"Kültür Başkentinde Haber Ajansları Buluşması" kapsamında biraraya gelen yerli ve yabancı haber ajansları temsilcileri, "Dijital Çağda Haber Ajanslarının Geleceği"ni tartıştı.
Anadolu Ajansı, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen "Kültür Başkentinde Haber Ajansları Buluşması" kapsamında, "Dijital Çağda Haber Ajanslarının Geleceği" konulu panel düzenlendi.
Yönlendiriciliğini Anadolu Ajansı Genel Müdür Yardımcısı Tahsin Aktı'nın yaptığı panelde, El Cezire Televizyonu Yeni Medya Yöneticisi Moeed Ahmad, Avrupa Fotoğraf Ajansı (EPA) Genel Yayın Yönetmeni Cengiz Seren, Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD) Başkanı Müjdat Altay ve Portekiz Haber Ajansı (LUSA) Teknik Direktörü Paulo Nogueira dos Santos konuşmacı olarak yer aldı.
Tahsin Aktı, teknolojideki değişimin baş döndürücü bir hızla ilerlediğini, geleneksel yöntemlerin değiştiğini ve izleyicilerin, müşterilerin ihtiyaçlarının değiştiğini belirtti. Aktı, Dijital Çağda Haber Ajanslarının Gelişimi panelinin, bu konuda yol gösterici olacağını kaydetti.
-"VATANDAŞ KAYNAKLI" HABERCİLİK
El Cezire Yeni Medya Yöneticisi Moeed Ahmad, yeni teknolojilerin haber üretim süreçlerine etkisine değinerek, teknolojinin iki tür etkisi olduğunu, bazı teknolojilerin yenilik ve gelişme sağladığını bazı teknolojilerin ise herşeyi değiştirdiğini kaydetti.
Telefonun kullanılmaya başlamasının ardından telgrafın neredeyse kullanımdan kalkmasının ikinci tür etkiye örnek olduğunu anlatan Ahmad, internet medyasının da yazılı basını çok karmaşık bir duruma soktuğunu ifade etti.
"Facebook" ve "Twitter" gibi sosyal paylaşım sitelerine de değinen Ahmad, "İnsanlar özel hayatlarını artık daha fazla internet aracılığıyla paylaşıyor. Bazı kişiler online yaşıyor. Gençler artık daha az televizyon seyrediyor ve daha fazla internette zaman geçiriyor" dedi.
İnsanların haberleri artık anında öğrenmek istediğini vurgulayan Ahmad, haber ajanslarının dünyanın her tarafında anında olamayacağını, bu durumda ise vatandaşlara bel bağlamak durumunda kalındığını belirterek, "İçeriğini vatandaşların oluşturduğu haber toplama yöntemi kullanılmaya başlandı. Bazı insanlar bilgilerini paylaşmaya istekli. Şahit oldukları olayları karşılık istemeden paylaşabiliyorlar" diye konuştu.
Paylaşılan bilgilerin yayına verilmesinde editoryal denetimin önemine değinen Ahmad, "Vatandaşlardan alınan bilgilerden 'gürültü' çıkarılıp haber bağlamı eklenerek güvenli yayıncılık yapılmalı" dedi.
"Mikro raporlama" kavramıyla ilgili de konuşan Ahmad, "İnsanlar şu anda ne olduğunu kısaca bilmek istiyor. Eskiden akşam haberlerini ya da saat başı haberlerini beklemek zorundaydılar. Ama şimdi Twitter sayesinde neler olduğunu anında kısaca öğreniyorlar" dedi.
Ahmad, genç nüfusun haberleri çok yüzeysel şekilde almak istediğini, bunun da derinlikli analizlerin ortadan kalkması sorununu yarattığını belirtti.
-"ETKİLİ İMAJLAR HAFIZADA KALIR"
EPA Genel Yayın Yönetmeni Cengiz Seren de, sektörün önünde büyük finansal fırsatlar ve zorluklar olduğunu söyledi.
Medya kuruluşlarının yeni elektronik araçlara odaklandığını, okuyucuların da artık daha fazla seyrettiğini ve daha az okuduğunu, kesin bilgiler için metinlere baktığını ifade etti.
