Denizbank Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Sun, Küçük ve Orta Ölçekli Sanayiyi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) kredilerini faizsiz vereceklerini bildirdi.

Denizbank Genel Müdür Yardımcısı Sun, bankasının Antalya'da tarım ve turizm sektör temsilcilerine yönelik yaptığı tanıtım toplantısı öncesi yaptığı açıklamada, bankacılık sektörünün 2010 yılı performansını değerlendirdi.
Türkiye'nin 1970'li yıllardan bu yana 2-3 yıllık aralarla meydana gelen krizlere alıştığını belirten Sun, Türkiye'nin global krizi bankacılık sisteminin çok güçlü olması nedeniyle rahat atlattığını belirtti.

Geçen yıl bankacılık sektörünün frene bastığı bir yıl olmasına rağmen Denizbank'ın hız kesmediğini anlatan Sun, bu dönemde kredileri kesmeyen iki bankadan biri olduğunu söyledi.

Genç ve cesur banka olduklarını vurgulayan Sun, 2009 yılının bankacılık sektörünün frene bastığı yıl olduğunu, ancak 2010 yılının ise çok güzel bir yıl olduğuna dikkati çekti.

Sun, şöyle konuştu:

''2010 yılı hakikaten bankacılık açısından güzel bir yıl. Bankalar çok para kazanıyor diye herkes kızgın. (Vay efendim bankalar neden bu kadar para kazanıyor) diye kızgın.

Bir ülkenin gücünü savaş zamanında ordular, barış zamanında bankalar belli eder. Dolayısıyla (Ordu çok para harcıyor, kahrolsun ordumuz, mahvolsun) diyemeyeceğiz gibi, bankalar çok para kazanıyor.

(Kahrolsun bankalar demememiz) lazım. Çünkü dünyada herhangi bir kriz çıktığında krize karşı sağlam durmamızı sağlayacak en büyük dayanağımız bankalar.

Bankaların güçlü olması herkese faydası var. Devlete katkısı var. işverene de işçiye de faydası var. Ekonomide kanın damarlarda akmasını sağlıyor.''

Bu yıl bir çok ülkenin bankacılık sistemini kurtarmak için devletten sermaye desteği aldığını anlatan Sun, şöyle devam etti:

''2010 yılında hiç bir ülkede olmayan şey oldu Türkiye'de... Hemen hemen bütün ülkelerde kendi bankacılık sistemindeki sıkıntıları gidermek için bankalara çok ciddi devlet yardımı yapılırken, Türkiye'de bir kuruş devlet sermaye desteği almadılar.

Burada bankaların iyi yönetilmesi kadar, bankaların iyi yönetilmesini sağlayan kamu otoritesininde çok büyük rolü vardır. Yani çocuk akıllı uslu ama çocuğun velisi de çocuğu iyi terbiye etmiş.

O'da BDDK. 2002 krizinden alınan derslerle BDDK krizi çok iyi idare etti. 2010 bankaların iyi para kazandığı yıl oldu. Bu tamamen Türk bankacılık sisteminden yapısından kaynaklanan bir durum.

Türkiye'de mevduatlar bir aylık. Ama kredilerin vadesi çok uzun. Zamanla faiz giderleri ile faiz gelirleri arasındaki fark azalacak. Bankalar bunun için ücretsiz verdiği hizmetleri de ücretlendirecekler. Bunu da hep beraber göreceğiz.''

9 AYLIK KAR 500 MİLYON LİRAYI AŞTI

Denizbank için de 2010 yılının parlak bir yıl olduğunu vurgulayan Sun, 2008 ve 2009 yıllarında hiç frene basmadıklarını, rotayı iyi belirlediklerini söyledi. Kriz döneminde hem şube sayılarını hem de portföylerini artırdıklarını belirten Sun, şöyle devam etti:

''Kriz döneminde frene basmadık. Rotayı iyi belirledik. 2010 yılında hem şube sayımızı artırdık, hem kredi portföyümüzü ve piyasadaki payımızı artırdık.

