CHP'ye Kılıç'tan keskin Köşk eleştirileri   Konuyu açan: Dostane   İlk Mesaj: 10-31-2010 (17:34)   Son Mesaj: 10-31-2010 (17:34)    Cevap: 0    Gösterim: 489  

    10-31-2010

    CHP'ye Kılıç'tan keskin Köşk eleştirileri

    CHP'ye Kılıç'tan keskin Köşk eleştirileri


    AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, CHP'nin Cumhurbaşkanına tavır almasını sert sözlerle eleştirdi. CHP'ye reisi cumhurluk makamını hatırlatan Kılıç, 'Atatürk, Ahmet Bey'in oğlunu Köşk'te görseydi' cümlesini şöyle tamamladı.

    AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, ''Eğer Sayın Cumhurbaşkanına karşı tavır, Atatürkçülük namına geliştiriliyorsa, Büyük Önder, Kayserili demir döküm işçisi Ahmet Bey'in oğlu Abdullah Bey'in bugün Çankaya'da Reisicumhur makamında olduğunu görseydi, 'Cumhuriyet hedefine ulaşmıştır' diyerek, bundan sadece memnuniyet duyardı'' dedi.
    Kılıç, AK Parti Kayseri İl Danışma Meclisi Toplantısında, Türkiye'nin huzuruna, milletin birlik ve beraberliğine kast edenlerin kanlı yüzlerini bugün İstanbul'da bir kez daha gösterdiğini söyledi.

    Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, hükümetin her türlü ayrımcılığa, ihanet ve bölünme senaryolarına karşı birlik ve beraberlik içinde ayakta kalmaya, gücünü korumaya devam edeceğini belirten Kılıç, buna herkesin inanması gerektiğini ifade etti.

    Tek vatan, tek bayrak, tek millet, tek devlet kavramlarını idrak edemeyen, Cumhuriyetin ruhunu özümsemeyen, Cumhuriyetin bu coğrafyaya kazandırdığı değerleri idrak edemeyen birilerinin, Cumhuriyet Bayramı'na katılıp, katılmamayı bile tartışılır hale getirdiğini dile getiren Kılıç, şöyle konuştu:

    ''Türk milletinin birliğini ifade eden Cumhuriyet Bayramı'na katılmak ya da katılmamak bir tartışma polemiği haline dönüştürülebilir mi? Katılacak mı katılmayacak mı, protesto var mı yok mu? Ateş olsan cürmün kadar... Hiç gelmesen ne olur? Türkiye tam 1 aydır bu ülkenin Anamuhalefet Liderinin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonuna katılıp, katılmayacağını tartışıyor. Anamuhalefet Lideri ile ilgili tek gündem bu.''

    Bu süreçte Başbakan Erdoğan'ın gündeminde Pakistan'a yardım, Orta Doğu barışı, Yunanistan'a destek, Avrupa Birliği üyeliği sürecine katkı, dev yatırımların açılışları ve temel atma törenleri gibi konular bulunduğunu belirten Kılıç, ''Anamuhalefet Lideri, polemik yapmaya büyük zaman buluyor. Boş gezenin boş kalfası... Böyle siyaset olmaz. İki lafından biri Sayın Başbakana sataşacak, saldıracak. Cevap vermesi bile ayıp gördüğümüz hakaretlerde bulunacak. Bu ülkenin Başbakanı temel atmalara, açılışlara, büyük eserleri bu millete kazandırmaya bile yetişemiyor'' dedi.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun resepsiyona katılıp, katılmasının önemli olmadığını belirten Kılıç, şöyle devam etti:

    ''Katılsa Cumhuriyetin ömrü mü uzar, katılmazsa Cumhuriyetimizin ömründen ömür mü kısalır. Gazi, 'Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacak, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır' diyor. Kılıçdaroğlu katılsa da payidar kalacak, katılmasa da payidar kalacak. 'Cumhurbaşkanının eşi, hanımefendinin başörtüsü değil, bizim problem ettiğimiz' diyor. Peki problem ettiğiniz şey ne? Bunu bu millete açıklayın. Eğer sayın Cumhurbaşkanını protesto ediyorsanız, anayasa gereği olarak aslında Cumhurbaşkanının ne olduğunu kendilerine Kayseri'den hatırlatmak isterim. Cumhurbaşkanı Başkomutandır, Cumhurbaşkanlığı makamı, Türk milletinin birliğini temsil eden makamdır. Orada olmayacaksın da nerede olacaksın Allah aşkına?''

