Yargıtay, telefon konuşma kayıtlarını esas alan toplu silah kaçakçılığı davasında verilen ceza kararını bozdu. Telefon kayıtları çete için yeterli delil oluşturmadı.
Ersan ATAR'ın haberi
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Kuzey Irak - Türkiye bağlantılı bir silah kaçakçılığı şebekesi üyelerinin silahlardan "siyah koyun" diye bahsettiği kendi aralarında yaptığı telefon konuşmalarını, "Telefon konuşmaları kaçakçılığın toplu yapıldığını göstermez. Bu konuşmaları destekleyecek başka delil yok" diyerek "toplu silah kaçakçılığı"ndan verilen cezayı bozdu. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun tartışmalı kararı vermesine neden olan süreç şöyle işledi. Güvenlik güçlerine 2007'de Mardin, Şanlıurfa, Şırnak ve Diyarbakır'a Kuzey Irak'tan çok sayıda kaçak silah sokulduğu yönünde bilgiler geldi. Soruşturmayı yürüten Şırnak Başsavcılığı, daha somut delillerin toplanabilmesi için şüphelilerin telefonlarını mahkeme kararıyla dinlemeye aldırdı. Yapılan tespitlere göre, şüphelilerden ikisi Kuzey Irak'ta silah kaçakçılığı yapan ve soyadları belirlenemeyen Cevher ve Celal isimli kişilerdi. Diğerleri de operasyonun yapıldığı Türkiye'de farklı illerde oturuyordu.
ŞİFRELİ KONUŞMALAR
Operasyonlarda Diyarbakır'a gitmekte olan bir aracın şambrel lastiğinin içinde 27 silah ve bunlara ait şarjörler ele geçirildi. Silahların ele geçirildiği araç, yapılan telefon görüşmelerinden tespit edilmişti. Kayıtlara, 3 gün içinde 5 sayfayı bulan telefon görüşmeleri geçti. Dinlemelerde pazarlıklar, silahların bozuk olup olmadığı, alacakların takibine kadar varan ayrıntılar ortaya çıkarıldı. Konuşmalara göre, sanıklar havale yapacakları bankadan bahsederken "mektep", silahlardan söz ederlerken de "siyah koyun" ve "emanet" diye söz ediyorlardı. Dinlemeye takılan görüşmelerdeki şu diyaloglar dikkati çekiyordu: - İstersen nasıl olduklarını (silahların özellikleri) bir kağıda yazıp göndereyim. - Gerek yok, ben biliyorum onları, kaç gram olduklarını bile biliyorum o siyah koyunların. - Sen bir tane küçük silah gönderemez misin? - Nasıl yapacağız bilmiyorum. - Paket yapıp bi dolmuşa versen? - Yav öyle sakat olur. - Sen 4-5 kilo peynir alıp içine koysan göndersen.
"ŞEBEKE VAR"
Davaya bakan Şırnak Ağır Ceza Mahkemesi sanıklar arasındaki telefon konuşmalarından bu silah kaçakçılığının toplu yapıldığına ve ortada bu amaçla oluşturulmuş bir şebeke olduğuna karar verip, sanıkları 10 yıl hapse mahkûm etti. Kararda, sanıkların alınıp - satılacak malzemelerden, doğrudan doğruya "silah" olarak söz etmedikleri "hayvanlar" ve "emanet" gibi tabirler kullandıklarının altı çizildi. Temyiz üzerine Yargıtay'a gelen davaya önce Yargıtay 8'inci Ceza Dairesi baktı. Daire, "Sanıklar sadece, yurda yasadışı yollardan silah sokmak suçundan yargılanıp buna göre ceza verilmeli" diyerek Şırnak Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını bozdu. Yerel mahkeme, ilk kararında "direndi. Mahkeme ile daire arasında uyuşmazlık çıkınca dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na geldi. Genel Kurul, davayı geçen salı günü karara bağladı.
"BAŞKA DELİL YOK"
Genel Kurul, 8'inci Ceza Dairesi'nin bozma kararındaki "Telefon konuşmaları kaçakçılığın toplu yapıldığını göstermez. Bu konuşmaları destekleyecek başka delil yok. Bu durumda mahkeme kararıyla dinlenmiş olsa da elde edilen konuşmalar, silah kaçakçılığının toplu yapıldığının kanıtı olamaz" görüşünün yerinde olduğu sonucuna vardı. Kurul, Şırnak Ağır Ceza Mahkemesi'nin 10'ar yıllık hapis cezasını içeren kararının bozulmasına karar verdi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararları bağlayıcı olduğu için sanıklar şimdi "yurda bireysel olarak yasadışı silah sokmak" suçundan ceza alacak ve alacakları ceza 5 yılın altında olabilecek.
SABAH
