CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, ''Burası TBMM, Tayyip Erdoğan'ın yönetmeye alıştığı belediye meclisi değil. TBMM'nin çalışma koşullarını, belediye meclislerinin çalışma standartlarının altına düşürdüler'' dedi.
Anadol, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, AK Parti'nin, Meclis Genel Kurul çalışmalarını ne kadar ciddiye aldığının, bugün çok açık şekilde görüldüğünü söyledi.
AK Parti'nin, Genel Kurulun 26 Kasım, 3 ve 10 Aralık cuma günleri de çalışmasının yer aldığı grup önerisinin, 24 Kasımda AK Partili milletvekillerinin oylarıyla kabul edildiğini anımsatan Anadol, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, yurt dışına gitmeden önce AK Partili milletvekillerini toplayarak, ''zılgıt çektiğini, milletvekillerinin de o korku içinde iki gün Meclise geldiğini'' iddia etti.
Anadol, milletvekillerinin Genel Kurulda değil, kuliste oturduğunu, maç seyrettiğini, hangi kanunun görüşüldüğünü bilmeden, canhıraş şekilde kapıdan girip el kaldırdığını öne sürerek, ''Ama hakkını yememek lazım; bazı AKP milletvekilleri hem Mekke'de hac görevini ifa ediyor hem de Ankara'da oy kullanıyorlar'' diye konuştu.
''Milletvekilleri böyle, oturumu yöneten AKP'li Başkanvekilleri nasıl'' diye soran Anadol, birleşimi yöneten AKP'li Başkanvekili'nin, 2 gün önce birleşime 5 dakika ara verdiğini, ancak 55 dakika sonra geldiğini söyledi.
Anadol, Meclis Başkanvekili'nin dün akşam ise saat 18.00'de yemek arası verdiğini, saat 19.00'da oturumu açtığını anımsatarak, şöyle devam etti:
''Ne kadar dakik... Çatışmalı, tartışmalı olmayan Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne yönelik kanun tasarı görüşülüyor ama ona rağmen yangından mal kaçırılacak. CHP Sözcüsü Yaşar Ağyüz, konuşmasını yapmak üzere saat 19.02'de içeri giriyor. Başkan, tümü üzerindeki görüşmeleri tamamlayarak, bölümlere geçiyor. Böyle bir münasebetsizlik, demokratik teamüllere aykırı hareket, oturumun uygar şekilde devamını imkansız kıldı. Söz hakkımız gasbedildiği için tasarıyla ilgili çalışmalara katılmadık. Bölümler üzerinde konuşma süresi 10 dakika olması gerekirken, dün milletvekillerinin 20'şer dakika konuşturulduğunu da gördük.
Burası TBMM, Tayyip Erdoğan'ın yönetmeye alıştığı belediye meclisi değil. TBMM'nin çalışma koşullarını, belediye meclislerinin çalışma standartlarının altına düşürdüler. Meclis Başkanvekilleri bundan sonra 5 dakika ara verip, 7. dakikada gelirse tepkimizi göstereceğiz. Meclis Başkanvekilinin memuru, Erdoğan'ın marabası değiliz, milletvekiliyiz. Meclisi yönetenler, Meclisi yönetme ciddiyetine sahip olacaklar.''
CİNE 5'İN SATIŞ İHALESİ
Bu arada Anadol, Cine 5 TV'nin satış ihalesine ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Anadol, Cine 5'in satışının sadece ticari yönü olmadığını, siyasetin finansmanı ve demokrasi açısından da önem taşıdığını kaydetti.
Cine 5'in satışının sürüncemede bırakılması ve sonradan 40 milyon dolar gibi düşük bir muhammen bedelle satışa çıkarılmasının akıllara bazı sorular getirdiğini ifade eden Anadol, ''TMSF, 2007 ve 2008 yıllarında Cine 5'i almak isteyen İngiliz Fonu'na satmamıştı. TMSF, bugün hangi gerekçelerle 2008'de verilen fiyatın çok altında, ancak vergi borçlarının karşılanabileceği bir bedel karşılığında, düşük faiz ve 5 yıl vade ile Cine 5'i satışa çıkarmıştır'' sorusunu yöneltti.
Anadol, ''Cine 5'in siyasi iktidarın borazanı haline getirilmesi, bu televizyon üzerinden yandaş gazetecilere kamu kaynaklarını aktarması, Türkiye'de basın özgürlüğü açısından bir utançtır'' ifadesini kullandı.
CHP Grup Başkanvekili Anadol, bu konuya ilişkin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle de TBMM Başkanlığına soru önergesi sundu.
