TBMM Genel Kurulunda, Sayıştay Kanun Teklifi'nin 2. maddesinde yer alan, ''kamu kaynaklarının etkin, ekonomik ve verimli olarak kullanılıp kullanılmadığının incelenmesi'' cümlesinin önergeyle çıkarılması tartışmaya neden oldu.
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, önergenin kabul edilmesinin ardından verilen aradan sonra söz alarak, önergenin, ''hukuk bozuculuk'' anlamı taşıdığını savundu.
TBMM Başkanlık Divanı'nın bu duruma müdahale etmemesini doğru bulmadıklarını belirten Şandır, Başkanlık Divanı'nın tutumu nedeniyle usul tartışması başlattı. Kürsüye gelen Şandır, kanun teklifinde böyle bir değişiklik yapılmasının nedenini anlayamadıklarını söyledi. Sadece ''parmak sayarak'' uluslararası düzlemde tanımlanmış düzenlerin değiştirilmesinin yanlış olduğunu ifade eden Şandır, ''TBMM'yi hukuk bozuculuğa alet etmeye kimsenin hakkı yoktur'' dedi.
''Kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığının denetlenmesinden neden korkuyorsunuz'' sorusunu yönelten Şandır, konuşmasına şöyle devam etti:
''Sayıştay'ın onayını almadan böyle bir düzenleme yapamazsınız. Uluslararası standartlarda Sayıştay'ın denetim performansı tanımı bellidir. Komisyondan bu böyle geçti. Burada neden değiştiriliyor, anlamıyoruz. Bu değişiklikle kamu kaynaklarının etkin, verimli ve tutumlu kullanılıp kullanılmadığını denetimden kaçırmaya çalışıyorsunuz. Bu düzenleme, kanunun içini, özünü boşaltıyor.''
AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ise, Başkanlık Divanı'nın tutumunda iç tüzüğe aykırı bir durum bulunmadığını belirterek, usul tartışması açılmasını gereksiz bulduğunu söyledi.
Önergelerle Genel Kurul'a getirilen kanun tekliflerinde değişiklik yapılabileceğini ifade eden Bozdağ, ''Bu bir hukuk bozuculuğu falan değildir. Meclisin yetki alanında olan bir konudur. Önerge vardır, burada görüşülmüştür ve milletvekillerinin oylarıyla kabul edilmiştir. Düzenleme anayasa ve iç tüzüğe uygundur'' diye konuştu.
''Düzenleme ile performans denetiminin ortadan kaldırılmadığını'' anlatan Bozdağ, ''Tanımda bir değişiklik yapılıyor. Ortaya çıkan sonuçlara bir değerlendirme elbette yapılacak, hazırlanan raporlar ilgili yerlere ulaştırılacak'' dedi.
Genel Kurul'un, tanım yapmak veya tanımda değişiklik yapmak hakkına sahip olduğunu ifade eden Bozdağ, ''Denetim yapılacaktır. Bu denetimden kimsenin kaçması söz konusu değildir. Kurumların faaliyetlerinin sonuçları Sayıştay tarafından denetlenecektir'' diye konuştu.
-''BU BİR CİNAYETTİR''-
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de ''önergenin içeriğinde ciddi sorunlar bulunduğunu'' söyledi.
Önerinin, masum görülemeyeceğini ifade eden Hamzaçebi, ''Bu önergeyi yazanlar eğer cahil değillerse bir kasıta sahipler. Bu önerge, bu Meclise yakışmadı. Eğer değiştirilmezse Meclisin tarihine kara leke olarak geçecektir'' dedi.
Tekliften çıkarılması gereken bölümün, söz konusu bendin ''ölçme'' işleviyle ilgili birinci bölüm olması gerektiğini savunan Hamzaçebi, sözlerine şöyle devam etti:
''Ama biz asıl teklifte kalması gereken denetlemeyle ilgili bölümü çıkarıyoruz. Hükümet, Sayıştay'a, 'sen sadece ölç, denetleme' diyor. AKP, bu kurumdan gelecek raporları görmek istemiyor. Bu bir cinayettir. Kamu mali yönetimi ve denetimi sistemi katlediliyor. Sayın Sayıştay Başkanının bu duruma itiraz etme hakkı vardır. Bu Sayıştay'ın çalışanlarına ve tarihine saygısızlıktır.''
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan da Sayıştay'ın görevinin, ''denetleme'' olduğunu anımsatarak, ''Ölçmek, biçmek, boy, pos ölçümü, terazi, tartı işi değil, bakkaliye değil. Uyarmak istiyorum, demokrasi çoğunluk diktası değildir. Sayıştay gibi temel kanunda anlaşamazsak vay haline bu ülkenin'' dedi.
TBMM Başkanvekili konuşmanın ardından söz alarak, usul tartışmasının Başkanlık Divanının tutumuyla ilgili olmadığını konunun daha iyi anlaşılması için yapıldığını söyledi.
Daha sonra yapılan oylamada, Sayıştay Kanunu teklifinin 2. maddesi önergeyle değiştirilen şekliyle kabul edildi.