    -''ATATÜRK, MEMNUNİYET DUYARDI''-

    Kılıçdaroğlu'nun, resepsiyona katılmak yerine Bağdat Caddesi'nde halkla bir arada olmayı tercih etmesini de eleştiren Suat Kılıç, şunları kaydetti:

    ''Bağdat Caddesi'nde halkın içindeymiş. Senede bir gün, 1 saatini ayır, Reisicumhur'un önünde saygılarını ifade et, temsil ettiğin Halk Partisi camiası adına Cumhuriyete ve Cumhuriyet ideallerine bağlılığını bir kez daha orada şahsınla ortaya koy, 364 gün halkın arasında dolaş. Eğer Sayın Cumhurbaşkanına karşı tavır, Atatürkçülük namına geliştiriliyorsa, gene Kayseri'den şunu ifade etmek isterim. Büyük Önder, Kayserili demir döküm işçisi Ahmet Bey'in oğlu Abdullah Bey'in bugün Çankaya'da Reisicumhur makamında olduğunu görseydi, 'Cumhuriyet hedefine ulaşmıştır' diyerek, bundan sadece memnuniyet duyardı. Üzüntü duymazdı, kahretmezdi, 'Cumhuriyet rayından çıkmış, Cumhuriyet elden gitmiş' demezdi. 'Cumhuriyet amacına ulaştı, cumhur Çankaya'da' derdi. Biz bu dedikodu siyasetine aldırış etmeyeceğiz. Kervan, tam yol ilerlemeye devam edecek.''

    -''BİR HÜKÜMET YA YOL YAPAR, YA YOLSUZLUK''-

    AK Parti hükümetinin son 8 yılda yapımını tamamladığı bölünmüş yol uzunluğunun 12 bin 760 kilometre olduğunu anımsatan Kılıç, şöyle dedi:

    ''Müflis tüccar, eski defterleri kurcalar. Sayın Kılıçdaroğlu'nun da elinde eski defterler var. Dilinden düşürmediği bir cümle var, 'yolsuzluk'. Bu kadar iş yapan bir hükümetin yolsuzluk yapabilmesi mümkün mü Allah aşkına? Bize yol ve yolsuzluk dersi vermeye kalkıyorlar. Bir hükümet iki şeyden birini yapar, ikisini aynı anda yapamaz. Ya yol ya yolsuzluk yapar. AK Parti hükümeti 8 senede 12 bin 760 kilometre yol yaptığına göre, bu ne demektir, yolsuzluğu bizden öncekiler yaptı demek. Bundan dolayı içiniz rahat, gönlünüz huzurlu olsun. Çiğ et yemeyenin karnı ağrımaz.''

    Sağlam ve dik duruşlu bir hükümetin olduğu yerde, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, Başbakan Erdoğan'ın ''omurgasını sorguladığını'' ifade eden Kılıç, ''Sayın Başbakanın omurgasını sadece Türkiye değil, dünya biliyor. İşkenceye maruz kalanların, yoksulların, yoksuzların, kimsesizlerin yanında, sapasağlam, dik ve omurgalı duruşuyla bu millet 8 senedir Recep Tayyip Erdoğan'ı gördü. Adam kalkmış, onun omurgasını sorguluyor. Başbakanımızın omurgasından, verdiği en basit sözün bile arkasında duramayan bazı siyasi liderlere 40 yıl yetecek omurga çıkar'' dedi.

    -OKTAY EKŞİ'NİN YAZISINA TEPKİ-

    Hürriyet gazetesinden istifa eden Oktay Ekşi'nin köşe yazısına da değinen Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı:

    ''Necip Fazıl, bu gibi alçalanlara şöyle diyor. Bunların durumuna 'alçaklık diyemem' diyor. Bu bile bir seviyedir, bu tavırlar çukur tavırlardır, çukur yaklaşımlardır. Mevlana gibi olacağız. Mevlana, hakkında ileri geri, konuşanlar olunca sevenleri bir gün yanına gelmiş, 'Büyük üstat, ileri geri konuşanlar var, hakaret edenler var' demişler. Hazreti Mevlana diyor ki, 'Suskunluğum, asaletimdendir. Yoksa her söze verilecek bir cevabımız mutlaka vardır. Ama önce söylenene bakarım laf mı diye, sonra söyleyene bakarım adam mı diye'. Olay bu.''




    CHP'ye Kılıç'tan keskin Köşk eleştirileri Yorumları