Fırsatlardan yararlanmak için ajans yöneticilerine tavsiyelerde bulunan Seren, "Tematik çeşitliliğinizi artırın, ürününüzün telif haklarını koruduğunuza emin olun, fotoğraflarınızı dikkatle seçin ve kısa alt yazılar yazın" dedi.
Fotoğraf editörlüğünün önemine işaret eden Seren, "etik konular, sahte fotoğrafların ayırt edilmesi, telif haklarının ihlali ve son kullanıcının güveninin" çok önemli olduğunu belirterek, bir tek kazanın, ajansın şöhretini çok olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulundu.
Dağıtım haklarının kısıtlanmasına da değinen Seren, ajansların büyük paralar harcayarak içerik topladıklarını ancak geçmişteki "siyasi sansürün" bugün "ekonomik sansüre" dönüştüğünü, bu durumun da müşteri sayısını sınırladığını dile getirdi.
Seren, "hem video hem fotoğraf çekebilen teknolojilerin gelişmesiyle, foto muhabirinin geleceğinin ne olacağı" sorusu üzerine, "Bir gazetecinin, iki işi de yapabileceğini ancak aynı anda aynı kalitede yapamayacağını" söyledi.
Hafızada kalanın "etkili bir imaj" olduğunu belirten Seren, bu imajın hangi araçla üretildiğinin önemli olmadığını ifade ederek, "İki ayrı medyayı aynı anda kullanan bir insan, bu etkiyi yaratamaz" dedi.
-"AJANSLAR İLERİ TEKNOLOJİYİ TAKİP ETMELİ"
TESİD Başkanı Müjdat Altay, iletişim teknolojilerinin son yüzyılda "devrim" olarak nitelenecek çok sayıda değişimden geçtiğini söyleyerek, matbaadan radyoya, televizyondan internete uzanan teknolojideki bu değişimlerin tarihini özetledi.
Teknolojideki hızlı evrimin, iletişim sektörü üzerinde büyük etki yarattığını belirten Altay, daha yaşlı kuşaktan insanların bu hızlı değişim içinde gazetelerini okumaya devam ettiklerini, bu kuşağın, gençlerin iletişim teknolojilerini kullanımlarını yadırgadıklarını dile getirdi.
Altay, iki kuşağın yaklaşımlarının tamamen farklı olduğunu belirterek, genç kuşağın "kendi iletişimini yaratarak, fikirlerini paylaşmak istediklerini" belirtti.
Medyanın bugün bu iki kuşağa da hizmet verdiğini kaydeden Altay, "yarın durumun farklı olacağını ve medya araçlarının bugünün genç kuşağına hitap edeceğini" söyledi.
Altay, "dünya bilgi sisteminin bel kemiği olmaya devam etmeleri için haber ajanslarının en ileri teknolojileri kullanması gerektiğini" vurguladı.
LUSA Teknik Direktörü Dos Santos da, Portekiz Haber Ajansı LUSA hakkında kısaca bilgi verdiği konuşmasında, son yıllarda ajans kapsamında yapılan değişikliklerden ve alınan sonuçlardan bahsetti.
Kullandıkları eski sistemin multi-medya alanında hizmet vermelerini güçleştirdiğine değinen Dos Santos, maliyetlerini düşürerek finansal bir kaynak yarattıklarını ve bu kaynakla, çok sağlam ve kalıcı sistemler oluşturduklarını belirtti.
Dos Santos, video üretiminde de bir ya da iki dakikalık görüntüler üretmeye başladıklarını belirterek, gazeteciler için bir "multi-medya kiti" hazırladıklarını ve bu teçhizatın kullanılması konusunda çalışanlarına eğitim verdiklerini söyledi.
ERDOĞAN, ETKİNLİĞE GÖNDERDİĞİ TELGRAFLA OANA GENEL KURULUNA VE 90. YILINI KUTLAYAN AA ÇALIŞANLARINA BAŞARI DİLEKLERİNİ İLETTİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul'da Ajanslar Buluşması''nın açılışı dolayısıyla gönderdiği telgrafta, Asya-Pasifik Ajanslar Birliği (OANA) genel kurulu ve bu yıl 90.yılını kutlayan Anadolu Ajansı çalışanlarına başarı dileklerini iletti.
