12 Kasım Düzce Depreminin 11. yıl dönümü Düzce Belediyesinin düzenlemiş olduğu etkinlikler kapsamında yapılan ve tamamı depremzede oyunculardan oluşan tiyatrocuların sahneye koyduğu, "Orada kimse var mı." oyunu ile tekrar hatırlandı.
Oyunun son bölümünde yaşanan Deprem sahnesi gerçeğiyle bire bir olunca Düzceli vatandaşlar 11 yıl öncesini tekrar yaşadılar. O anlarda depremzedeler gözyaşlarını tutamadı.
Düzce Belediyesin düzenlediği 12 Kasım depreminin yıl dönümü etkinlikleri Yürüyüş korteji ile başladı. Cedidiye Mahallesinde bulunan Düzce Belediyesi önünde toplanan vatandaşlar İstanbul Caddesi üzerinde Belediye Bandosu eşliğinde yürüyüşe geçti. Korteje, Düzce Valisi Vasip Şahin, Düzce Belediye Başkanı İsmail Bayram, Düzce Üniversitesi Rektörü Funda Sivrikaya Şerifoğlu, Düzce Vali Yardımcısı Mitat Alan, arama kurtarma ekipleri ellerinde meşalelerle katıldı. Kortej yürüyüşü Anıt parkta sona erdi. Anıt Park'ta düzenlenen etkinlikte ise proje danışmanlığını Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara'nın yaptığı, "Orada Kimse Var mı," isimli oyun CS Sahne Sanatları oyuncuları tarafından sahnelendi.
Gerçek deprem hikâyelerinden yola çıkarak hazırlanan oyunun depremin oluş anını gerçekleştirdikleri esnada oyunu seyredenler gözyaşlarına boğuldu. 11 yıl önce yaşanan acılar tekrar yaşanmışçasına gözyaşlarına boğulan Düzceliler daha fazla dayanamayarak sahneye bakmaktan vazgeçerek gözlerini kapattı.
Düzce Depremzedeler Derneği üyeleri de belediyenin düzenlediği etkinliğin haricinde ellerinde bulundurdukları, "Depremi unutma, unutturma, mahkeme bizi haklı buldu, gereğini yapın" dövizleri taşıyarak Anıt Parka geldil Burada depremin oluş saati olan 18.57 de sirenler çalmaya başlayınca yeniden gözyaşları sel oldu.
Sirenlerin susmasının ardından kürsüye gelen Düzce Valisi Vasip Şahin, depremde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet dileyerek başladığı konuşmasında şunları söyledi. "Bugün amacımız acıyı yaşatmak değil, o gün kaybettiğimiz insanlarımızın hatıralarını yaşatmaktır. Bugün Düzce bu anlamda vefasını da kadirşinaslığını da her zaman göstermekte. Bunu hep birlikte görüyoruz ve yaşıyoruz. Bu acıyı tabi unutmak çok mümkün değil. Ama bu acıyla yaşamak, bu acıyla da hayata devam etmekte mümkün değil. Hayat devam ediyor, bize düşen görev idareciler olarak, sizlere düşen görevler vatandaşlar olarak, afet bilincini iyice yerleştirip uygulamalarımıza, yapacağımız her türlü binada, faaliyette, işte, bunu akıldan çıkarmadan tedbirlerimizi buna göre almak ve hazırlığımızı buna göre yapmaktır."
