Dışişleri Bakanlığı Araştırma ve Güvenlik İşleri Genel Müdürü Büyükelçi Reha Keskintepe, ''Uluslararası sorunlarda Türkiye, doğrudan doğruya ön almakta, politikalar geliştirmekte ve uluslararası ilişkilere yön vermek üzere çaba harcamaktadır'' dedi.
Büyükelçi Keskintepe, Dışişleri Bakanlığı Personel Daire Başkanı Tuncay Babalı ve Yunanistan Dairesi Başkanı Levent Eler, il genel meclis toplantı salonunda basın mensupları ile biraraya geldi.
Keskintepe burada yaptığı açıklamada, Türkiye'nin dış politikasını tüm ülkeye anlatmak, 81 ildeki sorunlara çözüm üreterek ekonomik potansiyeli görmek ve bunlara katkı sağlamak için Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından görevlendirildiklerini söyledi.
Büyükelçi Keskintepe, Türk dış politikasının son dönemde büyük atılım içinde olduğunu belirterek, komşularıyla sıfır sorun politikası izlediklerini ifade etti. Keskintepe, ''Uluslararası sorunlarda Türkiye, doğrudan doğruya ön almakta, politikalar geliştirmekte ve uluslararası ilişkilere yön vermek üzere çaba harcamaktadır'' dedi.
Trakya bölgesinde Türkiye'nin en önemli sınır komşuluğunu, Yunanistan ve Bulgaristan'ın oluşturduğunu hatırlatan Keskintepe, ''Yunanistan ile ilişkilerimiz artık yakınlaşma sürecinden çıkıp, ortaklık sürecine doğru yol almaktadır. Bulgaristan ile ilişkilerimiz de tekrar gelişmektedir. Yunanistan ve Bulgaristan, bizim için iki önemli ülkedir. Burada Batı Trakyalı soydaşlarımız yaşamaktadır. Dolayısıyla burası, bizim ilgi alanımızın içindedir. Bu ülkelerle her yönlü ilişkiyi geliştirmek için çaba içindeyiz'' diye konuştu.
-İNSAN KAÇAKÇILIĞI-
Türkiye'ye yasa dışı yollardan giren kaçaklar konusuna da değinen Keskintepe, şöyle devam etti:
''Türkiye transit bir ülke. Yasa dışı yollardan Türkiye'ye giren kaçakların Yunanistan veya Bulgaristan'a gittiklerini öğrendik. Yunanistan'a yılda 50 bin kişinin kaçtığı söyleniyor. Bu kaçakçılığı önlemek için Yunanistan'ın, sınır birliklerini güçlendirdiği ve kameralarla sınırlarımızı izlediği ifade ediliyor. Bize düşen bu kaçakların ülkemize girişini engellemek, ama bu mümkün değil. Biz artık vizeleri kaldıran bir ülkeysek, bunları önlemek de zor oluyor. Bunu ancak, elde ettiğimiz birtakım istihbarat çalışmalarından öğrenebiliyoruz ve önlemeye çalışıyoruz. Sınırlarımıza duvar çekemeyiz. Böyle bir lüksümüz yok. Türkiye'ye giren kaçakların komşu ülkelere geçmemeleri için de yoğun çaba harcandığını öğrendik. AB ile de kaçaklar konusunda 'geri kabul' müzakereleri yaptık.''
Keskintepe, bir gazetecinin, komşu ülkelerle yaşanan vize sorununa ilişkin sorusu üzerine de şunları söyledi: ''Birçok ülkeyle vizeler kaldırıldı, fakat buradaki sorun, sınır komşularımız olan Yunanistan ve Bulgaristan'ın Avrupa Birliği (AB) üyesi olmalarıdır. Bizim bu ülkelerle vizeler konusunda tamamen kaldırılması değil, ama gevşetilmesi yönünde çabalarımız var.''
Tuncay Babalı da Batı Trakya'daki azınlık sorunlarına değinerek, ''Batı Trakya'daki azınlık sorunlarının yerel medyada işlenmesi son derece önemlidir. Bu haberler gündeme getirildiğinde, ülkelerle müzakere masasına oturduğumuzda etkin baskı unsuru oluşturuyor. Kırcaali'de yerel Türk tiyatro grubumuz değişik gerekçelerle kapatıldı. Seçim dönemlerinde katılımın yüksek tutulması ve nerelerde oy kullanılacağı konusunun gündemde tutulması da önemlidir'' diye konuştu.
Babalı, Meriç nehrindeki su taşkınlarıyla ilgili olarak da burada yaşanan sorunların, sadece Bulgaristan ile çözülemeyeceğini ve uluslararası boyutları olduğunu ifade etti.
Bulgaristan hükümetinin, son dönemde gerçekleştirdiği özelleştirmelerden dolayı Meriç nehrinin taşmasıyla ilgili sorunların çözümünde sıkıntı yaşadıklarını kaydeden Babalı, şöyle devam etti:
''Bulgaristan ile Meriç nehrinin taşmasına neden olan baraj kapaklarının denetimi konusunda Bulgar hükümetine 30 yıldan bu yana ricamız geçiyordu. Ancak, son 7-8 yıldır Bulgaristan'da yapılan bir takım özelleştirmeler ile baraj kapaklarının kontrolünde sıkıntı yaşıyoruz. Burada yaşanan sorunlar sadece iki ülkeyi ilgilendirmiyor. Bu soruna, uluslararası alanda çözüm kazandırılmalı.''
