Devlet Bakanı Mehmet Aydın, 3 generalin açığa alınmasıyla ilgili olarak CHP'den gelen ''sivil darbe'' eleştirisi hakkında, ''Bunun sivil darbeyle veya darbeyle uzaktan yakından ilgisi yok'' dedi.

Aydın, Tunceli'ye gitmek üzere uçakla geldiği Elazığ'da gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.
Bir gazetecinin ''3 generalin açığa alınması hakkında Türk Silahlı Kuvvetlerinin 'Bakanların inisiyatifinde olan bir şey' açıklamasına karşılık CHP'nin 'sivil darbe' açıklaması yaptığını'' ifade ederek, görüşünü sorması üzerine şunları söyledi:

''Tabii ki, CHP'nin söylediğini unutun derim. Bunun sivil darbeyle veya darbeyle uzaktan yakından ilgisi yok. Maalesef Türkiye'de 'darbe' sözü artık rahatsız edici boyutta yanlış kullanılıyor. Tıpkı 'vesayet' sözünün çok yanlış kullanılması gibi. Bu da öyle. Burada bir hukuk devleti var. Hukuk devletinin bir bakıma yerine getirilmesinden sorumlu olan insanlar bir hukuk işlemi yapmışlardır. Yasalarımızda vardır. Yani bakanların görevden alma yetkisi vardır. O yetki hayata geçirilmiştir. Buna karşılık da yine o yetkiye muhatap olan, dolayısıyla açığa alınan kişiler de zaten yargıya başvurmuşlardır. Yani başı da hukuka uygundur sonu da hukuka uygundur. Dolayasıyla hukuka, yargıya intikal etmiş bir konu üzerinde çok fazla konuşmanın da anlamı yok. Bekleyeceğiz göreceğiz. Hukuk ne derse o olacak. Yargı ne karar verirse hepimizin kabul edeceği bir karar olacak.''

-BİLİM VE TEKNOLOJİ-

Aydın, ''Türkiye ne zaman kendi otomobilini üretecek'' sorusu üzerine ise sorumlu olduğu kurum itibarıyla daha çok güneş enerjisi, yeşil enerji ile çalışan teknolojiler üzerinde çalıştıklarını söyledi.

TÜBİTAK olarak sadece kamu projelerine destek vermekle kalmadıklarını, aynı zamanda özel sektör projelerine de destek verdiklerini anlatan Aydın, şöyle devam etti:

''Türkiye gerçekten bu son yıllarda bilim ve teknolojide çok büyük adımlar attı. Mesela biz bugün NATO'ya araç gereç satabilecek duruma geldik. Ve bazı malzemeler sadece bizim tarafımızdan üretilebiliyor. Onun dışında ortak olarak mesela savunma sanayinde çok önemli hamlelerimiz, başarılarımız var. Çok ince ve yüksek teknolojiyi çalışan bizim kurumlarımız var. İnsansız uçaktan tutun da bilmem neye varıncaya kadar yapılan hizmetlere ilgimiz, katkımız var. Netice itibarıyla Türkiye artık kendisini dışarıya muhtaç olmayacak şekilde teknolojik ilerlemeye getirme yolunda ilerliyor. Getirmek de zorundayız. Çünkü artık öyle bir noktaya geldik ki, eğer kendi teknolojinizi kendiniz üretemiyorsanız, özellikle savunma teknolojisinde sıkıntılarınız varsa o zaman sizin bir yönüyle güvenliğiniz de başkalarının himmetine kalıyor. O da bir ülke için olabilecek en kötü durumdur. O yönüyle hem savunma sanayimiz söz konusu olduğunda hem de ileri, kritik teknolojiler söz konusu olduğunda Türkiye'de büyük bir hamle var.''

Aydın, ilk defa özel sektörün AR-GE yatırımlarının gayri safi yurt içi hasıladaki payının yüzde 44,6 ya çıkardığını belirterek, ''Bunun anlamı; kısa bir süre sonra artık Türkiye'de devletin bilim ve teknolojiye yaptığı yatırımla özel sektörün yaptığı yatırım tam bir denkliğe ulaşacak. Ümit ediyoruz bunu yüzde 55'e de çıkaracaklar'' diye konuştu.