Erdoğan: Hayırsız propaganda yaparlar   Konuyu açan: Dostane   İlk Mesaj: 11-07-2010 (15:34)   Son Mesaj: 11-07-2010 (15:34)    Cevap: 0    Gösterim: 553  

    11-07-2010

    Erdoğan: Hayırsız propaganda yaparlar

    Erdoğan: Hayırsız propaganda yaparlar


    Erdoğan, ''Bütün bu hayırlı işlerin bilesiniz ki hayırsız propagandalarını yapanlar çıkar. Çünkü, bu ülkede hep meyvesi yenen ağaçlar taşlanır. Meyvesi olmayanlar sadece ağaç taşlarlar. Onların başka bir işi yok. Her zaman istismarcılar çıkar'' dedi.

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Afetlerin önüne geçilemez ama tahribatın, can ve mal kaybının önüne geçilebilir. Bunun tek başına Hükümet icraatlarıyla, tek başına kamunun faaliyetleriyle başarılması asla mümkün değil. Tek tek her bir vatandaşım, her bir kardeşim, bu noktada tedbirini alacak, gerekeni yapacak, onun gücünün yetmediği yerde kamu devreye girecek'' dedi.
    Erdoğan, Elazığ'ın Kovancılar ilçesinde TOKİ tarafından yaptırılan deprem konutlarının teslim töreninde yaptığı konuşmada, konutlarının hayırlı olmasını diledi.

    Başbakan Erdoğan, 8 Mart'ta meydana gelen deprem sonrasında hiç vakit kaybetmeden tüm imkanları seferber ederek bölgeye ulaştıklarını anlatarak, şunları söyledi:

    ''Toplam 167 personel ve 26 araç ile derhal başlattığımız arama kurtarma çalışmalarını, deprem anından yaklaşık 5 saat sonra tamamladık. Ne yazık ki bu depremde 42 kardeşimizi kaybettik, 137 vatandaşımız da yaralandı. Ben bu vesileyle bir kez daha hayatını kaybeden kardeşlerime Allah'tan rahmet diliyorum; ailelerine bir kez daha başsağlığı temennilerimi iletiyorum. Elbette gidenleri geri getirmek mümkün değil. Ama yıkılanı yeniden yapmak, hem de depreme karşı daha dayanıklı şekilde yapmak, daha sağlıklı konutlar inşa etmek mümkündü, işte biz bunu gerçekleştirdik.

    Hemen TOKİ Başkanımıza talimat verdik. Derhal çalışmaların başlatılmasını, iş makinelerinin bölgeye hemen girmesini, yeni afet konutlarının en kısa zamanda bitirilmesini kendisine ilettim. İnşaatlar Nisan'da başladı ve 7 ayda tamamlandı. Eğer hukuki prosedür zamanında bitirilmiş olsaydı belki tümü bu inşaatların tamamlanmış olacaktı. Şurada, depremin üzerinden 8 ay geçmiş olmasına rağmen, kış tam bastırmadan konutların çok büyük bölümünü bitirdik ve teslim ediyoruz. Toplamda bin 830 afet konutunun inşasına başlamıştık. Şu anda bin 474 konutu tamamladık ve hak sahiplerine teslim ediyoruz. Palu'da, Kovancılar'da, Okçular ve Kovancılar Köyü'nde yaptığımız bu konutların yanında, Kovancılar'da bir ilkokulu, Kovancılar ve Okçular'da iki camiyi de bitirdik, bitirmek üzereyiz onları da hizmete açıyoruz. Teslimini yaptığımız konutların, ilköğretim okulunun ve camilerin hayırlı olmasını diliyorum. Başta TOKİ ve Elazığ Valiliğimiz olmak üzere, bu konutların bu kadar kısa sürede bitirilmesinde emeği geçen Değerli Başbakan Yardımcıma, onun yanında Valime, TOKİ'ye ve sürekli takip eden milletvekili arkadaşlarıma huzurlarınızda şükranlarımı, sunuyorum. Yüklenici firmalara ortaya koydukları performans sebebiyle teşekkür ediyorum.''

    ''Gönül ister ki bu afetler hiç yaşanmasın'' diyen Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    ''Gönül ister ki afetler evlere tesir etmesin, can kaybına, mal kaybına neden olmasın. Ancak, yüzyıllara dayanan bir çarpık yapılaşma, sorumsuzca yapılan inşaatlar, ne yazık ki sorunlu alanlarda yapılan inşaatlar, sağlıksız kentleşme, plansız, programsız inşaat ve imar faaliyetleri ne yazık ki bunu mümkün kılmıyor. Bizim tüm hassasiyetimize, tüm tedbirlerimize, kentsel dönüşüm faaliyetlerimize rağmen, yüzyılların ihmali öyle bir anda giderilemiyor. Afetlerin önüne geçilemez değerli kardeşlerim. Ama tahribatın, can ve mal kaybının önüne tedbirler alınırsa minimize edilmek suretiyle geçilebilir. Bu konuda çok daha olumlu neticeler alınabilir. Bunun tek başına Hükümet icraatlarıyla, tek başına kamunun faaliyetleriyle başarılması asla mümkün değil. Tek tek her bir vatandaşım, her bir kardeşim, bu noktada tedbirini alacak, gerekeni yapacak. Onun gücünün yetmediği yerde bizler yani kamu devreye girecek. Belediyelerimiz, kaymakamlıklarımız, valiliklerimiz de bu tedbirlerin elbette takipçisi olacak. Biz bu noktada bir zihniyet devrimini gerçekleştirdik. Afetlerde can ve mal kaybının önüne geçmek için çalışmalarımızı kararlılıkla yürütüyoruz.''

