağız' dedi. Bu, yeterince doyurucu bir açıklamadır bugün için'' değerlendirmesinde bulundu.