Başbakan Erdoğan, Anadolu Ajansı (AA) Genel Müdürlüğü ve İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı'nın ortak organizasyonuyla The Marmara Oteli'nde gerçekleştirilen ''2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul'da Ajanslar Buluşması''nın açılışı dolayısıyla bir kutlama telgrafı gönderdi.
Erdoğan telgrafında, Asya-Pasifik Ajanslar Birliği (OANA) genel kurulu için Türkiye'ye gelen haber ajanslarının yöneticilerine, genel kurulun birlik ve beraberlik içerisinde geçmesi temennisinde bulundu. Başbakan Erdoğan, bu yıl 90. yılını kutlayan Anadolu Ajansı'nın tüm çalışanlarına da görevlerinde başarılar diledi.
Toplantıya ayrıca Devlet Bakanı Egemen Bağış, Devlet Bakanı Faruk Çelik, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf da telgraf gönderdi.
AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Hilmi Bengi, açılışta yaptığı konuşmada, toplantıyı birlikte düzenledikleri İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı'na, etkinliğin gerçekleştirilmesinde destek olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına teşekkürlerini iletti.
Dün OANA genel kurulunun gerçekleştirildiğini belirten Bengi, 3 yıl önce Jakarta'da yapılan toplantıda OANA üyelerinin, gelecek toplantının AA'nın 90. yılı dolayısıyla İstanbul'da yapılmasına karar verdiğini ifade etti. Bengi, AA'ya verdikleri destek ve güven için OANA üyelerine ve dünkü toplantıya kadar başkanlığı 3 yıl başarıyla sürdüren ve bayrağı AA'ya devreden Endonezya haber ajansı ANTARA Genel Müdürü Ahmed Mukhlis Yusuf'a da teşekkür etti.
-''İSTANBUL, HİÇ GÖRMEYENLERE BİLE İLHAM VERİYOR''-
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Yürütme Kurulu Başkanı Şekip Avdagiç de faaliyetlere başladıkları 2008'den bu yana ilk kez konusu yalnızca basın olan bir uluslararası toplantı organizasyonuna ev sahipliği yaptıklarını belirtti. Avdagiç, dünyanın her köşesinde faaliyet gösteren haber ajanslarını, Avrupa Kültür Başkenti İstanbul'da ağırlamaktan büyük mutluluk duyduklarını söyledi.
Faaliyete geçtikleri günden bu yana, İstanbul'un uluslararası bir sanat ve kültür merkezi olarak konumlanmasına yönelik bir bilinç meydana getirmeye çalıştıklarını ifade eden Avdagiç, enformasyonun atardamarı olan haber ajanslarının temsilcilerinin, bu etkinlikle İstanbul'u daha yakından tanıma imkanı bulacağını kaydetti.
İstanbul'un binlerce yıllık tarihi içinde değişik kültür, dil, din ve etnik kökenlere hoşgörüyle ev sahipliği yaptığını, İstanbul'u ''dünya kültür başkenti'' olarak nitelendirmenin mübalağalı bir yaklaşım olmayacağını söyledi.
Avdagiç, uluslararası iletişim ve tanıtım kampanyalarında İstanbul için ''dünyanın en ilham verici şehri'' sloganını kullandıklarını, bunun sadece İstanbul'da yaşayan ve burada bulunanları değil, İstanbul'u duyan, bilen, özleyen, hiç yaşayamayanları bile etkisi altına alabilecek bir ilham olduğunu anlattı.
Avdagiç, ''İstanbul Avrupa'ya ve dünyaya farklılıkların bir arada yaşamasıyla ilgili çok önemli ipuçları sunuyor. İstanbul, Avrupa'ya, kimliğini kendisine bakarak tanımlayabileceği bir mihenk taşı gösteriyor. İstanbul hem doğulu, hem batılı olabilmenin mümkün olduğunu anlatıyor. Şehrimiz farklı ve özgün kültürel akımlar, sanatsal tercihler, denemeler öneriyor. Özellikle son yıllarda her zamankinden daha yoğun şekilde uluslararası entelektüel camianın buluşma, tartışma, üretme noktalarından biri olduğunu gösteriyor'' diye konuştu.
Avdagiç, 2010 Avrupa Kültür Başkenti faaliyetleri kapsamında yaptıkları çalışmalar hakkında da bilgi verdi.