    -İHTİYAÇ SAHİPLERİNE BUZDOLABI, ÇAMAŞIR MAKİNESİ VE FIRIN-

    Önceki hafta bakanlar ve ilgili bürokratlarla İstanbul'da, İstanbul Merkezli Afet Hazırlıkları Çalışmaları Toplantısını yaptıklarını anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:

    ''Başta İstanbul olmak üzere, tüm Türkiye"de risk altındaki bölgelerde yürüttüğümüz çalışmaları daha da hızlandırıyoruz. Gerekli yasal düzenlemelerle somut tedbirlerle risk haritalarının çıkarılmasına ivme kazandırıyoruz. Bu arada, Türkiye genelinde başlattığımız 435 bin konut, sağlıklı, modern, kullanışlı olmanın yanında, deprem başta olmak üzere afetler de dikkate alınarak inşa ediliyor. Bir başka dönüşümü de Hükümet olarak afetlere müdahale noktasında gerçekleştirdik. Biraz önce de ifade ettim; 8 Mart saat 4.32'de burada deprem oldu, 9.30'da biz arama ve kurtarma çalışmalarını başlattık. Uyum içinde, koordinasyon içinde en hızlı şekilde deprem bölgelerine ulaşıldı, arama-kurtarma yapıldı ve hemen ardından da yaralar sarılmaya başlandı. İnşallah eksikler de tamamlanacak, inşallah tüm mağduriyetler giderilecek. Şu anda bu konutların tamamında oturacak olan vatandaşlarıma valilik, belediyemiz burada yapacakları çalışma ile ihtiyaç sahibi olanlara -bakın, bu farklı bir şey- ihtiyaç sahibi olanlara, bu ihtiyacı tespit edip, çünkü, ben inanıyorum ki benim gakkoşlarım hassastır; Zorlu Holding tarafından buzdolabı, çamaşır makinesi ve fırın üçlü bir konsept olarak ayrıca buraya gönderilecek. İhtiyaç sahibi olanlara... Onun için ben Zorlu Holding'e huzurlarınızda, şahsım ve sizler, milletim adına teşekkür ediyorum. Bu bir hassasiyettir, bu hassasiyeti tabii ki tüm hayırseverimizden böyle zamanlarda bekliyoruz. En kısa zamanda 350 civarındaki diğer konutları da tamamlayarak sahiplerine dağıtacağız. Ve camimizi, biraz eksiğini gördüm az önce TOKİ Başkanımıza da söyledim, süratle bitirilmesi... Aynı zamanda kapalı spor salonumuzun süratle bitirilmesi, okulumuz zaten bitmek üzere.''

    -''ÇEVREYE HASSASİYET''-

    Bu bölgeye yerleşen vatandaşlardan çevre konusunda hassasiyet göstermelerini isteyen Başbakan Erdoğan, ''Sizlerden de bir ricam olacak; şimdi buraya yerleşiyorsunuz, yerleştikten sonra çevreniz yemyeşil olsun istiyoruz. Bakın burada çimler ekildi, buralar yeşerecek ama sizler bu yeşilliği koruyacaksınız. Bir yıl süre ile TOKİ size burada hizmet verecek. Bu ağaçlarımızı yeşil tutalım. Yemyeşil bir çevreniz olsun. Burada mutlu, huzurlu yaşayın istiyorum. İnanıyorum ki sizler nasıl ki 12 Eylül'de Kovancılar'da yüzde 96 'evet' dediyseniz, yeşile de evet mi?'' diye konuştu.

    Depremde hayatını kaybedenlere bir kez daha Allah'tan rahmet dileyen Başbakan Erdoğan, sözlerini, ''Depremde zarar gören vatandaşlarımıza bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Açılışını yaptığımız konutların, ilköğretim okulunun, camilerin hayırlı olmasını diliyor. Ayrıca alışveriş merkezinin de süratle TOKİ başkanımızdan istiyorum. Çünkü, vatandaşımızı fazla da yormayacağız. Hemen bu sitenin içinde alışverişini de yapabilecek. Ben hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Allah'a emanet olun gakkoşlar'' diye tamamladı.

    Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından konutları sahiplerine teslim etti. Erdoğan, bazı konut sahiplerine anahtarlarını verdi.

