Ergin'den Selek'e: İç hukuk daha tükenmedi   Konuyu açan: Dostane   İlk Mesaj: 11-26-2010 (17:37)   Son Mesaj: 11-26-2010 (17:37)    Cevap: 0    Gösterim: 522  

    11-26-2010

    Ergin'den Selek'e: İç hukuk daha tükenmedi

    Ergin'den Selek'e: İç hukuk daha tükenmedi


    Adalet Bakanı Sadullah Ergin Mısır Çarşısı patlaması zanlılarından Sosyolog Pınar Selek'in AİHM'e başvuracağı haberlerini değerlendirdi. Ergin iç hukuk yolları tükenmeden bunun yapılmasının doğru olmayacağını belirtti.

    Adalet Bakanı Sadullah Ergin, ''Biz genel itibariyle basın özgürlüğünün, uygulamada karşılaştığı sorunları giderecek tedbirler üzerinde çalışıyoruz. Basın çalışanlarını tatmin edecek bir sonuç elde etmek için büyük gayret sarf ettiğimizi ifade etmeliyim. Çok az sabır. Yüzdük, yüzdük kuyruğuna geldik'' dedi.
    Türkiye'nin ev sahipliğinde düzenlenen 30. Avrupa Konseyi Adalet Bakanları Konferansı'nın ardından basın toplantısı düzenleyen Sadullah Ergin, gündemle ilgili soruları yanıtladı.

    Ergin, bir gazetecinin ''Özellikle Ergenekon soruşturması ve davaları sürecinde haberlerimizle ilgili açılan çok sayıda dava var. Davalara çıkmaya devam ediyoruz. Gazetecilerin önündeki bu tür sorunların çözümünde yakında somut çalışmalar görecek miyiz?'' sorusu üzerine şunları söyledi:

    ''Bu problem sadece sizin probleminiz değil. Medyadaki tüm değişik yayın gruplarının hepsinin mensuplarıyla ilgili açılmış çok sayıda soruşturma ve kovuşturma var. Bu bir sorun olarak önümüzde. Gerek Avrupa Komisyonu İlerleme Raporu'nda dile getirildi, gerek uluslararası basın kuruluşlarının zaman zaman Türkiye'ye bu noktada eleştirel yaklaşımları var. Tabii siyaset kurumunun vazifesi de bu tür aksaklıkları tespit etmek ve bunları telafi edici tedbirleri almak. Bu anlamda son Bakanlar Kurulunda değerlendirmeler yapıldı, çalışmalar devam ediyor. Çalışmalar tamamlanmadan içeriğine dair birtakım değerlendirme yapmak doğru değil. Değişik gazetecilerden zaman zaman sitemler geliyor. Yapılan çalışmanın mahiyetini bilmediklerinden bahisle bu sitemlerin yapıldığını düşünüyorum. Biz genel itibariyle basın özgürlüğünün uygulamada karşılaştığı sorunları giderecek tedbirler üzerinde çalışıyoruz. Bu çalışmanın sonuçlarını beklerseniz... Basın çalışanlarını tatmin edecek bir sonuç elde etmek için büyük gayret sarf ettiğimizi ifade etmeliyim. Çok az sabır. Yüzdük, yüzdük kuyruğuna geldik.''

    ÜÇ GENERALİN GÖREVDEN ALINMASI KONUSU

    Bir gazetecinin ''Görevden alınan 3 general yeniden Askeri Yüksek İdare Mahkemesine başvurdu. Burada göreve iade kararı çıkarsa idare nasıl bir tutum izleyecek?'' sorusu üzerine Ergin, ''Tekrar müracaat yapıldı. Süreç yargıda, devam ediyor. Buradan söyleyeceğimiz sözler sürece olumsuz etki edebilir. Yargı süreci tamamlanmadıkça öngörüler, tahminler belirtmek bir adalet bakanı olarak çok doğru olmaz diye düşünüyorum. Hareket alanımda olan şeylerle ilgili konuşurum. Ama beni de sınırlayan Anayasa var'' diye konuştu.

