Genel Müdürü Osman Kahveci, ormanların hava ve gürültü kirliliğini önlemesinden erozyonu engellemesine kadar birçok etkisini istatiksel verilerle açıkladı.
Kahveci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünya kara alanlarının yüzde 30'unu kaplayan ormanların 3.8 milyar hektar olduğunu, bunun yüzde 5'inin ağaçlandırmayla tesis edilen suni ormanlardan oluştuğunu söyledi.
Türkiye'nin ormanlık alanının 21.4 milyon hektar olduğunu ve genel alanının yüzde 27.2'sini oluşturduğunu anlatan Kahveci, Türkiye'de kişi başına 0.15 hektar verimli orman düşerken, Avrupa'da bu oranın 0.26, ABD'de 0.78, dünya genelinde ise 0.64 hektar olduğunu bildirdi.
FAO verilerine göre, ormanların her yıl yaklaşık 10 milyon hektar azaldığını ifade eden Kahveci, geçmişte yalnızca ekonomik açıdan değerlendirilen ormanların bugün daha çok ekolojik ve sosyal fonksiyonları yönünden değerlendirildiğini belirtti.
Kahveci, Türkiye'nin ormanlık alanlarını ise ''11.2 milyon hektarı ekonomik, 10.4 milyon hektarı ekolojik, 800 bin hektarı ekosistem fonksiyonları ön planda'' olarak sınıflandırdıklarını ve bunları dikkate alarak değerlendirdiklerini söyledi.
-''HAVADAKİ TOZUN YÜZDE 80'İNİ TUTUYOR''-
Ormanların faydalarını yapılan araştırmalara dayanarak anlatan Kahveci, ormanların havadaki tozun yüzde 80'ini tutarken, gürültü kirliliğini ortalama 25 desibel azalttığını söyledi.
Bir hektar kayın ormanının yılda 68 ton, ladin ormanının 32 ton ve çam ormanlarının da 30-40 ton toz tutma özelliği bulunduğunu anlatan Kahveci, tozla bakteri, virüs ve zararlı gazların da ağaçların yaprak ve dallarında tutulduğunu bildirdi.
Almanya-Hamburg'da yapılan araştırmaya göre, havadaki toz miktarının kent merkezinde ortalama 600, kent parkında 100 miligram/metrekare bulunduğunu dile getiren Kahveci, Frankfurt'taki ölçümlerde ise kent merkezinde havadaki toz miktarının, kent ormanlarındakinin 16 katı olarak belirlendiğini ifade etti.
Kahveci, başka bir araştırmada da endüstri merkezlerinde 1 metreküp havada 500 bin, açık alanda 5 bin ve ormanlarda 500 toz zerresi bulunduğunun tespit edildiğini belirtti.
Osman Kahveci, insanı ruhsal ve bedensel anlamda etkileyen otoyol gürültüsünün ise yol kenarlarına tesis edilecek 250 metrelik orman şeridiyle rahatça uyunabilen ve çalışılabilen seviyeye düşürülebildiğini vurguladı.
-''7 KAT FAZLA OKSİJEN ÜRETİYOR''-
Ormanların birim alanda, kırsal alana göre ortalama 7 kat fazla oksijen ürettiğine dikkati çeken Kahveci, şöyle devam etti:
''Yapılan araştırmalara göre, bitkiler fotosentez yoluyla atmosfere yaklaşık 140 milyar ton oksijen kazandırıyor, bunun da yüzde 66'sını ormanlar sağlıyor. 100 yaşındaki bir kayın ağacı, güneşli günde saatte 1.7 kilogram, yılda 4.6 ton oksijen üretiyor ve saatte 2.3 kilogram karbondioksidi absorbe ediyor. Bir kişinin oksijen ihtiyacı ise günde yaklaşık 4.5 kilogram.
20 yaşındaki bir hektar çam ağaçlandırması da yılda 9 ton karbondioksidi absorbe edebiliyor, buna karşın 10 ton oksijen üretebiliyor.''
Ormanların rüzgarın hızı ile gece-gündüz ve mevsimler arası sıcaklık farkını düşürerek nemli lokal ve bölgesel iklim yarattığına işaret eden Kahveci, ağaçların rüzgar hızını yüzde 50, yaz sıcaklığını 8-15 derece düşürdüğünü, kış sıcaklığını da ortalama 2 derece yüksek tuttuğunu bildirdi.
Kahveci, özellikle ibreli ağaçlı ormanlardaki konutlarda kışın ısıtma, yazın soğutma açısından büyük enerji tasarrufu sağlandığını, ısı enerjisindeki bu tasarrufun ABD'de yapılan araştırmalara göre yüzde 10-12 dolayında olduğunu kaydetti.
-''LADİN ORMANIYLA 350 KAT AZ EROZYON''-
Osman Kahveci, bir metreküp orman toprağının 100 kilometreye ulaşan çeşitli ağaç kökleriyle sarıldığını, olgun bir ağacın kök yayılış bölgesinde 50 ton toprak bulunduğunu ifade etti.
Orman örtüsünün yağışı toprakta depolaması ve köklerle tutması nedeniyle toprak taşınmasını tarım arazilerine göre 20 kat azalttığını belirten Kahveci, bir ladin ormanının aynı şartlardaki çıplak araziye oranla yüzeysel akışı 16 kat, erozyonu 350 kat azaltabileceğini bildirdi.
ABD'de yapılan araştırmaların, çıplak arazideki toprak taşınmasının meşelik ormana göre 100 kat fazla olduğunu gösterdiğini anlatan Kahveci, Türkiye'de de bazı makiliklerde örtünün kaldırılarak arazinin çıplaklaştırılması sonucu erozyonun 125 kat arttığının görüldüğünü belirtti.
Toprak taşınımı haritalarına göre, bugün Türkiye'nin yüzde 79.3'ünün orta ve çok şiddetli erozyonla karşı karşıya olduğunu ifade eden Kahveci, Türkiye'de hektardan taşınan toprağın yılda ortalama 6 tonken dünya genelinde 3.7 ton olduğuna işaret etti.
Ormanların toprağa giren su miktarını yüzde 100 artırabildiğini de belirten Kahveci, ormanlık arazide buharlaşma yoluyla kaybedilen su miktarının açık alana göre üçte bir-altıda bir oranında düşük olduğunu sözlerine ekledi.