    Törene Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çicek, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli ile TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar da katıldı.

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Elazığ Kovancılar ilçesinde TOKİ tarafından yaptırılan deprem konutlarının teslimindeki kurdele kesimi sırasında yaptığı konuşmada, konutların Elazığlılara hayırlı olmasını dileyerek, ''Burada bir şeyi daha söylemem lazım. o da şu: Bütün bu hayırlı işlerin bilesiniz ki hayırsız propagandalarını yapanlar çıkar. Çünkü, bu ülkede hep meyvesi yenen ağaçlar taşlanır. Meyvesi olmayanlar sadece ağaç taşlarlar. Onların başka bir işi yok. Her zaman istismarcılar çıkar. Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Mart depreminde ölen kardeşlerime tekrar Allah'tan rahmet diliyorum, tüm milletimize sabırlar diliyorum tüm bu konutlar inşallah sakinlerine hayırlı olsun diyoruz'' diye konuştu.

    -''AFETLERİN ZARARLARINI ASGARİYE İNDİREBİLİRİZ''-

    Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek de Türkiye'nin afet riski yüksek bir coğrafyada bulunuğunu belirterek, hemen hemen her yıl neredeyse zaman zaman büyük sel felaketlerinin, deprem, heyelan gibi herkesi üzen afetlerin yaşandığını söyledi.

    Cemil Çiçek, afetler nedeniyle büyük sorunların ortaya çıktığına işaret ederek, şunları söyledi:

    ''Şunu hepimizin kabul etmesi lazım; tabii afetleri çoğu zaman önleme imkanımız yok. Depremi önleyemeyiz ama işi doğru yaparsak, doğru yapılan işlere yardımcı olursak, bu bilinci olabildiğince yaşarsak, hafızamızda bunları canlı tutarsak yaşadıklarımızdan ders çıkarır, günü kurtarmak adına yanlış yapmak yerine, bundan sonra planlı programlı bir politikayı, bir icraatı birlikte sürdürebilirsek, bu afetlerin zararlarını asgariye indirebiliriz. Bununla neyi söylemek istiyorum? Söylemek istediğim şey şu; umumiyetle depremlerde karşılaştığımız en büyük sorun yerleşimlerden, binaların ruhsatsız ve tabii afetlere dayanıksız olmasından kullanılan malzemeden ve belki bunlardan çok daha önemlisi insani zaaflarımızdan kaynaklanan büyük bedeller ödüyoruz. O nedenledir ki bu olup bitenler aslında bize işin doğrusunu yapabilmek adına da hem telkinde bulunuyor hem de işin doğrusunu yapmamız için önemli gerekçeler de ortaya çıkarıyor.''

    -''BÜROKRASİYLE DE UĞRAŞMAK''-

    Mart başında böyle bir üzücü olayın yaşandığını anımsatan Çiçek, ''Çok büyük zararlar meydana geldi, can kayıplarımız oldu hepimiz üzüldük. Ama çok şükür, devletimizin, Hükümetimizin gücü bu acıları hiç olmazsa belli ölçüde hafifletecek imkanlarını ortaya koymamıza da vesile oldu. Sayın Başbakanım; geçmişte bu deprem meselesiyle karşılaştığımız zararların onda birini bile telafi etmek değil, böyle binlerle ifade edilen konutları, 3-5 ay gibi kısa bir zamanda yapmak, 100 konutluk bir inşaatın bile 5 sene 10 sene sürdüğünü biliriz. Daha içine girilmeden yapılmış bu binaların da nasıl kötü yapıldığını hep beraber Türkiye'nin muhtelif coğrafyalarında görmüşüzdür. Bugün geldiğimiz noktada, Türkiye artık bu türlü afetlerin ortaya çıkardığı zararları asgariye indirebilmek için elinden gelen çabayı gösteriyor. Bunun tecrübesine de sahip oluyor. Maalesef deprem, heyelan veya sel felaketi sonrası ortaya çıkan hukuki sorunları çözmek de kolay olmuyor. Ama ifade etmeliyim ki burada Elazığ'da meydana gelen depremle ilgili sorunları aşmada en az deprem kadar bürokrasiyle de uğraşmak gerektiğini gördük. İnsanımızın zaman zaman bu konularda desteğini gördüğümüz gibi bazı noktalarda miras hukukundan, aile içindeki bir kısım sıkıntılardan kaynaklanan hak sahipliği gibi sebeplerle de bazı ihtilafları çözmek kolay olmuyor.''

    ''Bugün önemli, anlamlı bir gün'' diyen Çiçek, eksikliklerin noksanlıkların bulunduğunu ancak bunların hepsinin giderileceğini söyledi. Ufak tefek konulardaki sıkıntıları da devlet olarak Hükümet olarak gidereceklerini anlatan Çiçek, Başbakan Erdoğan ve emeği geçenlere teşekkür etti.




    Erdoğan: Hayırsız propaganda yaparlar Yorumları