    Bakan Ergin, bir gazetecinin, ''3 generalin açığa açılmasından sonra Genelkurmay Başkanlığının süreci anlatan açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna da ''Bundan sonra işleyecek süreci beraber gözleyeceğiz. Şu an itibariyle yapılması gerekenler bunlar. Bu süreçte söylenecek her söz yargılamayı yapacak mahkemeye karşı bir telkindir, bir tavsiyedir. Bir etkileme potansiyeli içerir. Bir Adalet Bakanı olarak bunlara girmenin çok yanlış olacağı kanaatindeyim'' yanıtını verdi.

    Ergin, başka bir gazetecinin, ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı protesto ettikleri için ceza alan öğrenciler, bu durumu protesto ediyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine de toplumsal düzeni sağlayacak yasalar yapılırken, bunların değişik kategorilere, meslek gruplarına göre dizayn edilmediklerini, kanunların eşitlik prensibi çerçevesinde herkese uygulandığını belirtti.

    Öğrenci, işçi, memur, esnaf toplumun değişik katmanlardaki her bir kişinin kendini ifade edebileceğine dikkati çeken Ergin, şöyle devam etti:

    ''Ama yasalar genel geçerdir. Toplumdaki huzuru ve asayişi sağlamak için tesis edilmiştir. Siyaset kurumuna şu soru sorulabilir. Bu yasaların dizaynında, oluşumunda eksiklikler, yanlışlıklar varsa bunun muhatabı olmamız daha doğru diye düşünüyorum. 'Filanca kişi için soruşturma açılmış' diye sorarsanız bu doğru bir soru olmaz. Soruşturma açan makam da elindeki mevzuatı uyguluyor. Mevzuata dönük bir eksiklik, yanlışlık varsa bunu yasama organı müdahaleyle düzeltebilir. Ama bir yasa yapılmışsa istisnasız herkesin o yasaya uyması bir vecibedir.''

    'TÜRKİYE'DEKİ STANDARTLAR KONSEY ÜYESİ ÜLKELERİN ÇOK ÜZERİNDE''

    Konferansta cezaevi koşullarının da tartışıldığının anımsatılması üzerine Adalet Bakanı Ergin, şunları dile getirdi:

    ''Konseye üye tüm ülkelerin cezaevlerinde ciddi bir yoğunluk olduğundan şikayet var. Bunlardan biri de Türkiye. Türkiye'de de kapasitenin üstünde bir mevcut hükümlü söz konusu. Bunu azaltıcı, telafi edici tedbirler noktasında çözüm önerileri de müşterek. Bunlardan biri elektronik izleme, bir diğeri adli kontrol ve denetimli serbestlik suretiyle tutuklu ve hükümlülerin cezaevi dışında cezalarının çektirilmesi hadisesidir. İyi ve sonuç alan uygulamalar teknik ekipler tarafından teati edildi. Türkiye'deki mevcut standartlar, Konsey üyesi ülkelerin ortalamasının çok üzerinde diyebilirim. Gerçekten bizim yoğunluk dışında cezaevlerimize gerek insan haklarının karşılanması gerek Avrupa Konseyi'nin cezaevleri, standartları noktasında önemli iyileşmeler son 8-10 yıldır devam eden reform dönüşüm çalışmaları, cezaevlerinin yenilenmesi, eskilerin kapatılması, küçük cezaevlerinin tasfiye edilerek kampüs şeklinde sosyal imkanların daha da geniş olduğu cezaevlerinde hükümlü ve tutukluların toplanması önemli iyileşmeler sağlamış durumda. Elbette bizim eksiklerimiz, telafi etmemiz gereken hususlar söz konusu. Bütün bunları geliştireceğiz.''

    ''UYAP KATILIMCI BÜTÜN ÜLKELERİN TAKDİRİNİ KAZANDI''

    Konferansta UYAP uygulamalarının katılımcı ülkelerin çok ilgisini çektiğini anlatan Ergin, ''UYAP departmanımız ikili görüşmelerle çok sayıda ülkeden talep gördü. Üye ülkelere bu konuda lojistik destek verme konusunda çok istekli davranıyoruz. Taleplere yetişmekte zorlanıyoruz. UYAP, katılımcı bütün ülkelerin takdirini kazandı. Bu uygulamalarımızı diğer ülkelerle paylaşma konusunda görüş birliğine vardık'' diye konuştu.