9 aylık karımız 500 milyon lirayı aştı. Gelecek yılda, geçen yılın performansını rahatlıkla yakalarız. 2010 yılı iyi giden bir yıl. Batık kredilerimiz iyi gidiyor. Bu da yüzde 5'ler civarında. Ama 2008 krizin göbeğinde bu yüzde 9'lara kadar çıkmıştı. 2011 yılında 80 şube açılacak.

2014 yılına kadar 350 şube açacağız. Her yıl 1000 kişiyi istihdam edeceğiz. 2014 sonunda 850 şubeli büyük bir banka olacak. Genç ve hırslı bir bankayız. müşterinin halinden anlarız, ihtiyatlı gideriz. 2014 yılına kadar yıllık binin üzerinde istihdam yaratacağız. 2014 yılına kadar 13-14 bin kişilik kadroya sahip oluruz.''

KKDF

Bakanlar Kurulu Kararı ile Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu'nun yüzde 15'e çıkarılması ve geçmişe dönük bunun talep edilmesinin kanuna aykırı olduğunu ifade eden Denizbank Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Sun, ''Kamu otoritesi ne diyorsa biz onu uygulamak zorundayız.

Kuralları koyan değil, uygulayan tarafız. Aslına bakarsanız. KKDF ile ilgili Bakanlar Kurulu kararının tüketici kredileri hakkındaki kanuna aykırı olduğunu düşünüyoruz.

Muhtemelen bu karar değişecek ya da mahkemeye başvurulduğunda mahkemenin bu kararı iptal etmesini düşünebiliriz. Çünkü geriye dönük bir uygulama.

Muhtemelen bir çözüm yolu bulunacak. Tüketicinin mağdur olmasını istemeyiz tabii... Ama devlette bir kaide, kural koyduysa bunu uygulamak zorundayız'' dedi.

FAİZSİZ KOSGEB KREDİSİ

Denizbank'ın pazar payını artırdığını, KOBİ kredilerinde net artışın yıl başından bu yana 800 milyon lirayı aştığını vurgulayan Sun, bu kredilerde yüzde 50 büyüme sağladıklarını bildirdi.

Kriz ortasında bankada organizasyon değişikliğine gittiklerini anlatan Sun, merkezi olan kredi otoritesini bölge müdürlüklerine dağıttıklarını, her bölge müdürlüğüne 5 milyon liraya kadar kredi açma yetkisi verdiklerini söyledi.

Tüketici kredilerinde bu yıl yüzde 30'un üzerinde artış beklediklerini, gelecek yılda en az bunun kadar artış olmasını hedeflediklerini kaydeden Sun, yeni ürünlerle sektörde bir ilki gerçekleştireceklerini belirtti.

Sun, ''KOSGEB tarafından verilen kredileri Denizbank faizsiz kullandıracak. Normalde müşteriden tahsil etmemiz gereken faizi almayacağız.

Krediyi faizsiz kullandıracağız. Müşteri tercih ediyorsa da masrafsız kullanacak. Yine sektörde bir ivme kazandıracağız. Bir ilke imza atacağız'' dedi.

ROBİNSON CRUSOE VE CUMA DENİZBANK'I COŞTURDU

Beyazıt Öztürk ve Erdal Özyağcılar'ın ''Robinson Crusoe ve Cuma'' reklamlarının Denizbank'a pozitif katkısı olduğunu anlatan Sun, sözlerini şöyle tamamladı:

''Bu reklamlara 2011 yılında da devam edilecek. Bu reklam kampanyasına 2008 yılı sonunda başladık. Krizin tam ortasıydı. O zamanlar reklamlar çok ucuzdu, gazete ve televizyon çok ucuzdu.

Ekonomi büyüdükce, tüketim arttıkça o fiyatlarda çok hızlı şekilde artıyor. Aslında biz planladığımız zaman artırmamamıza rağmen reklam fiyatlarındaki artış nedeniyle bütçemiz büyüdü.

Yaptığımız yatırımın bize çok ciddi pozitif dönüşü oldu. Dolayısıyla Beyazıt Öztürk ve Erdal Özyağcılar ile 'Robinson Cruouse ve Cuma' kampanyamıza daha farklı, muhtemelen adadan biraz daha farklı formatlarla devam edeceğiz.''