    Bir gazetecinin ''Yüksek yargıdaki iş yükü çok ağır görünüyor. Yargıtayda bekleyen 2 milyona yakın dosyadan bahsediliyor. Yargının iş yükünün hafifletilmesi için ne tür bir çalışma yapılıyor'' sorusu üzerine ise Ergin, gerek ilk derece mahkemelerindeki işleyişteki sorunlar, gerekse yüksek yargıdaki iş yükü sorununun bir bütün çerçevesinde ele alınması gerektiğine işaret etti.

    Bakan Ergin, şu anda ilk derece mahkemelerinde yargılama sürelerinin bir hayli kısalarak ortalama bir yılın altına düştüğünü, ancak yüksek yargıdaki iş birikiminin, yoğunluğunun mevcut kapasitesinin ve teknik altyapı açısından ciddi sorunlar bulunduğunu kaydetti.

    Ergin, ''2014 stratejik hedefler vizyonumuz çerçevesinde bu yükün giderilmesi noktasında ciddi çalışmalarımız var, bir kısmı hayata geçmeye başladı bile. Önümüzdeki süreçte yük her geçen gün biraz daha hafifleyecektir'' diye konuştu.

    Bir gazetecinin ''Konferansa katılan diğer ülkelerin yetkilileri, ülkelerindeki mahkeme kararlarının hepsinin, aleni şekilde yayınlandıklarını söylüyorlar. Türkiye'de ise süzgeçten geçirilerek yayınlanıyor. Türkiye'de de bu uygulamaya geçilecek mi?'' sorusu üzerine Ergin, ''Bu konuyla ilgili çalışmalarımızı var. Mahkeme kararları internet ortamında yayınlanacak, ancak bunu yaparken kişi ve kurum isimlerini kapatarak yapacağız. Özel hayata girmeden kişisel verileri ifşa etmeden tüm kararları internet ortamında yayınlayacağız'' dedi.

    Adalet Bakanı Ergin, bir gazetecinin, ''12 Eylül referandumundan sonra darbeye ilişkin yargılama sürecinin önü açıldı. Suç duyuruları gelmeye başladı. Bunlar işleme konulmuyor mu? Gelişmeler ne aşamada?'' sorusu üzerine de kendilerinin Anayasa'nın geçici 15. maddesini kaldırmasından sonra bu sorgulama sürecinin başladığını dile getirerek, şu görüşleri aktardı:

    ''Bizler, yargılanamaz soruşturulamaz hükümlerini kaldırdık. Bundan sonra usul açısından mevcut sorunları değerlendirecek olanlar soruşturma makamlarıdır. Soruşturma makamlarının verdikleri kararlar üzerinde itiraz sonrasında bakacak olan yargı organlarıdır. Bu süreç işliyor. Bu şikayetlere suç duyurularına bakacak olan organ konusunda bir yetkisizlik kararı verildi. Bu yetkisizlik sorununu çözümü süreci işliyor şu anda. Dolayısıyla yargı makamları kendi arasında yetkili makamı bulacaklar. Ondan sonra zaman aşımına ilişkin itirazlar öngörüler değerlendirilecek. Biz bu sürecin önündeki engelleri kaldırdık. Bundan sonra söz, soruşturma ve kovuşturma organlarınındır. Süreci hep birlikte izleyeceğiz.''

    Sadullah Ergin, yargı organlarının bu konuda kendi arasında yetkili makamı bulacaklarını kaydetti.

    ''Cezaevlerinin dış güvenliğinin jandarma teşkilatından alınarak Adalet Bakanlığı tarafından sağlanması'' konusundaki bir soruya da bu konuda bir çalışma bulunduğunu dile getiren Ergin, cezaevlerinin dış güvenliğinin Adalet Bakanlığına bağlı birimler tarafından sağlanması gerektiğini söyledi.

    Ergin, bu konuda çalışmanın seçime kadar tamamlanmasını hedeflediklerini kaydetti.

    Mısır Çarşısı davası sanığı Pınar Selek'in AİHM'e başvurması ile ilgili bir soru üzerine de Sadullah Ergin, yargılamanın muhatabı olan kişinin iç hukuk yollarını tükettikten sonra AİHM'e başvurulabileceğini, bütün bunların kurumsal ve bireysel hakların kullanımı olduğunu söyledi.




    Ergin'den Selek'e: İç hukuk daha tükenmedi Yorumları